Dünya Bülteni / Haber Merkezi

Doğalgaz üreten ülkeler bile enerjide petrol ve doğalgaz bağımlılığından uzaklaşmaya çalışırken ithalata dayalı verilen yeni ruhsat ve lisanslar, Türkiye'yi milyarlarca dolarlık stratejik bir girdabın içine sürükleyebilir.

Habertürk'ün haberine göre elektriğe yeni zamlar kapıda, cari açık ise yeni rekorlar peşindeyken özel sektörün doğalgaz ithalatına izin verilmesi soru işaretlerini artırdı.

Bir yanda 2023'te sıfır enerji ithalatı hedefi, öbür yanda ise ithalata dayalı verilen yeni ruhsat ve lisanslar. Elektriğinin yüzde 51'ini ithal eden, bunun için yılda 54 milyar dolarlık fatura ödeyen Türkiye, azalan yerli enerji kaynakları yerine giderek stratejik bir girdabın içinde sürükleniyor.

YÜZDE 7-10 ZAM KAPIDA

Türkiye yine son günlerde elektrik fiyatlarına gelecek olan zamları tartışıyor. Döviz kurlarındaki ve doğalgaz fiyatlarında yaşanan artış dönemlerinde gündemin ilk sıralarına yerleşmesine alıştığımız “elektrik zammı” için gözler bir kez daha EPDK’nın kurul toplantısına çevrilmiş durumda. Toplantıdan yüzde 7 ila yüzde 10 arasında bir zammın çıkması bekleniyor.

Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (TETAŞ), Hazine Müsteşarlığı ve ilgili kamu kurumlarının yaptığı toplantılarda, “TETAŞ’ın maliyetlerindeki artıştan kaynaklanan” yüzde 10 civarında zam ihtiyacı hesaplanması bu zamma dayanak olarak gösteriliyor. Özel sektör elektrik üreticilerinin “elektrik borsası” PMUM’da da bu kış yaşanan gaz krizinden kaynaklanan yüzde 3 civarında zam ihtiyacı olduğu söylemi, beraberinde, zam ihtiyacının nihai tüketiciye ne kadar yansıyacağı sorusunu getirdi. 1 Nisan’dan itibaren üç ay geçerli olacak yeni tarifelerde artışa gidilip gidilmeyeceğinin Hazine’nin ve Enerji Bakanı’nın vereceği karara bağlı olduğu bildiriliyor.

ELEKTRİĞİNİ YÜZDE 51'İ DOĞALGAZ BAĞIMLISI

Elektrik Üreticileri Derneği Başkanı Önder Karaduman ise elektriğin yüzde 51’inin doğalgazdan üretildiğini, bunun 16 bin 300 MW’lık bir kurulu güce karşılık geldiğini belirterek, “Ağır kış şartları nedeniyle Türkiye’ye fazla gaz verilemedi. Dağıtım ihalelerini kazanan şirketler de, yeni tarifelerini iyi bir fiyatla çıkartma çabası içindeler. Elektriğe zam yapılması kaçınılmaz” diyor.

NE KADAR ZAM İTHAL EDİLECEK TARTIŞMASI

Aslında uzun lafın kısası Türkiye, doğalgazda dışarıya bağımlılığının yüksek olması nedeniyle tüketicilerin ve sanayicilerin elektrik faturalarına 'ithal edilecek' olan zammın oranını belirlemeye çalışıyor. Burada da özellikle 50 milyar doları aşan bir doğalgaz ithalatının yarattığı doğalgaz lobisinin büyük bir etkisi olduğu düşünülüyor.

İTHALATA DAYALI ÜRETİME İZİN

Öte yandan bugün alınan bir diğer karar, kafalarda soru işaretlerinin daha da artmasına neden olmuş durumda.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, özel sektörün Irak’tan doğalgaz ithalatı yapmasının önünü açan bir karara imza attı. Irak’tan doğalgaz ithal edecek özel sektör firmalara 9 Nisan’a kadar başvuru mühleti tanıyan EPDK, ithalat başvurularını 2014-2033 dönemi için ve 700 milyon ila 3.2 milyar metreküp olarak tanımladı.

Yani 2014 yılında 700 milyon metreküp doğalgaz ithal edebilecek olan özel sektör şirketleri, yıl yıl artan bir sistemle 2033 yılında 3.2 milyar metreküpe kadar doğalgaz ithal edebilecek.

BAKAN YILDIZ, “HEDEF 2023'TE SIFIR İTHALAT” DERKEN...

Uzun ve ağır geçen kış şartları nedeniyle Türkiye’nin enerji bağımlılığının dönem dönem elektrik kesintilerine bile varan noktaya ulaşması, hızla yükselen Türkiye ekonomisinin en zayıf karnının ithal kaynaklı enerji bağımlılığı olduğunun hükümet cephesinden de sıklıkla dile getirilmesinin ardından alınan bu karar tartışmalara neden olacak gibi görünüyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, “2023’te petrol ve doğalgaz ithal etmeyen bir Türkiye planlıyoruz” sözlerinin ardından gelen bu karar sonrasında en önemli soru işareti de şu oldu: Türkiye ithalata bağımlı hale mi getiriliyor? Doğalgaz lobisi, Türkiye’yi stratejik olarak dışarıya bağımlı bir ülke olmaya mı sürüklüyor?

61 YIL ÖMRÜ KALAN KAYNAĞA TAM BAĞIMLILIK

Türkiye’nin enerji istatistikleri aslında kapıdaki büyük tehlikeyi çok net bir şekilde gözler önüne seriyor.

Türkiye bir süre önce dünyanın en büyük 10 doğalgaz ithalatçısı sıralamasına girdi. Petrolde yüzde 98, doğalgazda ise yüzde 91 oranında dışarıya bağımlı olan Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yüzde 51’i doğalgaza bağımlı.

ı.

Halbuki global enerji tüketiminde doğalgaza bağımlılık oranı ortalama yüzde 26 seviyelerinde bulunuyor. Dünyadaki toplam doğalgaz rezervlerinin tüm dünyayı yaklaşık 61 yıl taşıyabilecek düzeyde olması nedeniyle doğalgazı kendisi üreten ve dışarıya ihraç eden ülkelerin bile elektrik üretiminde doğalgaz bağımlılığını yüzde 25-30 aralığında tuttuğu, en büyük doğalgaz üreticilerinden biri olan İran’ın bile elektrik ihtiyacının ancak yarısı doğalgaza bağımlı.

STRATEJİK MUSLUĞU 5 ÜLKENİN ELİNE VERMEK

Bu durum aynı zamanda oldukça stratejik bir nokta olan Türkiye’nin enerji güvenliğini de 5 ülkeye bağımlı hale getiriyor. Türkiye’ye akan doğalgazın musluğu 5 ülkenin elinde. Bu muslukta Rusya’nın yüzde 51, İran’ın yüzde 16, Cezayir’in yüzde 14, Azerbaycan’ın yüzde 12, Nijerya’nın ise yüzde 3 payı var.

Avrupa Birliği’nin Rusya’ya olan doğalgaz bağımlılığını en önemli stratejik tartışma konusu haline getirip forumlarla tartıştığı dönemde Türkiye de yaşadığımız son kışta bu riskin etkisini en derin şekilde hissetti. Ülkelerin kendi ihtiyaçları nedeniyle doğalgaz musluğunu kapattığı, İran’ın ise ABD’nin dayatmasıyla uygulanma kararı verilen ambargo nedeniyle musluğu kapatma sinyali verdiği yakın geçmişte Türkiye, yaşanabilecek bir enerji krizine karşı önlem arayışlarına girişti.

ULUSLARARASI KURULUŞLARDAN DOĞALGAZ 'SOS'İ

Özel sektörün doğalgaz ithalatına verilen son izin kararı ve elektrik fiyatlarına zam baskısının da işte bu nedenle Türkiye’yi daha da ithal enerjiye özellikle de doğalgaza bağımlı hale getirip getirmeyeceği şüphelerini artırmış durumda.

Diğer yandan Türkiye’nin dışa bağımlı enerji yapısı uluslararası kuruluşların da “SOS” unsuru olarak gördüğü riskler arasına alındı.

İngiltere merkezli Deloitte’in Türk uzmanları tarafından hazırlanan Türkiye Doğal Gaz Piyasası raporunda Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı doğal gaz arz açığı riskine dikkat çekiliyor. Raporda özellikle 2015-2017 arası riskli bir dönem olarak nitelendiriliyor.

Benzer şekilde Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti Fatih Birol da, petrol ve doğalgazda enerjideki ithal faturalarının Türkiye'nin başını ağrıtacağının altını çizerek, “Hem doğalgaz hem de petrol tüketimimiz, ithalimiz artacak ve böylece ödeyeceğimiz para artacak. Bu, Türkiye'nin cari açığı konusunda son derece önemlidir. Türkiye, uzun yıllar enerji ithal edecek ve bu da önemli sorunlara yol açabilir” diyor.

FATURA YILDA ORTALAMA YÜZDE 11 ŞİŞİYOR

2006 ve 2009 arasında doğalgazda artan fiyatlar da bu projeksiyonu doğrular nitelikte.
Sanayi sektörü için 2006’da 107 kilokalori için 352.69 dolar olan ağırlıklı ortalama doğalgaz maliyeti 2009’da 467.62 dolara, konut için 415.43 dolardan 568.99 dolara, elektrik üretiminde ise 349.35 dolardan 466.28 dolara kadar yükseldi.

Yani üç yılda yüzde 33, yılda ise ortalama yüzde 11 oranında artan bir doğalgaz fiyatı dikkat çekiyor. Bu aynı zamanda kontrol altına alınmaya çalışılan enflasyon konusunda da Merkez Bankası'nın elini giderek zorluyor. 

SANAYİCİ İSYANDA

Doğalgaz fiyatları ve döviz kurlarına endeksli enerji faturasının sürekli artması nedeniyle elektrik faturalarından şikayetçi olan tüketicilerin yanında sanayiciden de ikaz nidaları yükseliyor.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye'nin enerjide yüksek oranda dışa bağımlı olduğunu belirterek, ''Büyümemiz hızlandıkça enerji talebimiz ve dolayısıyla enerji faturamız da artmakta. Enerjideki bu durumun, hem ekonomik hem politik ve hem de stratejik olarak bazı riskler içerdiği ortada. Bu risklerin üstesinden gelebilmek için yapmamız gereken, akılcı, sürdürülebilir, uzun vadeli enerji politikaları geliştirmek ve hayata geçirmek'' diyor.

DIŞ TİCARETİ ELEKTRİK ÇARPIYOR

Türkiye'nin enerji ithalatı 2000-2010 yılları arasında toplam ithalat içerisinde yüzde 17'lik paya ulaştı. Cari açık kalemlerine vurulan veya vurulacak bütün neşterlere karşılık doğalgaza bağımlı elektrik üretimi nedeniyle 40 milyar doları aştı. 2011'de ise bu fatura 50 milyar doların da üzerine çıktı. Bugün dış ticaret açığının üçte biri enerji ithalatından kaynaklanıyor.