Değerli Aydınpost okuyucuları, 17 Temmuz Salı günü Isparta Keçiborlu Kuyucak lavanta tarlaları Burdur ve Yeşilova salda gölü izlenimlerimi sizlerle paylaşmak isterim.

Turizm seyahat acentesi ile Fransa Provans bölgesinden sonra Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak Köyü lavanta tarlalarına gidiyoruz. Yola çıktıktan sonra Kuyucak Pamukören’de Yayla Restauranta serpme sabah kahvaltısı ardından Isparta’nın Lavanta üretimi ile meşhur Keçiborlu ilçesinin Kuyucak Köyüne gittik. Turda Ali Bey rehberliğinde öncelikle bahçelere giderek Lavanta Bahçelerini gezdik. Burada dilediğimiz kadar kalıp fotoğraf çektik. Ayrıca dileyen katılımcılarımız lavanta kesimi yaptı. Lavanta bahçeleri gezimiz sonrası, dileyenler burada oluşturulan reyonlarda köylülerin kendi ürettiği lavanta ürünleri (yağ, su, sabun, vb.), lavanta balı ve diğer köy ürünlerinden ve Yöre halkının lavanta dışında hatmi çiçeği papatya kekik gibi yörede yetişen güzel çiçekleri ve otları toplayarak aktarlara gönderdikleri bu çiçeklerden köy gezimiz sırasında aldılar. Ardından, ekstra öğle yemeğimizi köyde Ali Beyin annesinin köyde hazırlamış olduğu güzel yemekler yendi. Saat 15.00 sıralarında Burdur a doğru yola çıktık. Burdur gezimiz ardından Türkiye'nin Maldivleri olarak adlandırılan Salda gölüne gittik. Salda gölü gördük görülecek farklı bir doğal güzelliği ve su rengi olan adeta saklı bir cennet etrafında yürüyüş yaptık.

Değerli okurlar,

Turistik şehirleri kıskandıran doğal taş sokakları, kerpiç evleri, sıcakkanlı insanları ve tabii ki büyüleyici lavanta öbekleri bütünüyle keşfedilmeyi gerektiren harika bir atmosfer oluşturuyor burada.

Haziran sonu lavantalar morarmaya başlıyor. Temmuz ayında ise çiçekleri patlayınca mosmor oluyor. Şölen başlasın Hasat dönemi Ağustos ayı itibariyle başlıyor. Lavanta büyürken suya ihtiyaç duymuyor. Görsel ziyafet sunan lavanta bitkisi, susuz ve kurak tarlalarda yetişebiliyor. Türkiye lavanta üretiminin %90’ı bu bölgeden sağlanıyor. Karaciğer yağlanması, burun akıntısı, toz alerjisi, romaztizma gibi hastalıklara da iyi geliyor. Hem güzelliğiyle hem faydalarıyla lavantalar çıtayı gerçekten zorluyor. Taa Fransa’ya kadar yorulmadan mor kraliçeyi ülkemizde ziyaret etmek isterseniz haziran ayından başlayarak ağustos sonuna kadar “Isparta Keçiborlu Kuyucak Lavanta Tarlalarında Dolaş” etkinliğine katılım yapılan organizasyonlar ile sağlayabilirsiniz veya münferit gidebilirsiniz ama tam eksiklikleri yol levhaları yok insanlara sora sora gidebilirsiniz. Tüm duyularınızın bayram havasında karşılayacağı, hafızanıza ve fotoğraflarınıza unutulmaz anlar kaydedeceğiniz bu güzellikler sizlere zevk ve huzur verecektir.

isparta-keciborlu-kuyucak-lavanta-tarlalar,-burdur-yesilova-salda-golu-kultur-turu-izlenimlerim3.png

Lavantanın öyküsüne gelecek olursak?

1975 yılında zamanın gül tüccarlarından Zeki Konur ve birlikte çalıştığı Nihat Yılmaz bir Fransa ziyareti dönüşünde, 30 haneye yaklaşık 15'er lavanta fidesi getirmiş. Başlangıçta evlerin bahçelerinde ya da gül tarlaların kenarlarında sadece bir süs iken, yıllar içinde zahmetsizce büyüyen lavantalar tarlaları kaplamış ve bugün Isparta'nın Kuyucak, Kuşçular, Yeşilyurt, Kılıç ve civarı köylerinde yaklaşık 3 bin dönümlük bir alana yayılmış.

Kuyucak köyünde üretilen lavanta, Türkiye üretiminin % 93'ünü karşılıyor.

Türkiye İstatistik Kurumunun 2013 verilerine göre, Türkiye lavanta üretimi 105 ton civarında. Böylece Kuyucak köyü, tek başına Türkiye lavanta üretiminin yüzde 93'ünü karşılıyor. Köylüler, her ailenin lavanta üretimini talebi karşılayamaması nedeniyle arttırıyor.

Lavantaların sezon içindeki prosesini aşağıda görebilirsiniz.

Çiçek sürgünü (uyanma) Mayıs başında başlar

İlk çiçek görünmesi Haziranın 20 – 25’ini bulur

Olgunlaşma dönemi ise Temmuz 15 – 20 civarıdır

Lavantaların demet olarak kesimi Temmuz 15 – 20 civarında başlar

Lavantaların kurutmalık olarak kesimi Temmuz 20 – 25 civarında başlar

Lavantaların yağ ve su amaçlı olarak kesilmesi ve işlenmesi Ağustos 5 civarında başlar

Lavanta sezonu sonu Ağustos 25 - 30 civarındadır. Köy muhtarının ve köy halkının yıl öncesine kadar göç verirken şimdi göç alıyor. Bu da kentten köye dönüş başlangıcıdır.

Bu güzellikleri minik grubumuz ile paylaştık gezdik gördük bol bol fotoğraf çekerek arkasından Burdur şehrin de gezilip görülmesinde fayda var Burdur da cami ve kiliseler bir arada Burdur gezimizin ardından da adı gibi yeşilova tarlada ki yeşillikleri görerek kısa bir süre sonra Salda gölüne varıyoruz.

isparta-keciborlu-kuyucak-lavanta-tarlalar,-burdur-yesilova-salda-golu-kultur-turu-izlenimlerim.png

Salda’nın turkuaz suları gördüğümüz en güzel yaz rüyasından daha güzeldi. Nasıl böyle bir yerin var olduğundan bunca zaman bihabermişiz? Bu turkuaz müptelası bünye bundan sonra yüzdüğü plajlarda kendini nasıl avutsun?

Size eğrisiyle doğrusuyla bir Salda gölünü bir nebze de olsa anlatmak isterim. Eğrisiyle doğrusuyla diyoruz çünkü Salda müthiş güzel bir yer ve müthiş bir turizm potansiyeli taşıyor, fakat bazı konular insanın keyfinin önüne geçebiliyor…

 

Biz Salda’ya temmuz ayının ortası ve hafta içi gittik. Sakin, sessiz ve mükemmeldi. Bununla birlikte yüksek sezonda kamp alanının 2000 kişiyi bulduğu oluyormuş! Bayramlarda, hele kurban bayramında ve hafta sonları keyifsiz bir kalabalık olabilir, bilginize…
Yarım gün ayırsanız kâfi olacaktır.

Yemeğinizi de Sultan Pınar Restaurantta Erdi Türkmen'in yerinde Emine Hanımın sunumu ile balıklarınızı yiyebilir, leblebinin başkenti olan Serinhisar’dan geçerken leblebi alabilirsiniz. Konumuza dönecek olursak
Yazın bile akşamları epey serin oluyor.
Antalya’ya gidenler için yol üzerine harika bir mola yeri.
Yağmur ertesinde su bulanabilir ve bu kadar berrak bir turkuaz göremeyebilirsiniz. Yine günün belli saatlerinde suyun rengi daha güzel görünüyor.

isparta-keciborlu-kuyucak-lavanta-tarlalar,-burdur-yesilova-salda-golu-kultur-turu-izlenimlerim1.png

Değerli Aydınpost okuyucuları başlıkta da gördüğünüz gibi bu güzergahı uzatabilirsiniz çünkü Isparta denince akla gelen Eğirdir gölü Hızır Bey cami, Dündar Bey medresesi, Eğirdir kalesi, Yeşil ada Akpınar köyü, Gökçay ve üzüm pazarı, Gül kozmetik ürünleri alabilirsiniz.

Eğirdir’de beni en çok etkileyen kemer üzerine inşa edilmiş minaresi ile ön plana çıkan Hızır Bey Ulu Cami Dündar Bey Medresesi görülmeye değer.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA