Çelik, Alternatif Politikalar Merkezince düzenlenen “Ben de Varım Projesi” kapsamında gençlerle bir araya geldi.

Konuşmasında Türkiye'yi “genç bir ülke” olarak nitelendiren Çelik, 35 yaş altındakilerin oranının yüzde 62 olduğunu belirtti. İlköğretim ve üniversitede yaklaşık 20 milyon kişinin öğrenim gördüğünü belirten Çelik, “Gençler hem sayı olarak çoğunluğu oluşturuyor, hem de iş gücü olarak, düşünce olarak, fikir hayatında çok önemli yer tutuyor” diye konuştu.

'SİYASETTEN SOĞUDUM'
Türkiye'de gençlerin yaşanan kötü örneklerden dolayı uzun bir dönem siyasetten soğuduğunu ifade eden Çelik, “12 Eylül darbesinin ardından özellikle bir depolitizasyon programı uygulandı. Gençleri adeta düşünmeyen, konuşmayan, birbiriyle müzakere etmeyen ve sadece verilen komutlarla ve talimatlarla hareket eden bir güruh haline getirmek gibi bir çaba söz konusuydu maalesef” diye konuştu.

Çelik, 18 yaşında siyasete girdiğini ve siyasetin mutfağından yetiştiğini anlattı. Siyaset yapmak için illa bir partiye üye olmak gerekmediğini vurgulayan Çelik, sosyal hayatta yer alan sivil toplum kuruluşlarında da siyaset yapılabileceğini söyledi.

“Değerli” ve “önemli insan” kavramlarının birbiriyle karıştırılmaması gerektiğini de vurgulayan Çelik, şunları söyledi:

VIP CENNETİ TÜRKİYE
“Bir şeyler başarırsanız, yorulursanız, zahmet çekerseniz, sosyal bir varlık olursanız, yeryüzünde bir eser bırakırsanız 'değerli insan' sıfatını elde edersiniz. Tarih boyunca önemli adamlar gelmiştir, değerli adamlar gelmiştir. Önemli adamların önemi; parası, pulu, malı, mülkü, rütbesi, mevkisi, makamı olduğu sürecedir. Türkiye'de de elinizi sallayın 50 tane önemli adam bulursunuz. VIP'nin neyin kısaltması olduğunu biliyorsunuz değil mi, “çok önemli adam”. Her halde yeryüzünde çok önemli adam bakımından bizim elimize su dökecek adam yoktur. VIP'den geçenlere baktığınız zaman... Batı ülkelerinde VIP'den geçen sayısı çok nadirdir. Ama bizde haddi hesabı yoktur. Eskiden adı neyse ki 'Şeref Salonu' idi. O çok daha kötüydü, VIP diye değişmesi daha iyi. Çünkü bu Şeref Salonu tamam ama buradan geçmeyenlerin şereften filan nasibi yok. Bu mantık çok yanlış bir mantık. Bu bakımdan değişmesi iyi oldu.”

Değerli adamları, “gömülen hazinelere” benzeten Çelik, bu kişilerin her zaman kıymetlerini muhafaza edeceklerini söyledi. Öldükten sonra dahi yaptıkları iyiliklerle anılanların değerli insanlar olduğunu belirten Çelik, “İster ilim adamı olun, ister film adamı olun, ister devlet adamı olun, isten iş adamı olun, ne adamı olursanız olun ama önce adam olun” diye konuştu. Şehit olan eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın arkasından “adam gibi adam” olduğu için insanların ağladığını ifade eden Çelik, vatandaşın kolay kolay devlet adamlarının arkasından ağlamadığını söyledi.

'ARABA DİKİZ AYNASINA BAKILARAK KULLANILMAZ'
“Bizim okuyan, düşünen, soran, sorgulayan ama bunu adam gibi yapan gençliğe ihtiyacımız var” diyen Çelik, yeni neslin geçmişine düşman olmayan ama geçmişe tapan bir nesil olmaması gerektiğini de kaydetti. Çelik, şunları söyledi:

“Geçmişimizi bileceğiz, mazimizi bileceğiz ama mazi düşmanı olmayacağız. Geçmişine, mazisine düşman olan bir nesil olmayacağız. Ama maziperest de olmayacağız. Maziye tapınan bir nesil de olmayacağız. Geçmişle övünen, kuru kuru övünen, onu göklere çıkaran bir nesil olmak da fazla anlamlı değildir. Arabayı kullanırken elbette önümüze bakacağız. Dikiz aynası arka için. Araba ön cama bakılarak kullanılır, önümüze bakacağız. Hedef gelecektir ama arada bir arkamızı kontrol etmemiz lazım. Arada bir geçmişten ibret almamız lazım ama geleceğe yürümemiz lazım. Hayallerini hatıralarının önüne geçiremeyen insanlar, gerçek anlamda başarıyı ve kalkınmayı sağlayamazlar. Biz hayallerimizi hatıralarımızın önüne geçirmeliyiz. Geçmişimizi bileceğiz, bugünümüzü kuracağız ama geleceğe yönelik hayallerimiz olacak.”

Salondakilere İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un “Safahat” adlı eserini okumalarını tavsiye eden Hüseyin Çelik, gençlerin fikirleri ve entelektüel okuma yazma derinliklerinin olmasının önemine değindi. Gençlerden birçok konuda bilgi sahibi olmalarını isteyen Çelik, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamayacağını kaydetti. Fikir sahibi olmayanların peşin hükümlü olacağını vurgulayan Çelik, bu tür kişilerle konuşmanın zor olduğunu, gençlerin her türlü görüşe saygılı olması gerektiğini belirtti. (aa)