Suriye'nin vurduğu RF-4 keşif uçağımızın pilotları Yüzbaşı Gökhan Ertan ve Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy'un hala bulunamamış olması komplo teorilerine kapı açtı...

7 günü geride bırakırken, dün Genelkurmay'dan yapılan açıklama dışında elde somut bir veri yok. TSK da o açıklamada "pilotlarımıza ait bazı malzemeler bulundu" demekle yetinmişti. 

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise Başbakan ile yaptığı görüşmede kendisine pilotların bir postalının fotoğrafının gösterildiğini aktarmıştı. Dediğine göre de postal sapasağlam görünüyordu. Kılıçdaroğlu'na verilen brifinde "pilotlara ait 2 kask ile 4 postalın bulunduğu" açık bir şekilde aktarılmıştı. 

PİLOTLAR SAĞ MI?

Pilotların kaskları ile postallarının bulunması uçak düşmeden önce atladıklarının işareti olarak görülüyor. Zira kokpiti eriten bir patlamada hem kaskların hem de postalların yok olması gerekiyordu. Bu durumda da akıllara o zaman pilotlarımız nerede sorusu geliyor. 

İlk gün ortaya atılan iddialar pilotların Suriye'nin elinde olduğu yönünde olmuştu. Bu iddia hem Ankara hem de Şam yönetimi tarafından yalanlansa da bir hafta içinde belirli aralıklarla yeniden gündeme geldi. Dün de aynı şekilde pilotların Suriye'nin elinde olduğu spekülasyonu tekrar hortladı. 

TUHAF BİR DURUM!

Ortada gerçekten izahat gerektiren bir tablo var. Özellikle de Milliyet yazaır Fikret Bila'nın çok deneyimli savaş pilotları ile yaptığı görüşmeden aktardıkları kafalardaki kuşkuları canlandırdı. Kokpitteki metalin erimiş olmasına karşın 2 kask ile 4 postalın bulunması dediğimiz gibi pilotların uçaktan atladıklarının en önemli göstergesi. 

İşte tuhaflık bu noktadan sonra başlıyor. Eğer pilotlarımız atladıysa sonrasında ne oldu?
2 kask ile 4 postalın bulunmasıyla ilgili deneyimli savaş pilotları bakın neler anlatıyor;

"Bu, pilotlarımızın atladığını gösteren en önemli işarettir. Çünkü bize, arama-kurtarma eğitimi sırasında atladığımızda önce kaskımızı ve botlarımızı çıkarmamız öğretilir. Eğer 2 kask ve 4 postal sağlam bulunduysa bu atlama işareti olarak yorumlanabilir."

KASK KAFADAN ANCAK PİLOT ÇIKARIRSA ÇIKIYOR

Peki kasklar patlamanın etkisiyle pilotların kafasından çıkmış olabilir mi? Savaş pilotlarının verdiği bilgi aynen şöyle;

"Bu kaskların, kafadan kolay kolay çıkması mümkün değildir. Her pilotun kaskı kafasına göre özel yapılmıştır. Ölçü alınır. Aradaki boşluklar dahi köpükle doldurulur ki, kask kafada oynamasın. Çene altında da güçlü bir kilitle kilitlenir. Pilot, bu kilidi açarak kaskını kendisi çıkarmadığı sürece kafasından fırlaması mümkün değildir, diyebiliriz. Allah korusun, ancak patlamayla kafanın kopması gibi bir facia söz konusu değilse kask fırlayıp çıkmaz ki, böyle bir durumda da bulunan kaskta, baş bölgesine ait parçalar, deri ve doku parçalarının bulunmuş olması gerekir.

POSTALLAR DA ÖZEL YAPIM

Aynı şey postallar için de geçerlidir. Pilotların giydiği postallar, özel bir bot türüdür. Onların da kilidi vardır. Çıkmaları değil çıkarılmaları kolaydır. Pilot, kilidi açıp fermuarlarından kolayca çıkarabilir ama kendiliğinden çıkması çok zordur, ola ki patlamayla ayaktan veya bacaktan kopma meydana gelmiş olsun. Bu durumda da botların içinde yine parçalar, deri, doku olması gerekir. Kasklar da postallar da ağırdır. Bir kask, yaklaşık 1 kilo 200 gram, her bir postal da yaklaşık 1 kilo ağırlığındadır. Pilotla gömülmeleri halinde de ayrılıp, yukarı çıkmaları kolay değildir."

PİLOTLARIMIZ NEREDE?

Dediğimiz gibi kulislerde pilotların atladıkları, Suriyeliler tarafından alındıkları gibi spekülasyonlar dolaşıyor. Kaskların ve postalların bulunması atlama işareti olarak yorumlanınca, kesin açıklama yapılıncaya kadar, pilotlarla ilgili kafa karışıklığı süreceğe benziyor.