Yapılan tüm duruşmalarda suçu birbirlerinin üzerine atan sanıklardan Mehmet Erhan Çetin, "Hepsini planlı öldürdük. Allah’tan yakalandık. Yakalanmasaydık sayı artacaktı. Mustafa abinin elinde kabarık bir ölüm listesi vardı" dedi. Duruşmanın ardından mahkeme salonundan çıkan sanıklar, öldürdükleri kişilerin yakınlarına gülümseyerek el salladı. Maktül yakınlarının bazıları sinir krizi geçirdi, bazıları bayıldı.
 
Balıkesir’de 2010 yılı ocak ayında, kahve işleten 40 yaşındaki Mehmet Durna, kendisinden haraç isteyen başka bir kahvenin sahibi ’Çarli’ lakaplı 25 yaşındaki Mehmet Erhan Çetin’i dövdü. Çetin ve arkadaşları, Durna’yı intikam almak için 5 Ocak tarihinde dağlık bölgeye götürüp öldürdükten sonra define için kazılan bir çukura gömdü. Aynı grup, iddiaya göre bu olaydan 4 gün sonra, aralarında bir hesaplaşma olduğu belirtilen ’Arap’ lakaplı 30 yaşındaki Serkan Özmen’i, Vicdaniye Mahallesi’ndeki evinden kaçırdı ve öldürdü. Çete, olaya şahit olduklarını öğrendikleri 17 yaşındaki Samet Erkutoğlu ve 20 yaşındaki Ercan Altuntaş’ı da Özmen’i öldürdükleri yere götürdü. Erkutoğlu ve Altuntaş’a, Serkan Özmen’in cesedini, daha önce öldürdükleri Durna’nın cesedinin üzerine gömdüren çete, ardından ikisini de bir başka çukura indirerek öldürdü ve onları da oraya gömdü.
 
DAVA TRABZON’A ALINDI
 
Olay sonrası başlatılan soruşturmanın ardından gözaltına alınan Mehmet Erhan Çetin, 31 yaşındaki Serkan Fındık, 24 yaşındaki Kamil Demir, 24 yaşındaki Ferdi Duran ve 32 yaşındaki Mustafa İnan, tutuklandı. Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi’nin isteği üzerine de dava, güvenlik gerekçesiyle Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’ne alındı.
 
KORİDORDA KAVGA ETTİLER
 
Davaya bugün Trabzon 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma ile devam edildi. Duruşma salonuna götürülmek için mahkumların tutulduğu bölümde bekleyen 5 sanık, bir anda kavga etmeye başladı. Bu sırada sanıklardan Mustafa İnan, Ferdi Duran ve Mehmet Erhan Çetin mahkeme salonuna alındı. Diğer sanıklar Kamil Demir ve Serkan Fındık ise jandarma tarafından adliye binası arkasında bekleyen iki ayrı cezaevi aracına konuldu ve güvenlik nedeniyle mahkemeye getirilmedi. Duruşma salonunda da öldürülen kişilerin yakınları ile sanıklar arasında sözlü tartışma yaşandı. Mahkeme Başkanı, iki tarafı da bir çok kez uyarmak zorunda kaldı.
 
'YAKALANMASAYDIK EPEYCE KİŞİYİ ÖLDÜRECEKTİK'
 
Sanık avukatlarının son savunma için ek süre talep ettiği duruşmada sanıklardan Mehmet Erhan Çetin söz alarak ifadesini değiştirmek istediğini söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "90 kere ifade değiştirdiniz be. Kaçıncı kez ifadeni değiştirmek istiyorsun" diyerek Çetin’i azarladı. Mehmet Erhan Çetin, daha önce bazı ifadelerini para karşılığında bilerek yanlış verdiğini belirterek şunları söyledi:
 
"Hepsini planlı öldürdük. Vicdan azabı çektiğim için bunları söylüyorum. Herşeyi Mustafa İnan’ın emriyle yaptık. Üzüldüğüm nokta şu; o iki çocuk masumdu, onların ölmesi gerekmiyordu. Şimdiye kadar anlatılanların hepsi hikaye. Allah’tan yakalandık. Yakalanmasaydık sayı artacaktı. Mustafa abinin elinde kabarık bir ölüm listesi vardı. Epeyce kişiyi öldürecektik. Burada yargılanan herkes her şeyin farkındaydı."
 
'BU İFADELER SAÇMALIK'
 
Mustafa İnan ise, dava başladığından beri herkesin 30 kez ifade değiştirdiğini belirterek, "Saçmalıktan başka bir şey değil bu ifadeler. Dosya baştan sona okunursa kimin suçsuz olduğu anlaşılır" dedi. Mahkeme Heyeti, sanık avukatlarının son savunmalarını hazırlamaları ve karar oturumu için duruşmayı 19 Aralık’a erteledi.
 
ÖLDÜRÜLENLERİN YAKINLARINA EL SALLADILAR
 
Duruşmanın ardından mahkeme salonundan çıkan sanıklar ile öldürülen kişilerin yakınları arasında yine sözlü sataşma yaşandı. Maktul yakınları, sanıkların cezaevine götürülmeleri sırasında da cezaevi aracına saldırmak istedi ancak polis ve jandarma tarafından engellendi. Bu sırada bazı kadınlar sinir krizi geçirerek bayıldı. Sanıkların cezaevi aracının penceresinden ölelerin yakınlarına el sallamaları ve gülümsemeleri de kameralara yansıdı.