İsrail ablukasındaki Gazze'den son dakika haberleri gelmeye devam ediyor. Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail saldırısının 3 aşamadan oluşacağını dünyaya duyurdu. İsrail, Gazze Şeridi’ndeki Kudüs Hastanesi ve 5 okul için “mümkün olduğu kadar hızlı boşaltın” uyarısı yaptı. Öte yandan Çapa Tıp mezunu Gazzeli başhekimin isyan ederek 'Hastaneler toplu mezarlığa dönecek' dedi. İşte detaylar...
Hastane, okul, şimdi de ibadethaneler... İsrail ordusu hedef gözetmeksizin Gazze’deki sivil yerleşimleri vurmayı sürdürüyor. Gece boyunca Gazze Şeridi’ndeki 100’den fazla noktayı hedef alan bombalar, tarihi bir Ortodoks kilisesi ve bir camiyi de vurdu.
İsrail'in Gazze’deki Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi’ne düzenlediği hava saldırısında aralarında Hıristiyan Filistinlilerin de bulunduğu 20 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.
Yerle bir olan tarihi kilisede aralıksız hava saldırılarından kaçan yüzlerce Hıristiyan ve Müslüman Gazze sakini bulunuyordu. İsrail ordusu, savaş uçaklarının kilise yakınlarındaki Hamas askeri komuta merkezini vurduğunu öne sürdü.1150’den kalma ibadethane, bölgede halen kullanımda olan en eski kiliseydi.
Saldırıyı kınayan Kudüs Rum Ortodoks Patrikliği, “İsrail’in yerleşim bölgelerine düzenlediği hava saldırılarında masum sivillerin barındığı sığınakların yanı sıra kiliseleri ve onlara ait kurumları hedef almak, göz ardı edilemeyecek bir savaş suçu teşkil etmektedir” açıklaması yaptı. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı da “sivillerin ve ibadethanelerin korunması” çağrısı yaptı.
CAMİ ENKAZA DÖNDÜ
Gazze’deki El Ömeri Camisi de İsrail’in hedefi oldu. Tarihi 7. yüzyıla uzanan Filistin’deki en büyük üçüncü cami hava saldırısında enkaza döndü. Ölü ve yaralı sayısı açıklanmadı. İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 11 camiyi hedef aldı.
YENİ HEDEF KUDÜS HASTANESİ
Öte yandan İsrail ordusu dün gece de 400’den fazla hasta, 12 bin sivilin sığındığı Kudüs Hastanesi’nin “bombalamaya hazırlık olarak” derhal boşaltılmasını istedi. Filistin Kızılayı “yeni bir katliamın önüne geçmek için” dünyaya acil müdahale çağrısı yaptı.
2 HAFTADA 4 BİN CAN KAYBI
Gazze bombardımanında 2 hafta geride kalırken, saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 4 bin 137’ye ulaştı. Ölenlerin en az 2 bin 500’ünün kadın ve çocuklar olduğu bildirildi. En az 13 bin kişinin ise yaralı olduğu belirtildi.
İNSANLIK ‘SINIR’DA BEKLİYOR
Bölgede insani yardıma acil ihtiyaç devam ederken, Mısır sınırından Gazze’ye geçeceği duyurulan 20 TIR’lık yardım konvoyu Refah kapısında beklemeyi sürdürüyor. Konuyla ilgili bilgi sahibi olan diplomatlar, TIR’larda silah taramasının nasıl yapılacağı konusunda Mısır ile İsrail arasında anlaşmazlığın devam ettiğini belirtti.
DSÖ Acil Durum Direktörü Dr. Michael Ryan yardımın “Gazze’deki ihtiyaç okyanusunda bir damla” olduğunu belirterek “20 kamyon olmamalı. 2000 olmalı. Bu seçimleri yapmak zorunda kalmamalıyız” dedi.
Binlerce kişi dün Refah Sınır Kapısı’na giderek yardımların Gazze’ye ulaştırılmamasını protesto etti. Yüzlerce TIR da kapının açılmasını bekliyor.
HAMAS 2 REHİNEYİ SERBEST BIRAKTI
7 Ekim'den bu yana Hamas'ın askeri kanadı El Kassam Tugayları tarafından rehin tutulan 2 rehine serbest bırakıldı. El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, Telegram hesabından Katar'ın çabalarına yanıt olarak ABD'li anne ve kızını serbest bıraktıklarını duyurdu.
Ebu Ubeyde "Bu yaptığımız, ABD'ye ve dünyaya, ABD Başkanı Joe Biden ve onun faşist yönetiminin iddialarının asılsız olduğunu göstermek içindir" dedi.
Serbest bırakılan 59 yaşındaki Judit Ra'anan ve 17 yaşındaki kızı Nathalie Ra'anan'ın ABD'de yaşadığı, Kibbutz Nahal Oz'da büyükannelerinin doğum gününü kutlamak için İsrail'e gittiği öğrenildi.
Ailenin 10 akrabasının halen Hamas'ın elinde esir tutulduğu belirtildi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari de X’te yaptığı açıklamada, Judith Raanan ve kızı Natalie Raanan’ı Hamas’ın serbest bıraktığını ve İsrail askerlerinin koruması altında olduğunu söyledi.
GAZZELİLER AÇ VE SUSUZ
İNSAN Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail hükümetinin tam kuşatma altına aldığı Gazze Şeridi’nde yaklaşık 600 bin kişinin temiz sudan ve yeterli gıdadan mahrum olduğunu açıkladı. “Gazze Şeridi’ndeki abluka, Filistinli çocukları ve diğer sivilleri büyük risk altına sokuyor” uyarısında bulunan HRW, suyun yokluğunda kanalizasyon kirliliği ve morgların yetersiz kalması sebebiyle bulaşıcı hastalıkların yayılabileceği kaydedildi.
SİRKEYLE YARA TEDAVİSİ
El Şifa Hastanesi önünde düzenlenen basın toplantısında konuşan Gazze Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref El Kudra, bölgedeki yedi büyük hastane ve 21 sağlık merkezinin saldırılar ve malzeme eksikliği sebebiyle hizmet dışı kaldığını açıkladı.
Tıbbi malzeme sıkıntısı sağlık sistemini çökmenin eşiğine getirirken, bir vakada doktorlar yara tedavisi için sirke satın almak zorunda kaldı. Öte yandan İsrail, Lübnan sınırındaki İsrail köylerini tahliye etmeyi sürdürüyor. Son olarak sınırdaki en büyük yerleşim yerlerinden Kiryat Şmona’daki 20 bin İsraillinin, “Lübnan sınırındaki Hizbullah hedeflerine yönelik operasyonları genişletme amacıyla tahliye edileceği açıklandı.
Gazze’deki Al Nasır Hastanesi’nin Başhekimi Velit Abuhatam, insanlık dışı bir muamele ile karşı karşıya olduklarını, dünyanın bu yaşadıklarımıza seyirci kaldığını ifade ederek, “En fazla 2-3 gün içerisinde buraya tıbbi malzeme desteği gelmezse, buradaki hastaneler büyük bir mezarlığa dönecek” isyanında bulundu.
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nden 1995’te mezun olan Al Nasır Hastanesi Başhekimi, kadın doğum uzmanı Velit Abuhatam, insanlık dışı bir muamele ile karşı karşıya kaldıklarını ve tüm bu olup bitenlere dünyanın ne yazık ki seyirci kaldığını söyledi.
Gazze’de günlerdir elektrik ve su olmadığını, kimsenin can güvenliğinin kalmadığını, insanların daha güvenli diye hastanelere sığındığını ancak son katliamla da kanıtlandığı gibi hastanelerin de artık güvenli olmadığını ifade eden Dr Abuhatam şöyle devam etti:
“Tüm dünya bu yaşadıklarımıza seyirci kalıyor. En fazla 2-3 gün içerisinde buraya tıbbi malzeme desteği gelmezse, buradaki hastaneler büyük bir mezarlığa dönecek. Sadece tıbbi malzeme de değil, gıda ve su yok. Yakıtımız bitmek üzere. Birilerinin artık tüm yaşananlara ‘Yeter’ demesi gerekiyor.
Bir hekim olarak bu tanık olduklarım, insanlık dışı şeyler. Rahim içindeki fetüslerin bombalandığını gördük. Ölüyoruz ve kimse görmüyor. Birçok sağlık çalışanı yaşamını yitirdi ve bunların 12 tanesi hekimdi ve sekizi kadındı. Hayatımın en zorlu dönemindeyim. Çevremde masum insanlar, tanıdıklarım, komşularım, sevdiklerim ölüyor.”