İddiaya göre, dayak olayı 15 Ağustos'ta Cumhuriyet Polis Merkezi'nde meydana geldi. Düğün salonu işletmecisi 28 yaşındaki Yılmaz Koç ile kardeşi Ali Hıdır Koç, 33 ASD 62 plakalı otomobille giderken Göçmen kavşağında trafiği tehlikeye attıkları gerekçesiyle durduruldu. Yapılan aramada bir ruhsatsız tabanca da bulan polis, iki kardeşi gözaltına aldı. 2 kardeş, karakolda avukatlarına ulaşmaya çalışırken bulundukları nezarette polisler tarafından dövüldü. Savcılıkça serbest bırakılan 2 kardeş, dayağın izini yansıtan morluklar bulunan yerlerin fotoğraflarını çektirip, karakolda kendilerini döven polisler hakkında davacı oldu.

GÖRÜNTÜLER SAVCIDA

Bununla ilgili soruşturma sürerken, dayak olayı karakolun güvenlik kamerası görüntülerince saniye saniye kaydedildi. Bu görüntüler, savcılığın soruşturma dosyasına girdi. Otomobilleri durdurulup, ruhsatsız silah da bulunduktan sonra götürüldükleri karakolda ilk önce polislerin kendilerine iyi davrandığını bildiren Yılmaz Koç, “Biz başımıza böyle bir şey gelmediği için avukatımızı arama ihtiyacı duyduk. Bu sırada kardeşim kapıya doğru yöneldi. Bunun üzerine polisler bir anda kardeşimin üzerine yürüyüp tartaklamaya başladı. Ben de müdahale edince, sivil bir polis beni, diğerleri de kardeşimi dövdüler” dedi.

İÇ KANAMA GEÇİRDİ

Olay sonrası kardeşi Ali Hıdır Koç'un iç kanama şüphesiyle 2.5 saat hastanede kaldığını bildiren Yılmaz Koç, “Bu polisler, mesleğin onuruna yakışacak şekilde davranmadı. Gözaltında yediğimiz dayak esnasında bir an aklımıza Engin Ceber geldi. Onun gibi faili meçhule mi gideceğiz diye korktum. Biz suçlu olabiliriz, ruhsatsız silah yakalatmış olabiliriz. Ama bizi dövmelerine hakları yoktu.”

Utandık onurumuzu incittiler

“Suçumuz varsa cezasını mahkemeler verir“ diyen Yılmaz Koç, gözaltında iken 16 Ağustos'ta saat 02.30 sıralarında kredi kartı ve kimliği kullanılarak bir petrol istasyonundan 80 TL'lik liralık alışveriş yapıldığını, bu konuda bankaya başvurup, alışverişi yapanlarla ilgili olarak da şikayetçi olacağını kaydetti./yeni şafak