Şanlıurfalı şairlerden birinin de Nabi olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: “Nabi, sadece edebiyatın değil, edebin de zirvesi bir şair... Bu çok önemli, bu günlerde bu çok geçerli. Siyasette de bugünlerde çok geçerli. İstifaları, mistifaları görüyorsunuz değil mi? Diyor ki Şanlıurfalı Nabi; 'Sakın terk-i edepten, kuy-i mahbub-u Hüdadır bu. Nazargah-ı ilahidir, makam-ı Mustafa'dır bu'. İşte Şanlıurfa, böyle bir edep timsali, böyle bir hürmet timsali şair Nabi'nin şehridir. Bu ülkenin, bu milletin, böyle edep ve adap timsali şairleri, şahsiyetleri varken, maalesef bunları görmeyen, bunları okumayan, bunlardan nasibini alamayan bazı siyasetçileri de var. İşte MHP liderini görüyorsunuz... Güya milliyetçi ama bu milletin dilini, üslubunu, adabını ne yazık ki öğrenmeye dahi gerek görmemiş. İşte BDP'yi görüyorsunuz... Onlar da kendilerine göre milliyetçi. Onlar da bir başka taraftan ırkçılık yapmaya çalışıyor. Ama onlar da bu milletin o güzel üslubunu öğrenme ihtiyacı hissetmemiş. Bunlar, Yunus Emre'den, Mevlana'dan, Hacı Bektaş Veli'den, Ahmade Hani'den, Mela Ceziri'den, onların o güzel dilinden maalesef nasiplenememiş.”
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili olarak, “Yahu sen ne biçim devlet adamısın be? Senin her yerin dökülüyor” dedi. Partisinin Topçu Meydanı'nda düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap eden Erdoğan, Şanlıurfa'nın yetiştirdiği çok değerli şairler bulunduğunu hatırlattı. Bunlardan bir tanesi olan Mehmet Akif İnan'ın 11 yıl önce Hakk'a uğurlandığını belirten Başbakan Erdoğan, İnan'ı da andı. 
 
“HACI BEKTAŞI VELİ'NİN RAHLE-İ TEDRİSATINDAN GEÇMEMİŞ” 
 
Anamuhalefet CHP'nin durumunun daha da içler acısı olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Siirt'te yaptığı konuşmada saygısızlık yaptığını ifade etti. Kılıçdaroğlu'nun, “Statükonun Allah'ı Ankara'dadır” dediğini hatırlatan Erdoğan, buna rağmen CHP Lideri'nin özür dileme erdemini göstermediğini dile getirdi. Başbakan Erdoğan, “Edebini de takın. Zaten 12 Haziran'da benim milletim sana edebini takacak ve taktıracak, merak etme. Alevi kültüründe böyle bir anlayış yok. Güya oradan geliyor ama bunun bile farkında değil. Hacı Bektaşı Veli'nin rahle-i tedrisatından geçse bu ifadeyi kullanmaz. Ama maalesef geçmemiş” diye konuştu. 
 
Yine, CHP milletvekili adaylarından birinin, Allah'ın ayetine “Sinir bozucu” dediğini belirten Başbakan Erdoğan, bu milletvekili adayının da özür dileme erdemini göstermediğini söyledi. 
 
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset, ilkeler üzerinden yapılır. Her partinin temel ilkeleri vardır, çizgisi vardır, sınırları vardır, karşı olduğu şeyler, kabul ettiği şeyler vardır. Elbette bir siyasi partinin içinde farklı renkler, farklı düşünceler, farklı değerler olabilir. Ama bunlar da en nihayetinde bir bütünlük, bir uyum, bir ahenk arz eder. Şimdi ben soruyorum; Allah aşkına, bu yeni CHP'nin çizgisi, ilkesi, programı, hedefi, derdi, davası nedir? Bu yeni CHP nasıl bir şeydir? 'Başörtüsüne özgürlük' diyeceksin, 'milletin değerlerine saygı' diyeceksin, ayete 'sinir bozucu' diyeceksin, başörtülü kızlarımızı rahibe gibi göstereceksin, yahu bunların hepsi nasıl bir araya gelir? 
 
Hadi orayı geçtik... Terör örgütünü savunacaksın, terör örgütü ile birlikte partinin kepengini indireceksin, Ergenekon'a avukatlık yapacaksın, genel af diyeceksin, çetelere kol kanat gereceksin, Dersim'de analar ağlasın deyip, anında çark edip, Tunceli'de milletin karşısına çıkacaksın... Yahu bunların hepsi bir arada nasıl olur?” 
 
“YERİ GELİYOR BUNLAR MİLLİYETÇİ, YERİ GELİYOR BAKIYORSUNUZ BİR ANDA KOMÜNİST” 
 
CHP'li Ankara Yenimahalle Belediyesinin, İskilipli Atıf Hoca'nin idam edilmesi kararını veren hakim Ali Çetinkaya'nın ismini bir parka verdiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, diğer adıyla Kel Ali'nin güya adalet dağıttığını ifade etti. 
 
Ali Çetinkaya'nın, 'Sanığın idamına, şahitlerin bilahare dinlenmesine' diyerek İskilipli Atıf Hoca'yı idam sehpasına gönderdiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Sayın Kılıçdaroğlu, dün Afyon'da çıkıyor, bu şahsı, Kel Ali'yi, Ali Çetinkaya'yı büyük devlet adamı olarak ilan ediyor ve savunuyor. Yahu bu nasıl bir devlet adamlığı be? Sen mi bu ülkeye devlet adamı olacaksın, siyaset adamı olacaksın da bu ülkenin önüne geçeceksin? Şahidi dinlemeden, önce idam edip ipini çekeceksin, sonra şahitlerin dinlenmesine diyeceksin. Ondan sonra da bu kararı verene büyük devlet adamı diyeceksin. Yahu sen ne biçim devlet adamısın be? Senin her yerin dökülüyor. 12 Haziran'da bunlara gereken cevabı milletim verecek. 
 
İşine gelirse, eski CHP'ye dönüyor, 'Cumhuriyet kadar eskiyiz' diyor, işine gelmezse, 'Biz yeni CHP'yiz' diyor. Yeri geliyor bunlar milliyetçi, eri geliyor bakıyorsunuz bir anda komünist, bir anda ırkçı. Ne derseniz deyin, bunların hepsi var.”