Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, ''Bu dünyada herkese yetecek kadar yer de vardır, nimet de vardır. Ancak adil bir düzen yok. Sömürü sistemi hakim. Irkçı emperyalizm milyonlarca insanı yerinden yurdundan etmiştir'' dedi.

Kamalak, partisinin, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen İl Kongresi'nde, merhum Necmettin Erbakan'ın milli görüşün hedefini kesin ve açık olarak belirlediğini söyledi.

Geçen 40 yıllık sürede belirlenen hedeflerin net olarak ortaya konulduğunu vurgulayan Kamalak, şöyle konuştu:

''İnşallah önümüzdeki ikinci bir 40 yılda da bu hedefler mutlak surette Allah'ın izniyle gerçekleştirilecektir. Birinci hedefimiz, yaşanabilir bir Türkiye. Hemen diyeceksiniz ki 'Efendim Türkiye yaşanabilir bir ülke değil mi?' Aziz dostlarım. Sormak isterim size. Askerlik çağına gelmiş evladını huzur içinde, gönül rahatlığıyla anneleri, babaları askere gönderebiliyor mu? Hayır. Çünkü Türkiye yaşanabilir Türkiye olmaktan çıkarılmıştır. Bakın Kurtuluş Savaşı'nda verdiğimiz şehit sayımızın 10 mislinden daha fazladır terör münasebetiyle verdiğimiz şehit sayımız.''

Kamalak, ikinci hedeflerinin yeniden büyük bir Türkiye'yi kurmak olduğunu dile getirerek, ''Yeni bir Türkiye demiyoruz. Yeniden bir Türkiye diyoruz. Demek ki daha önceleri büyük bir Türkiye varmış. Elbette vardı. Fatihlerin, Yavuzların, Kanunilerin Türkiyesi. Ecdadımız, atalarımız, büyük Türkiye'yi kurmuştu. Eğer biz kuramayacak olursak yazıklar olsun bize. Kurmamız lazım'' diye konuştu.

''Üçüncü hedefimiz İslam Birliği'ni tesis etmektir'' diyen Kamalak, şöyle devam etti:

''Allah'ın lütfu inayetiyle İslam Birliği de kurulacaktır. Dördüncü aşama ise yeni bir dünya kurmaktır. Bu dünyada herkese yetecek kadar yer de vardır, nimet de vardır. Ancak adil bir düzen yok. Sömürü sistemi hakim. Irkçı emperyalizm milyonlarca insanı yerinden yurdundan etmiştir. Milyonlarca insan mülteci hayatı yaşıyor.''

Kamalak, ''Değerli milli görüşçüler, bir davanın haklılığı geçici kuru kalabalıkların çokluğuyla değil, bir davanın ilahi iradeye uygunluğuyla ölçülebilir. En büyük zaferler yine geçici kalabalıklarla değil, davasına inanmış, çelikten imana sahip azimli, kararlı, ne yaptığını bilen, nereye gitmek istediğini bilen, çelikten imanlı bir kadroyla kazanılabilir ancak'' dedi.
AA