Çobanın Kerim Efe Yörük çocuğudur. 1892 yılında Ömerbeyli’de doğmuştur. Babası Çoban Hüseyin aslen Manavgat Yörüklerinden olup buraya yerleşmiştir. Çoban Hüseyin Erbeyli Köyüne yerleşen sarılar ile aynı boydan olup, Ömerbeyli’ye yerleşmeleri de aynı tarihte olmuştur. Çoban Hüseyin ikinci evliliğini Erbeyli’deki sarılardan yapmıştır. Aile Ömerbeyli’de tarım ile uğraşmaktadır.

Çobanın Kerim Efe daha önce herhangi bir asayiş olayına karışıp dağa çıkan efelerden değildir. Kendi halinde bir kişi olarak tarım ile uğraşırken 26 Mayıs 1919’da Yunanlıların İncirliova ve Germencik’i işgali ile kendisine sorumluluk yükleyip dağa çıkan efeler arasındadır. Dağa çıkışı şöyle anlatılmaktadır;

Çevresinde mertliği ve cesareti ile tanınan Çobanın Kerim Efe, Erbeyli’nin işgalinden sonra Erbeyli’ye akrabalarının yanına ziyarete gelir. Meydan da toplanan kalabalığı görüp ne olduğunu sorar. Yunanlı canilerin Erbeyli’li Ercep’i (Recep) işkence ile öldürdüklerini öğrenince kalabalığa seslenerek, “Ben dönene kadar kimse ayrılmasın, tez dönerim” deyip atını köy meydanına mesafeli olan istasyona doğru sürer. Yarım saat geçmeden Çobanın Kerim Efe görünür. Önünde ellerini kaldırmış bir Yunan askeri vardır. Kalabalığın önüne geldiklerinde Çobanın Kerim Efe, “Bu caniyi size teslim ediyorum. Ercep’e nasıl kıydılarsa cezasını öyle verin” diyerek Erbeyli’den ayrılır.

karapinarli-cobanin-kerim-efe.jpg

Bu olay sonunda Durmuş Ali Efe ile irtibata geçerek Milli Mücadelenin sonuna kadar Karapınar’ın aslanları arasında yer almıştır. 7 Eylül 1922 tarihine kadar Çobanın Kerim Efe beraber hareket ettikleri Durmuş Ali Efe ile birlikte Yunan işgal güçlerine ve bunlara yardım eden yerli Rumlara karşı çeşitli baskınlarda görev yapar. Özellikle Güme Dağı, Arıtepe, Erbeyli ve Eğrek baskınlarında önemli başarılara imza atmıştır. Ayrıca işgal bölgesindeki kadın ve çocukların Menderes’in karşı tarafına geçirilmesinde büyük yararlılıkları dokunmuş, Kuvayı Milliye’nin oluşumunda görev almıştır. İşgalin bitmesi ve büyük zaferin gelmesinden sonra tekrar tarlasına dönen Çobanın Kerim Efe yörenin tanınmış efelerinden birisi olmuştur.

Çobanın Kerim Efe dürüst, sözüne güvenilen, dost canlısı, yardımsever ve gözü pek bir yiğittir. İşgal sonrası yeniden yapılanan Anadolu ekonomisinde tarım ile uğraşmanın yanı sıra ticaretten azınlıkların çekilmesi neticesinde ticaret ile de uğraşmaya başlamıştır. Tarımın yanında uzunca bir süre incir ve zeytin ticaretinin yanı sıra küçükbaş hayvan ticareti de yapmış, Tariş’in Aydın ilindeki çeşitli tarım kooperatiflerinde incir eksperi olarak çalışmıştır.

Ayrıca 1940 Yıllarında Aydın Defterdarlığının Tarım ürünlerinden aldığı Öşür Vergisin de matrah belirtmede tahmin memuru olarak Köşk, Başçayır, Umurlu ve İncirliova çevrelerinde adil görev ifa etmesinden dolayı sevilen ve sayılan bir kişi olmuştur. Bu dürüstlük ve adil davranışları sonucunda Çobanın Kerim Efe yörede saygı değer dostluklar kurmuştur.

Çobanın Kerim Efe Soyadı Kanunu ile ailesine ”Güdücü” soyadını almıştır.  Kerim Güdücü, ailesine ve yuvasına bağlı bir kişi olmasının yanı sıra, çocuklarını vatan ve millet sevgisi ile büyütmüştür. Kerim Güdücü Ömerbeyli köyünde, Erbeyli’de, İncirliova’da  ve Germencik yöresinde “Çobanın Kerim Efe” namıyla anılmaktadır. 

Beraber vuruştuğu Durmuş Ali Efe’den bir yıl sonra 1976 yılında 84 yaşında iken vefat etmiştir. Bu süre içinde defalarca Aydın İlinde yapılan resmi törenlere Efe kıyafeti ile katılmış, bu vatanın nasıl kurtarıldığı konusunda insanları bilgilendirmek için emek vermiştir.                                                                            

“Yiğitlik; en büyük korkunun ve en büyük ümidinin üstüne üstüne gitmektir.” (Friedrich Nietzsche)                          

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!