Değerli okuyucularım çok üzgünüm.

İzmir şu an depremle boğuşuyor.

Ancak İzmirli dostlarım şunu bilsinler ki yanlarında devletimiz var.

İzmir ve çevresinde meydana gelen 6.9 şiddetindeki deprem, bir kez daha İstanbul’da yarınlarda gelecek depremi bana hatırlattığı gibi size de hatırlattığını sanıyorum.

Ancak İzmir’de toplam 17 binanın yıkıldığını ve 60’ın üzerinde insanımızın acı kaybını üzülerek izlediğimizi düşünürsek İstanbul’da neler olacağını kaygıyla hatırlatmak istiyorum.

İzmir depremi sonrasında Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Özlem Çerçioğlu ile konuştum “Ağabey elimdeki her türlü imkânla İzmirli vatandaşların yanındayım” dedi.

İstanbul’da 40 bin binanın yıkılacağı bilim insanlarınca bildirilmiş olmasına rağmen hazırlıksız olunduğu da sürekli hatırlatılmasına rağmen, kimilerinin umursamaz olduğunu görmek, yarınların yine heder edileceğinin göstergesi olarak tarafımdan yorumlanmaktadır.

Gelecekten bugün yaşayan hepimizin sorumlu olduğunu belirtiyor, sevgiyi hissederek önlem alınması doğrultusunda çaba gösterilmesini diliyor, bunun ölümlere yol açan uyarıcılarla, dikkate alınacağını umuyorum.

İZMİR HALKIYLA GURUR DUYUYORUM, İZMİRLİ DAYANIŞMASINI GÖRÜN

Gavur İzmir, öyle mi?

Alkol çok tüketiliyor diye depreme müstahak İzmir, öyle mi?

Alın size gavur İzmir:

  • Kan talebi sonrası 1 saatte yeter artık, gelmeyin, sağ olun diyen İzmir
  • Depremden 2 saat sonra sosyal medya örgütlenmesiyle anında Çeşme, Foça, Aliağa, Çeşme altı, Urla’daki yazlıklarını gece konaklaması için açan İzmir
  • Yazlık evlere ulaşım sağlamak için dakikasında örgütlenen okul servisçilerine sahip İzmir.
  • Tüm gece boyunca ücretsiz çorba ve yemek veren lokantacıları olan İzmir
  • Hasar gören Urla Devlet Hastanesi’ne zerre düşünmeden anında yardıma koşan doktorları ve hemşireleri olan İzmir
  • Depremde bile sokak hayvanlarını da koruyan ve kollayan İzmir
  • Zamanında Yunan’ı denize döken İzmir. Düşmanın alayını,

 (içten ya da dıştan fark etmez) denize dökecek olan İzmir.

İNŞAATLARDA TEMEL SUDAN KORUNMALI

Değerli okuyucularım Türkiye de maalesef özellikle geçmiş yıllarda inşaat yapım teknikleri ile gerekli ciddiyet sağlanmamış ve yapılmamıştır.

Biz Osmanlı döneminde muazzam camiler yapmış özellikle MİMAR SİNAN gibi bir dâhiye sahibiz ama maalesef onun inşaat tekniklerini benimsemedik her şeyde olduğu gibi özümüzden uzaklaştık size iki misal vereceğim,

Birincisi Emin önünde bulunan YENİ CAMİ 1597’de mimarlığa Mimar Sinan’ın öğrencisi Davut ağa tarafından yapılmıştır.

Bugün deniz ile cami arasında bulunan geniş alan ise tamamen denizle kaplıydı.

İşte Yeni Cami'nin inşaat alanının böyle deniz seviyesinde ve dolma bir arazi olması nedeniyle temel çukurlarında su çıkmaya başlayınca gece gündüz demeden tulumbalarla bu su boşaltılmaya başlandı.

Daha sonra Davud Ağa, Mimar Sinan'ın Büyükçekmece köprüsünde yaptığı gibi, büyük kazıklar çaktırıp, bunların başlarını kurşun kuşaklarla birleştirmiş ve binanın temel taşlarını bu tabanlara oturtmuştur.

Bugüne kadar Haliç kıyılarında çökme ve kaymalar olmasına karşılık bu büyük eserin, birçok zelzelelerle ve dış etkiler dâhil olduğu halde hiçbir arızaya uğramamış bulunması temellerinin sağlam ve mükemmelliğine delildir.

DOLMA BAHÇE SARAYI

Bu yapıda aynı teknik ile Meşe kazıklar üstüne oturtulmuştur ve dolayısıyla yapı temelden akrı blok halinde meşe kazıklar üstüne oturtularak Yeni Cami ve diğer yapılarda olduğu gibi depremin hareketlerinde bina serbest hareket ederek çökmesi önlenmiştir.

Değerli okuyucularım inşaatlarda su betonun ve inşaat demirinin düşmanıdır.

Özellikle inşaat temellerin sudan korunması için ve suyun bina inşaatlarının temellerini etkilememesi için çok önemli izolasyon uygulaması vardır.

Son yıllarda işte bunun için PETROL ARTIĞI MEMRAN İZALASYONLARI ucuz olduğu için tercih ediliyor Suda bulunan tuzlar asitler maalesef bu PETROL ARTIĞI MEMRANLARI 5 İLA 6 YIL İÇİNDE çürümekte inşaat temelleri beton ve demir 10 ila 15 yıl içinde su içinde bulunan tuz,asit ,kireç betonu ve demiri çürütmekte ve yapılar bu çürüme sonucunda temel ortadan kalktığı için çökmekte veya devrilmektedir.

Bunun yerine BENTOSHİLT KİL DOLGULU MALZEME ile izolasyon yapsalar bu sıkıntıları olmaz. Kil asırlardır binalarda izolasyon malzemesi olarak kullanılmaktadır. Deprem için yaptığım uygulamayı anlatacağım.

Değerli okuyucularım AMELİYE PERVER OKULUNDAN mezunuyum ben de İstanbul’da birçok site, bina yaptım. Yaptığım sitelerin sağlamlığı yüzünden milyon dolar değerinde satılmakta veya el değiştirmektedir.  

Resimde görüldüğü üzere yapı A ve B olarak ayrılmıştır.

Deprem hareketi okla görüldüğü üzere doğu batı ve Kuzey ve Güney veya yer kabuğunun yarılması şeklinde olur.

İşte bu hareket anında A Blok üstünde taşıdığı B kaset Blok ile ayrıldığı için depremden hiç etkilenmez. Binada çökme ve devrilme olmaz.

Ayrıca Ege Bölgesi genellikle alivyon ve dolgu toprak arazidir işte bunun için temelde mutlaka FORE KAZIK veya KESON kuyu üzerine RADYE Temel yapılmalıdır. Bu esasında Tüm Türkiye’de uygulanmalıdır.

Son zamanlarda beton kalitesinde oldukça düşme görüyorum rekabet sebebiyle bunun mutlaka önlenmesi denetlenmesi gerekir.

Betonda aşırı katkı malzemesi kullanılması da zararlıdır.

Belediyelerin beton santrallarını kontrol etmesi şarttır ama bunu belediyeler yapmıyorlar bu ileride çok acı sonuçlar verebilir.

GELELİM SU İZALASYONUNA

Resimde görüldüğü üzere herkesin bildiği kırmızı ile olan bohçalama izolasyon yapılması gerekir.

Tekrar söylüyorum BENTOSHİLD türü malzeme içinde kil olduğu için delinme yırtılma anında kil şiştiği için derhal suyun girmesini önler kendini tamir eder.

Petrolden yapılan MEMRAN TÜRÜ MALZEMELER bir delinme ve yırtılma anında kendini tamir edemez. Ve yapıya suyun girmesine sebep olurlar.

Değerli okuyucularım Mimar Sinan yapılarına bir bakın devasa binalar yıkılmıyor bu dönemde yapılan binalar yıkılıyor insanlarımız ölüyor.

Çok acı çok üzülüyorum.