Geçen Pazar günü (12 Temmuz) yapılan İYİ Parti kongresinde il başkanı seçilen Süleyman Demirci ve yönetim kurulu üyeleri nihayet seçim kurulundan mazbatalarını alabildiler.

Gecikmenin nedeni önceki İl Başkanı Cemal Sarı’nın rakibi Süleyman Demirci’nin yönetim kurulu listesine parti kaydı olmayan üye alması ve kadın kontenjanı kotasına uymadığı yönünde seçim kuruluna yaptığı itirazdı.

İtirazın yargıdan dönmesi üzerine Süleyman Demirci ve ekibi de fiilen görevlerine başlamış oldu.

Cemal Sarı’nın bir hayli iddialı geçen seçim sonucuna itirazını bu yarışın sona ermediği, çekişmenin bundan sonra da süreceği şeklinde okumak gerekir.

Ancak mücadele örtülü mü yoksa açıktan mı devam edecek işin orasını zaman gösterecek.

Fakat sürecin Süleyman Demirci’nin doğuştan yüksek olan sinir katsayısını daha da yükselteceği kesin.

Bir diğer konu da Süleyman Demirci’ye rakipleri karşısında üstünlük sağlamaya yol açan avantajların başarısızlığı durumunda ilerleyen süreçte dezavantaj olarak geri dönme potansiyeline sahip konular olmasıdır.

Bunların başında da büyükşehir başta Millet İttifakı CHP kanadının seçim kazandığı ilçe belediyelerinde İYİ Partililerin varını, yoğunu ortaya koymakla yaptıkları fedakârlığın CHP’lilerce bilinmediği aksine görmezden gelindiği şikâyeti geliyor.

İYİ Partililerdeki bu memnuniyetsizliğin temelinde yatan partilerinden kaynaklı yapısal bir sorun mudur?

Yoksa İYİ Partililerin iddia ettiği gibi olay yapay, CHP’lilerin tepeden bakma olayı mıdır?

Sonuçta Süleyman Demirci bu şikâyetlerin önüne geçmede göstereceği gayret ve çabayla hastalığı tedavi edebilecek mi?

Yalnız cevaplara geçmeden önce İYİ Parti ile CHP arasındaki Aydın özelindeki ittifak hakkında önemli bir soruya yanıt aramamız gerekecek.

İki parti arasındaki söz konusu ittifak sorun çözmeye yönelik değil tamamen konjonktüre bağlı, şartların gerektirdiği  “sayısal bir ittifak mıdır”, yoksa problemleri tespit ve çözüme yönelik bir programa bağlı “siyasal bir ittifak mıdır?”

Yanıt için Aydın’da 2009 seçimlerinden bu yana belediye başkanlığı yapan ve o tarihten bu yana belediye meclisini ittifaklarla yöneten CHP’li Özlem Çerçioğlu’nun uygulamalarına bakmak sanırım yeterlidir.

Onun belediyeyi ilk kazandığı2009’da belediye meclisinde MHP ile yaptığı sayısal bir ittifaktı yani iki partiyi bir araya getiren o günkü konjonktür gereği AK Parti karşıtlığıydı.

Özlem Çerçioğlu’nun Özel İdare Mallarının dağıtımındaki adaletsizlik yapıldığı gerekçesiyle Valilik Mal Paylaşım Komisyonunu hedefine koyduğu ve kazandığı 2014 büyükşehir seçimleri sonrasında mecliste meydana gelen eşitliği ise iki MHP’li üyenin ilk oturuma katılmaması bozmuştu.

Sonrasında da sayısal ittifak kurmada BŞB Başkanı Özlem Çerçioğlu zorlanmamıştı.

31 Mart 2019 seçimleri öncesinde kurulan Millet İttifakı BŞB meclis çoğunluğunu elinde bulundurduğu için sorunsuz yoluna devam ediyor.

Ancak halinden son derece memnun görünen CHP karşısında İYİ Parti’nin Aydın’da aynı rahatlık içinde olduğunu söylemek pek mümkün değil.

Çünkü CHP’nin politikalarına denk düşen “sayısal ittifak” müttefiki İYİ Parti için oldukça sancılı…

Rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi siyasette aritmetik önemlidir ama siyaset tek başına aritmetikten de ibaret değildir.

Sonuç alabilmek için bir de kamuoyu olması gerekir ki, buna siyasetin mekaniği denir.

Ayrıca bir de siyasi güce ihtiyaç vardır ki, buna da siyasetin matematiği denir.

Millet ittifakı partilerinden bunların hepsinde Aydın özelinde en avantajlı parti CHP

Bu noktadan bakıldığında Başkanlık Sistemine itiraz ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş isteği dışında siyaseten CHP ile İYİ Parti arasında ne oturduğu zemin ne de siyaset felsefesi açısından bir uygunluk söz konusudur.

Çünkü İYİ Parti kitle partisi olma iddiasındadır ve tanımı gereği bu parti ayakta kalabilmek için CHP’den bağımsız Aydın’ın sorunlarına kafa yormak, somut çözüm önerileri geliştirmek ve taraftarını konsolide etmek için bu önerilerini kamuoyuyla paylaşmak zorundadır.

Aksi takdirde İYİ Parti Aydın’da CHP’nin vesayeti altında yol alabilen, ona bağımlı bir parti olmaktan öteye geçemez.

Demek istediğim iki parti arasında var olan ittifaktan İYİ Partililerin duydukları rahatsızlığın asıl nedeni biraz da yeni bir parti oluşlarından kaynaklı bu yapısal durumdur.  

Onun içindir ki:

1- İYİ Parti’ye özgü Aydın özelinde CHP’den ayrı bir kimlik, bir alamet-i farika ortaya koyamadığı için,

2-BŞB ve CHP’li belediyelerle olan ittifakta kendi partisinin haklarını korumaya yönelik diplomasiyi yapamadığı için,

3-Parti yönetim kurullarında bir kitle partisinin uygulaması gereken halka dokunacak proje ve programları geliştiremediği için,

4-Partili büyükşehir belediyesi meclis üyelerini kendi bölgelerinde parti politikalarını oluşturmada ve anlatmada aktif olarak çalıştıramadığı için,

5-Parti tabanına dayanmak yerine Genel Merkez’den gelecek güce güvendiği için eski il başkanı Cemal Sarı seçim kaybetti.

Eğer Süleyman Demirci ve yönetimi Cemal Sarı’yı mağlup ettiren bu sorunlara makul bir sürede, mantıklı çözümler üretemezse ömürleri bir seçimi bile görmeye yetmez.

Benden hatırlatması…

Süleyman Demirci ve arkadaşlarına başarılar dilerim.