İşkenceye ağır cezalar verildi ama mahkemenin kararını Yargıtay'ın 52 sanık açısından bozmasının ardından Çeber dosyası yeniden açılıyor. İlk duruşma yarın yapılacak.

Dönemin Adalet Bakanı devlet adına özür diledi. Türkiye'nin Avrupa Birliği ilerleme raporlarına yansıdı. Karakol ve cezaevinde gördüğü işkence yüzünden 29 yaşında hayatını kaybeden Engin Çeber'in başına gelenler kamuoyunda infial yarattı.

Çeber, İstanbul Sarıyer'de 28 Eylül 2008'de üç arkadaşıyla dergi dağıtırken gözaltına alınmıştı. Ölümünün ardından hazırlanan raporlar, tanık ifadeleri dehşet vericiydi.

Her duruşma öncesi adliye önünde protestolar vardı. Çeber davasını Uluslararası Af Örgütü temsilci yollayarak takip etti.

Kamuoyunu uzun süre meşgul eden 60 sanığın yargılandığı Çeber davası 1 Haziran 2010'da bitti. Çeber'in ölümünden sorumlu tutulan cezaevi 2. müdürü ile 3 infaz koruma memuru, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 15 sanığa 5 ay ile 7.5 yıl arasında hapis cezaları verildi. Diğer sanıklar ise beraat etti.

Ancak Yargıtay o tarihte Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını 52 sanık açısından bozdu. Davada üçüncü taraf olan Çeber'in ablasının isminin mahkeme kararına yazılmaması, sanıklardan bazılarının aynı avukat tarafından temsil edilmiş olması gerekçe gösterildi.

Haklarında kurulan hüküm Yargıtay'ca bozulan 52 sanık şimdi yeniden hakim karşısına çıkacak. İlk duruşma yarın yapılacak.

Çeber ailesinin içişleri ile adalet bakanlıkları aleyhine açtığı tazminat davası da sürüyor. 750 bin lira tazminat talebine karşılık mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi heyetinin, Çeber'in hayatına 36 bin lira değer biçtiği belirtiliyor.