Döndük dolaştık aynı yere geldik sanki. Türkiye, son birkaç yıldır Kürt meselesini “demokratik açılım” yoluyla çözmek için attığı adımlardan tümden vazgeçmemiş de olsa, bu adımlar şu an için fiilen askıda; Başbakan’ın deyişiyle “artık konuşulmuyor, uygulanıyor.” Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait F-16’lar Irak Kürdistanı’ndaki Kandil Dağı ve Zap bölgesinde, PKK’ya ait hedefleri vuruyor. Bu ilk “sınırötesi harekât” değil elbet; Kandil, PKK’nın 2000’li yılların başından itibaren buradaki mevcudiyetini yoğunlaştırması ve kurumsallaştırması sonrasında, Türkiye’nin fiilen harekât yapmadığı zamanlarda bile, askerî anlamda sürekli hedefte tuttuğu, gözetlediği bir yer.
 
Biz de bugünden itibaren, “WikiLeaks Türkiye Belgeleri” dosyamızda mevcut on bir binden fazla diplomatik telgraf arasındaki “Kandil yazışmalarını” okumaya başlıyoruz. Bu yazışmalarda, Kandil’de ve genel olarak Irak Kürdistanı’ndaki PKK faaliyetlerinin Türkiye ile ABD arasında nasıl bir diplomatik ve askerî diyaloga konu olduğuna ilişkin önemli ipuçları var.
 
Karayılan’la KYB Kandil’de anlaştılar
 
“Kandil kriptoları”nın ilkini sekiz yıl kadar öncesinden seçtik. 19 Aralık 2003’te ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nde görevli Siyasi Müsteşar John Kunstadter, “KİŞİYE ÖZEL” bir telgraf kaleme aldı. Büyükelçi Eric Edelman’ın onayıyla gönderilen telgrafın başlığı, “IRAK’TAKİ PKK/KADEK/KONGRA GEL’E KARŞI TÜRKİYE’NİN YENİ EYLEM TALEBİ.” Telgrafın kısa girişinde, Türk Dışişleri yetkililerinin ABD Büyükelçiliği’ne “İletmemizi Türk Genelkurmayı istedi” diyerek bir rapor sundukları belirtiliyor ve askerî istihbarat yetkililerince hazırlanmış olması kuvvetle muhtemel olan bu raporun tam metnine yer veriliyor. Türk askerî yetkililerinin Kandil ve civarını yakın takipte tuttuklarını gösteren o metin aynen şöyle:
 
KONGRA-GEL (PKK) unsurlarının Irak’ta ABD, KDP (Kürdistan Demokratik Partisi) ve KYB (Kürdistan Yurtsever Birliği) yetkilileriyle bağlantılarına ilişkin olarak aşağıdaki bilgiler elde edilmiştir:
 
» ABD yetkililerinin istekleri doğrultusunda, Dr. Mahmut Osman (Geçici Konsey’in bir üyesi) KONGRA-GEL’in (PKK) Irak’taki siyasi faaliyetlerini yürüten PÇDK’nın (Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi) süpervizörü/idarecisi olarak görevlendirilmiştir. (Burada araya girerek, PÇDK’nın bu telgrafın yazılmasından dokuz ay kadar, ABD’nin Irak’ı işgalinin başlamasından ise sadece bir hafta önce, 3-15 Mart 2002 tarihlerinde, Irak Kürdistanı’nda düzenlenen bir konferansta kurulduğunu hatırlatalım. PÇDK, daha sonra Brüksel’de yapılan kuruluş duyurusunda, amacının “Demokratik Irak’ta özgürlükçü federal sistem” olduğunu, ayrıca Ulusal Savunma Birlikleri/Hezen Bergiri Neteweyi-HBN adıyla bir gerilla gücü kuracağını da resmen duyurmuştu.
 
Türkiye’nin PKK’nın “Irak’taki cephe örgütü” olarak gördüğü PÇDK, yıllar içinde Irak Kürt partileriyle çeşitli sorunlar yaşadı, büroları kapatıldı ve yöneticileri gözaltına alındı, ancak parti halen etkinliğini sürdürüyor. Dr. Mahmut Osman ise, yine Türkiye tarafından “PKK’nın Irak’taki sözcüsü” olarak adlandırılan bir siyasetçi ve halen Irak Parlamentosu’nun üyesi.)
 
» Celal Talabani, Irak Geçici Konseyi’nin (Irak’taki Geçici Yönetim Konseyi, Amerikan işgalinin ikinci safhasında Irak’ın yönetimini üstlenen ve üyelerini ABD’nin 13 Temmuz 2003’te belirlediği bir idari kuruldu.
taraf