TİSK açıklamasında üstü örtülü olarak, bazı endişelere vurgu yapıldı. Açıklamada, “Artan emtia fiyatları, enerji ve taşıma maliyetlerinin yanı sıra Rusya-Ukrayna krizi gibi küresel sorunlar ve yüksek belirsizlik ortamı birçok sektörü olumsuz etkilemeye devam ediyor. Yapılacak değerlendirmelerde bu belirsizlik ortamının göz önünde bulundurulmasının kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz” ifadesine yer verilerek, olası bir artışta şirketlerin üstleneceği yüke ilişkin denge arayışının altı çizildi.
Ayrıca, TİSK olarak çalışanların hakkını gözettikleri vurgusunun yanısıra, “Diğer yandan, böyle bir ortamda işletmelerimizi ve üreticilerimizi ayakta tutmanın, üretimin devamlılığını sağlamanın da büyük önem taşıdığını biliyoruz. İşletmelerimizin karşılaştığı risk ve fırsatların birlikte değerlendirilmesini istiyoruz” ifadesi kullanıldı.
İşveren kesimi artışın yükünün bir kısmının bütçeden karşılanmasını istiyor
TİSK’in ara artıştan kaynaklı gelecek ilave yükün bir kısmının bütçeden karşılanması yönünde öneride bulunduğu dile getiriliyordu. Bu yöndeki öneriyi TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinden sonra dile getirmişti.
TİSK açıklamasında harhangi bir talep ya da görüşe yer verilmemekle birlikte, mevcut ekonomik koşulların işletmeler açısından yarattığı belirsizliğe vurgu yapıldı. TİSK yönetim kurulu açıklamasında, olası bir artışa sıcak bakıldığını belirten, “Bizim için tüm çalışma arkadaşlarımızla birlikte büyüyebilmek esas. Çalışma arkadaşlarımızın hayat kalitesini kalıcı şekilde artıracak ve büyük-küçük bütün işletmelerimize değer katacak her türlü kararın destekçisiyiz. Tüm taraflara çözüm olacak formüller için iş birliğine açığız. İşverenler olarak her zaman tüm sorumluluklarımızı tam ve eksiksik olarak yerine getirmenin bilinci içinde davrandık. Elimizi taşın altına koymaktan hiçbir zaman kaçınmadık. Bugüne kadar olduğu gibi bu süreçte de devletimizin yanında olduğumuzun altını bir kez daha çizeriz” ifadesine yer verildi.
