8 Mart Dünya Kadınlar günü bir çok bayan tarafından kutlanırken, onlar ise çiçek satıp, yük taşıyıp hayatlarını sürdürme derdinde. Hayat mücadeleleriyle örnek teşkil eden iki bayandan biri 35 yıldır haftanın 7 günü kırlardan, bahçelerden topladığı mevsim çiçeklerini satarak geçimini sağlarken, işsiz gezen 3 oğlunu örnek olmak için topladığı hurda ve kağıtları sırtında kilometrelerce taşıyarak evine ekmek götürme telaşında.

 Aydın"ın Germencik İlçesi"nde oturan 90 yaşındaki Fikriye Güngören, çiçek sevgisi sayesinde namerde muhtaç olmadan geçindiğini söyledi. 35 yıl önce eşini kaybeden yaşlı kadın kırlardan topladığı çiçekleri demet yapıp şehirlerde satarak hem ekmeğini kazanıyor hem de sağlıklı yaşamaya çalışıyor.
Çocukluğundan beri çiçeği çok sevdiğini ve sürekli mevsimine göre kırlardan topladığı çiçekleri satarak geçindiğini belirten Fikriye Güngören, “Gençliğimde tarla bahçe işleri yaparak ekmeğimizi kazanıyorduk. 35 yıl önce eşim ölünce her şey bana kaldı. Yaşlanınca tarla ve bahçelerde gündelik işçi olarak çalışmaz oldum. Benim anlayışıma göre insan yaşadığı sürece bir şekilde çalışıp ekmeğini kazanmak zorundadır. Bu nedenle yaşlanınca eskiden beri çok sevdiğim çiçekleri kırlardan toplayıp demet yaparak satmaya başladım. Yıllardır bu şekilde çiçek satıp ekmeğimi kazanmaya çalışıyorum. 90 yaşındayım işim sayesinde çok yürüdüğüm için çok şükür sağlığım da yerinde. Hem kendim ekmek kazanıyorum hem de insanlara çiçek satarak mutluluğunu artırmaya çalışıyorum” dedi.
TAŞIDIĞI YÜK DEĞİL, TEMBELLİK AĞIR GELİYOR
Aydın Merkez Meşrutiyet Mahallesi"nde yaşayan 78 yaşındaki Emir Hatice Yıldız"ın yaşam savaşı ise duyanları ve görenleri şaşırtıyor. Özellikle eli ayağı tutup dilenen gençleri görünce çok üzüldüğünü belirten yaşlı kadın, çalışmayıp "iş yok" diye boş gezenlere çok kızıyor.
Kendi mahallesinden ve çevreden topladığı, plastik türü geri dönüşüm maddelerini yaklaşık 7 kilometre sırtında taşıyarak satıp kazandığı para ile geçinmeye çalışan Emir Hatice Yıldız, 3 oğlunun işsiz gezdiğini, kendisinin ise bu yaşta çalışarak onlara örnek olmaya çalıştığını söyledi.
Kadınlar günü dendiğinde gözleri dolu dolu olan ve İnsanların şükür ve kanaati unuttuğunu belirten Emir Hatice Yıldız, “Benim en mutlu olduğum gün sırtımda taşıdığım yükleri iyi para ettirdiğim gündür. Diğer gibi kadınlar günü falan bilmem. Eskiden de parasızlık çok yaşadım. Lakin herkes kendisinden daha kötü durumdakilere bakarak hayatından lezzet almaya çalışırdı. Şimdi fakir de zengin de mutsuz. Neden biliyomun herkesin gözü hep daha yükseklerde” dedi.
“SAĞLAM OLUP DİLENENLERE ÇOK ÜZÜLÜYORUM”
Kendisine göre dünyada en güzel duygunun çalışmak, en kötü duygunun da eli ayağı tutmasına rağmen dilenmek olduğunu ifade eden Emir Hatice Yıldız, “Yaşım 78, kimseye muhtaç olmamak ve dilenmemek için bir çok kişinin araba ile gittiği yolu ben sırtımda yükle yaya gidip geliyorum. Ancak bakıyorum sapa sağlam delikanlılar, hiç utanıp sıkılmadan sokak sokak dolaşıp el açıyor. Bunları görünce gerçekten çok üzülüyorum” dedi.