Gazete, muhtemel bir ambargodan en büyük zararı görecek olan ülkelerden birinin İran"la yaklaşık 10 milyar dolarlık ticaret hacmi bulunan Türkiye olacağını savunarak, “Bu durumda Türk ekonomisi büyük bir darbe alacak ve Başbakan Tayyip Erdoğan"ın partisi önemli siyasi bir yara alacaktı. Türkiye ambargoya katılmayacak olsa, bu kez de ABD ve Avrupa ile kriz yaşayacaktı. İran"ın Türkiye"yi kullanarak zaman kazanmaya çalıştığı uyarılarına rağmen Ankaranın anlaşma için olağanüstü çaba harcaması işte bu yüzden” diye yazdı.

Haaretz"in etkili isimlerinden Zvi Bar"el tarafından kaleme alının yazıda, ayrıca “İran niçin Güvenlik Konseyi üyelerini değil de Türkiye"yi arabulucu seçti” sorusuna yer verildi.

Türkiye ve İran"ın, Ortadoğu"daki nüfuz alanlarını genişletmek isteyen iki ülke olarak birbirine kuşkuyla baktığını ileri süren Haaretz, iki başkentin son dönemlerde rekabete değil işbirliğini dayalı bir nüfuz politikası izlemeye başladığını savunarak şöyle yazdı: “Türkiye ile İran"ın müttefiki Suriye arasındaki yakın ilişkiler; Türkiye ve İran"ın Hamas"a karşı benzer bir tutum takınması; Irak konusundaki ortak çıkarları; ve radikal İslamcı terörizm konusundaki benzer bakış açıları, Türkiye"nin AB adaylığı konusunda uğradığı hayal kırıklığı ile birleşti. Dahası, İran ideolojik olarak Türkiye"yi ABD"ye tercih eder. Ayrıca Washington"la ya da Güvenlik Konseyi ile varılacak bir anlaşma boğun eğmek olarak algılanacaktır.” Uranyum transferiyle Türkiye ve İran"ın, Ankara"nın NATO üyeliğine ve Afganistan"da ABD müttefiki olmasına rağmen, stratejik müttefik haline geleceğini öne süren gazete, “Türkiye, İsrail"i artık zaten hesaba katmıyor. Eğer anlaşma bütün engelleri aşar ve başarılı olursa, Türkiye arabulucu olarak yeni bir statü kazanacak ve bu statüsünü İsrail-Suriye barış sürecinde tekrar kullanacak. Yok eğer, başarılı olamazsa, o zaman da bir anlaşmanın eşiğine kadar gelmiş bir ülke olarak hatırlanacak” diye yazdı.

DHA