Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK ile ilgili davaya devam edildi.

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın sabahki oturumuna 79'u tutuklu 18'i tutuksuz 97 sanık katıldı.

Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, duruşmaya ilk kez katılan tutuksuz sanıkların kimlik tespitini yaptıktan sonra, iddianamenin sanıklarla ilgili bölümünün özetini okudu.

İddianamede sanık Yaşar Sarı'nın Göç-Der Başkanı olmasından dolayı Avrupa'da bulunan Kürt kökenli vatandaşlardan yardım topladığı ve toplanan yardımları KCK/TM yöneticilerinin bilgisi dahilinde değişik isimler adı altında bankalardaki hesaplara gönderdiği belirtildi.

Sanık Sarı'nın ayrıca söz konusu yardımların bir kısmını boşaltılan ve yakılan köyleri yurt dışından gelen heyetlere göstermek için harcadığı, bir kısmını da örgüte aktardığı ileri sürüldü.

İddianamede, sanık Önal İsmail Öner'in de silahlı örgüt mensuplarının yurt içinde ve yurt dışındaki lojistik ihtiyaçlarını karşıladığı ve terör örgütü PKK'nın Irak'ın kuzeyinde bulunan kamplarına matbaa makinesi gönderdiği ifade edildi.

Sanık Selahattin Elçi'nin ise Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İmar İstimlak Komisyonu'nda görev yaptığı kaydedilen iddianamede, sanığın Diyarbakır'ın çeşitli mahallelerinde kamulaştırılan belediyeye ait arsaları yüksek fiyattan sattığı, elde edilen gelirin bir kısmını örgütün mali komitesine aktararak, örgüte destekte bulunduğu anlatıldı.

Sanık Bağlar eski Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler'in de terör örgütü PKK'nın çağrıları ve KCK/TM yapılanmasının talimatları doğrultusunda 20 Ekim 2008 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'a yaptığı ziyaret esnasında Bağlar ilçesindeki cadde ve sokaklarda çöpleri toplattırmadığı ve temizlik işçilerinin çalışmalarına müsaade etmediği iddia edildi.

İddianamede sanık Beyhan Sakin'in ise süpervizör olarak görev yaptığı Dicle Üniversitesinde sorumluluğunda olan tüm imkanları örgüt mensupları ve aileleri için kullandırdığı, üniversitedeki örgütlenmede rolünün bulunduğu kaydedildi.

Sanık Sakin'in ayrıca KCK/TM yöneticisi olan Bayram Altun ile irtibatlı olduğu, Altun'un askerlik yapmamasından dolayı gerekli olan raporun Askeri Hastaneden alınması konusunda kendisine yardımcı olduğu iddia edildi.

Mahkeme Başkanı Yılmaz, diğer 13 tutuksuz sanıkla ilgili iddianamede yer alan bölümlerin de özetini okuduktan sonra, sanıklara savunma için söz verdi.

Sanıklar Kürtçe savunma yapmak isteyince mikrofonun sesinin kesilmesi talimatını veren Başkan Yılmaz, ''Sanıkların Kürtçe olduğunu düşündüğümüz bir dille savunma yaptıkları görülmüştür'' dedi.

-KÜRTÇE SAVUNMA YAPMAK İSTEDİ-

Duruşmada söz alan kapatılan DTP'in eski Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Yüksek, savunmasını Kürtçe yapmak istedi.

Kürtçe konuşmaya başlayan sanık Yüksek'i mikrofonun sesinin kesilmesi talimatı verdikten sonra uyaran mahkeme başkanı Yılmaz, ''Bu konudaki kararımızı biliyorsunuz. Lütfen yerinize oturun'' dedi.

Sanık Yüksek'in mikrofonsuz konuşmasını sürdürmesi üzerine mahkeme başkanı Yılmaz, yaşananları ''Sanığın ısrarla Kürtçe savunma yapmak istediği görüldü'' diye kayda geçirdi.

Bu arada sanık adına söz alan avukat Mehmet Emin Aktar, müvekkilinin Kürtçe konuşmasının çevirisini yaptı.

Aktar, ''Müvekkil, 'Bu yargılama hepimizin enerjisini zamanını gereksiz yere harcamaktadır' dedi. Bizce mahkeme politik bir meseleyi 4 duvar içerisinde çözmek istiyor. Artık mahkeme bu direnmeye son vermelidir. Biz de müvekkillerimizin Kürtçe savunmalarının çevirisini yaparak duruşma tutanaklarına geçireceğiz'' ifadesini kullandı.

Mahkeme heyeti, duruşmaya üzere ara verdi.
Duruşmayı BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Milletvekilleri Ayla Akat, Emine Ayna ve Sabahat Tuncel de izledi.

A.A.