1- Sermaye Yatırımı: Yatırım çeşitleri arasında halen daha en önemli yere sahip olan sermaye yatırımları, fiziki işlere yapılan yatırımları ifade etmektedir. Bir üretim tesisi kurarak fiziki üretim yapmak, var olan bir iş yerini devralmak, üretim ya da satış odaklı bir iş fikrine finansman sağlamak gibi yöntemler sermaye yatırımı olarak kabul edilmektedir. Bu yatırım türü ülke ekonomisine katkı sağlama, istihdam olanakları yaratma ve toplumsal değer yaratma gibi avantajlara sahiptir.

2- Mali Yatırım: Mali yatırımlar, fiziki olarak üretim ya da satış yapmayan yatırımlardır. Mali yatırım araçları, bu türün temel noktasını oluşturmaktadır. Borsada işlem gören hisse senetleri, vadeli mevduatlar, altın ya da döviz yatırımları, repo ve tahvil alımları ve yatırım fonları mali yatırımlar çerçevesinde yer almaktadır. Mali yatırımlar, sermaye yatırımlarına göre daha büyük kazanç olanakları sunsa da istihdama katkı sunmaması ve topluma katkı sağlamaması yönleriyle dezavantajlıdır.

3- Net Yatırım: Net yatırım kavramı hem devlet hem de şirketler tarafından kullanılan bir kavramdır. İşletmenin bir yıl içerisinde elde etmiş olduğu net kârdan tüm gider ve amortisman kalemleri düşüldükten sonra, kalan para ile yatırım yapılması anlamına gelmektedir. Bu işletmelere kendi iç kaynakları ile düzenli büyüme imkânı tanıyan bir yöntem olduğu için değerlidir.

Vadeli mevduat: En risksiz yatırımlardan biri vadeli mevduat. Birikiminiz üzerinden, sizin belirlediğiniz süre için (1 ay, 3 ay, 6 ay, 1 yıl) sabit bir faiz oranı sunar. Yani getirisi önceden bellidir ve vade sonuna kadar bu getiri faiz oranı değişikliklerinden etkilenmez. Elde edeceğiniz getiri vergiye (stopaj) tabidir. Genelde vade uzadıkça faiz oranı artar, alınan stopaj da düşer. Bu enstrüman, önceden belirlenmiş bir zaman çerçevesi içinde belirli bir amaç uğruna (ev-araba almak, evlenmek vb.) paranızı istikrarlı bir şekilde büyütmek için idealdir. Dijitalleşme sayesinde artık mobil bankacılık uygulamaları ya da internet üzerinden e-vadeli hesap da açılabiliyor. Bu hesaplar genelde daha yüksek faiz oranı ve istediğiniz zaman vadeyi bozmadan para çekmek gibi avantajlar sağlıyor.

Hisse senedi: Hisse senedi, ortaklarına sermaye paylarını belgelendirmek için verilen değerli evraklardır ve sahibine şirketin yıllık kârından pay alma (temettü) hakkı tanır. Yani bir şirketin hissesini alarak aslında şirkete ortak olursunuz. Bu nedenle pay senedi olarak da bilinir. Kendini kanıtlamış, köklü ve istikrarlı bir şirkete ortak olabileceğiniz gibi büyüme belirtileri gösteren, gelecek vadeden yeni girişimleri de seçebilirsiniz. Paranızı belli düzeyde oynaklığa maruz bırakırken, yatırımınızdan en büyük potansiyel getiriyi sunar.

Yatırım fonları: “Ne yatırım yapmak için yeterli bilgim var ne de konuyu araştıracak kadar vaktim” diyenler için finans uzmanları tarafından hazırlanan yatırım fonları daha idealdir. Bu fonlar repo, tahvil ve hisse senedi gibi çeşitli sermaye piyasası araçlarından oluşur. Portföyünüzü fon yöneticileri yönetir. Birikimi birden fazla enstrümana dağıtarak çeşitlendirdiği için riski azaltır, maksimum getiriyi amaçlar. İşlem maliyetini de azaltır.

Hazine bonosu/Devlet tahvili: Devletin dönemsel finansman ihtiyacını sağlamak için çıkardığı iç borçlanma senetleridir. Bir yıldan kısa vadeli ise hazine bonosu, bir yıl ve daha uzun vadeli ise devlet tahvili adını alır. TL veya döviz cinsinden olabilir. Günlük dilde açıklamak gerekirse; gelecekte belirli bir tarihte yani vadesi geldiğinde geri ödeneceği beklentisiyle verilen ödünç parayı temsil eder. Yatırımcılara belirli bir süre boyunca faiz ödeyen bir kredi gibi düşünebiliriz. Getirisi önceden bilinir, ödeme akışı istikrarlıdır, oynaklık azdır, sabit getirili bir araçtır. Devlet ve hazine denkleme dahil olduğu için risksiz bir yatırımdır.

Döviz: Bir ülkenin para birimini satın alırken diğerinin para birimini satmayı içerir. Bu, döviz piyasası veya ‘Forex’ aracılığıyla yapılır. Döviz değerlerindeki dalgalanmalardan yararlanmaya çalışır. Kârınız, bir para biriminin değerinin diğerine oranına yani döviz kuruna bağlıdır. Getiriyi (veya aksi durumda kaybı) kurlar yönlendirir. Bir de çok duyduğumuz baz puan kavramını açalım: Her dövizin baz puanlarda hesaplanan kendine özgü bir faiz kuru vardır. Net getiri sattığınız döviz ve aldığınız döviz arasındaki baz puan farkıdır.

Altın: Tarih boyunca değerli bir emtia olarak görülen altının fiyatı kısa vadede dalgalı bir seyir izlese de uzun vadede değerini hep korur. Dolayısıyla yatırımcısını fiyat artışlarına karşı güvence altına alıp jeopolitik ve makroekonomik belirsizlikler sırasında finansal koruma da sağlar. Ayrıca hisse senedi ve tahvil gibi yatırımların değerinin düşmesine neden olan olaylara tepki olarak fiyatı arttığından, çeşitlendirilmiş bir yatırım portföyünün önemli bir parçası olur. 

Gayrimenkul: Yatırım araçları içinde en geleneksel olanı. Gayrimenkul yatırımını iki türlü düşünebiliriz: Bir mülk/arazi sahibi olup kira giderinden tasarruf etmek anlamına gelir. Ya da bir mülk satın alıp daha sonra kâr için satmayı veya sabit gelir biçimi olarak kira toplamayı da içerebilir. İkinci yolun tercih edilmesi halinde göz önünde bulundurulması gereken unsurlar var. Hisse senedi veya tahvil yatırımına kıyasla gayrimenkulü elden çıkarmak daha zordur. İkincisi borçlanma; eğer doğru miktarda borçlanmazsanız gayrimenkul değerleri de düşerse finansal bir yük getirebilir. Enflasyon, kapanış maliyetleri, satış değeri gibi kavramları da hesaba katmak gerekir. Bu yatırımda satın alacağınız mülkün/arazinin konumu ve özellikleri, yıllar içinde değerindeki değişimler, yakın gelecekte bölgede yapılacak projeler, kolay alıcı/kiracı bulunup bulunmayacağı gibi bazı etkenler iyi araştırılmalıdır.

Sanal para birimleri: En gelenekselden en alternatife geçelim. Son zamanların en çok konuşulan para birimleri sanal olanlar. Bu tarz bir yatırımla ilgileniyorsanız öncelikle bilmeniz gereken şey kavramlar. Mesela dijital paraya mı yatırım yapacaksınız yoksa Bitcoin, Ethereum gibi kripto para birimlerine mi? Kulağa aynı şey gibi gelse de dijital para ile kripto paralar arasında ciddi farklar var: Kripto dahil elektronik paraların tümünü kapsayan dijital paralar merkezi bir yapıdadır, resmi otoriteler tarafından piyasaya sürülürler, oynaklık azdır. Farklı bankalar arasında işletilebilirler. Kripto paralar ise merkezsiz bir yapıdadır, tüm işlemler blockchain’de kaydedilir. Değeri çok daha değişkendir. Dolayısıyla iyi bir araştırma yapmalı ve piyasayı yakından izlemelisiniz.