İşçiler, “Biz ekmeğimizin peşindeyiz. Buraya, çocuklarımızla helalleşerek geldik. Bir bedel ödenecekse ödemeye hazırız. Başbakan halka rest çekemez” dedi. Bu arada eylemdeki işçilere bir darbe de Ankara Valiliği"nden geldi: Bölgeyi tahliye edin, çevreyi rahatsız ediyorsunuz!
Çocuklarımızla helalleştik
Erdoğan"ın, TEKEL işçilerine yönelik “Muhalefetin oyununa gelmeyin” sözlerine, işçilerden sert tepki geldi: Biz buraya, çocuklarımızla helalleşerek geldik. Bir bedel ödenecekse onu da ödemeye hazırız

Başbakan Erdoğan"ın, sendikacılara, “Avucunu yalarsın”, işçilere ise “Muhalefetin oyununa gelmeyin” sözlerine TEKEL işçileri büyük tepki gösterdi. İşçilerden Yunus Çam, “İşçiye, sendikacıya, muhalefete, sivil toplum kuruluşlarına inanmayan Başbakan, çağırsın kendi vekillerinden dinlesin ne istediğimizi. Çünkü kendi vekilleri seçim zamanı geldi bizlere söz verdiler. Biz onların sözüne inandığımız için buradayız. Ekmeğimiz için buradayız. Bizi burada AKP tutuyor, AKP milletvekilleri tutuyor. Hakkımızı versinler, sözlerini tutsunlar gidelim” diye konuştu.

"Vicdanın varsa buraya gel"
Hiçbir siyasi partiyle ilişkileri olmadığını ve ideoloji için Ankara"ya gelmediklerini söyleyen İstanbullu TEKEL işçisi Cihangir Sevimli, Başbakan"ı çadırlarında misafir etmek istediklerini belirterek, “Biz kimsenin oyununa gelmeyiz. Biz ekmeğimizin peşindeyiz. Başbakan"a yanlış anlatıyorlar galiba. Gelsin bizimle konuşsun, bizden dinlesin ne istediğimizi. Buraya gelen herkes "marjinal"dediği gruplar da bizim misafirimiz. O gelsin onu da misafir edelim” şeklinde konuştu. Sabati Dönet isimli işçi ise Başbakan"ın sözlerine şu karşılığı verdi: “İktidar iktidarlığını yapsın, sahip çıksın halkına da muhalefete söz bırakmasın. Muhalefet, sivil toplum örgütleri olmasa kim duyuracak sesimizi. Kendisini ve vekillerini de bekliyoruz buraya. Eğer sorunlarımızı çözmezse biz Şubat ayında da Mart ayında da buradayız. Vicdanı varsa başka ülke insanına ağlayan Başbakan, önce kendi halkının sorununu çözsün. Biz ajitasyon yapmayız. Kendileri gibi timsah gözyaşları dökmeyiz. Bizi bu hale düşürdüğü için utansın.”

"Çocuklarımız için buradayız"
Başbakan"ın sözlerine tepki gösteren kadın işçiler de Erdoğan"a, çocuklarını bırakarak soğukta beklediklerini hatırlattı. İşçilerden Naime Demirci, “Biz hakkımızı istiyoruz. Karşısındakileri 5 yaşındaki çocuk sanıyor Başbakan. Ben 1 yaşındaki çocuğumu evde bırakıp geldim buraya. Onun geleceği için buradayım. Ajitasyon yaptığımızı söylüyor. Ajitasyonun kralını kendileri yapıyor. Biz evladımızdan vazgeçmeyiz. Kendisinde yürek varsa O da gelsin” diye konuştu.
Başbakan, kendi halkına rest çekemez
Malatya"dan gelen TEKEL işçisi Ramazan Yiğit, “Biz ne muhalefet yanlısı ne de iktidar yanlısıyız. Bizler hakları elinden alınıp sokağa atılmış işçileriz” dedi. Yiğit, şunları söyledi: “İllegal örgüt değiliz. Evet muhalefet partileri gelip konuşuyor. O da gelsin onu da dinleyelim. Başbakan kendi halkına rest çekmez. Biz buraya gelirken kararlı şekilde çocuklarımızla helalleşerek geldik. Bir bedel ödenecekse ödemeye de hazırız. ama hakkımızı almadan çocuklarımızın yanına gidemeyiz.” İşçi Remzi Yılmaz ise, Başbakan Tayyip Erdoğan"ın belediye başkanlığı zamanında grev yapan işçilere destek verdiğini hatırlatarak şunları kaydetti: “O zamanki eylem ideolojik değil de bu neden ideolojik. Kendisi muhalefette olsaydı gelmeyecek miydi? Biz provokatör değiliz. Bizi birilerinin dolduruşuna gelmekle suçlayan Başbakan aslında birilerinin dolduruşuna geliyor.”

TEKEL işçisine bir darbe de valilikten geldi
Ankara Valiliği, Türk-İş Genel Merkezi çevresindeki eylemlerini sürdüren TEKEL işçilerinin, “çevreyi rahatsız ettikleri” gerekçesiyle bölgeyi tahliye etmelerini istedi. Ankara Valiliğinin “çevreyi ve esnafı rahatsız ettikleri” gerekçesiyle TEKEL işçilerinin bölgeyi tahliye etmesi yönünde Tekgıda-İş Sendikası"na yazı gönderdiği öğrenildi. Sendika Genel Sekreteri Mecit Amaç, yaptığı açıklamada, valiliğin daha önce de bu yönde yazılar gönderdiğini ve bu yazılara yanıt verdiklerini söyledi.

Destek ziyaretleri
Amaç, “Biz demokratik haklarımızı kullanıyoruz. Burada kimseyi rahatsız etmiyoruz. Esnaf bize yardımcı oluyor. Gündüz iş yeri olarak kullandıkları yerleri, gece dinlenmemiz için bize tahsis ediyorlar” diye konuştu. Türk-İş Genel Merkezi önündeki eylemcilere gün boyu çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler, sendikalar ve öğrenci gruplarından destek ziyaretleri yapıldı. Ziyaretçiler, işçilere gıda maddeleri, giyecek ve battaniye dağıttı. DSP İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş, burada yaptığı konuşmada, işçilerin haklı mücadelesini desteklediklerini söyledi.

Soysal, gazcısıyla yüzleşti
TEKEL işçilerinin Abdi İpekçi Parkı"ndaki eylemi sırasında gözüne biber gazı sıkılan CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, “Gazcısı” ile yüzleşti. “Gazcı” polis memuru, Soysal ile bir araya geldi ve özür diledi. Soysal, geçtiğimiz günlerde Ankara Emniyet Müdürlüğü"ne bağlı Çevik Kuvvet"e, TEKEL işçileriyle birlikte bir ziyaret gerçekleştirdi. Soysal, basının ayrılmasından sonra, kendisine biber gazı sıkan polis memuruyla da tanıştı ve bu görüşmeyi şöyle anlattı:

Benden özür diledi
“Ben gözüme gaz sıkan polisin adını zaten öğrenmiştim. O gün bir polis memuru yanımıza geldi. Gaz sıkanın kendisi olduğunu söyleyip, "Sizin vekil olduğunuzu bilmiyordum"dedi ve özür diledi. Samimi bir mahcubiyet içinde olduğunu gördüm. Ben de ona nereli olduğunu, evli mi, bekar mı olduğunu sordum, sohbet ettik. "Benim vekil olmamın hiçbir önemi yok. Sıfatımı bir kenara koy. Karşında insan var, onlara karşı sorumlu olman gerekmiyor mu?"diye sordum. Üzgün olduğunu söyledi. Hacı Bektaş-ı Veli, "İncinsen de incitme" diyor. Biz de öyle yapacağız. Özür diledi, bundan sonrası önemli değil. Bunu bir kan davası haline dönüştürmenin alemi de yok. Yaşadığımız bu süreçte aşırı gerginliğin olduğu, insanların birbirine öfkeyle baktığı bir toplumsal dokunun egemen olduğunu görüyoruz. Onun için barışçıl bir yaklaşım içinde olunması gerekiyor. Bunu Türkiye özlüyor. Ancak yaşanan acı olayları elbette ki yüreğimizden silmemiz çok kolay olmayacak.” Asıl özürün TEKEL işçilerinden dilenmesi gerektiğini de kaydeden CHP milletvekili Soysal, “Dilenen özürün benim için bir önemi yok. Özür dilenmesi gerekenler TEKEL işçileridir. Karda kışta, seslerini duyurmaya çalışan bu insanlara dönük yapılan şiddetin sonucu özür dilenmelidir. Bu da yapılmıştır” diye konuştu.

Türkel: Eylemimiz yasal
Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, TEKEL işçilerinin eyleminin yasal olduğunu savunarak, “Kimse "yasa dışı"diyemez” dedi. Eylemin 41. gününde işçilerin bulunduğu çadırları gezen Türkel, “TEKEL işçilerinin anayasal haklarını kullandıklarını” ifade etti.

Daha iyisini yaparız
Türkel, gerekli adımın atılmasını beklediklerini dile getirdi. Ankara Valiliği tarafından Türk-İş ve Tekgıda-İş Sendikası"na, “kurulan çadırların kaldırılması yönünde tebligat yapıldığını” bildiren Türkel, “Bu iş çözülene kadar buradayız. Onlar kaldırsın, biz daha iyisini yaparız. Valilik "çadırlar kötü"diyorsa, gelsinler daha iyisini yapsınlar” diye konuştu. İşçi ve memur konfederasyonlarının, TEKEL işçilerinin sorunlarının çözümü için yarına kadar sonuç alınamaması halinde yeniden bir araya gelinmesini kararlaştırdıkların anımsatan Türkel, şunları kaydetti: “Olumlu bir gelişme olmazsa çarşamba günü ben de dahil olmak üzere açlık grevine başlayacağız. Biz açlık grevindeyken diğer illerde de çocuklarımız, eşlerimiz eylemlere katılacak. Biz anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Yapılan eylem, tamamen yasaldır. Kimse "yasa dışı"diyemez.”

Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Türkel, olumlu bir gelişme olmazsa çarşamba günü açlık grevine gideceklerini söyledi.(yeniçağ)