Türkiye"de güldürü deyince akla gelen ilk isimlerden Konduk, öğrencileriyle birlikte hazırladıkları skeçleri hopstopmizah.com internet sitesinde yayınlıyor. Usta senarist ile bu projeyi ve Türkiye"nin mizah anlayışını konuştuk.


hopstopmizah.com internet sitesi fikri kimindi ve neden skeçleri internette yayınlamayı tercih ettiniz?

- Benim fikrimdi. İnternetin televizyondan çok daha özgür olduğunu ve gençler arasında daha çok izlendiğini biliyorum. Bu nedenle böyle bir tercih yaptım.

İnternetin hayatımızdaki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- ınternet dünyayı şeffaflaştıran, yalana, dolana, geleneklere, yasaklara, tabulara taviz vermeyen çağdaş bir sistem. Hayatı gerçek boyutlarıyla yansıtıyor. ıyice yaygınlaşınca halkı kandıran palavracıların işi zorlaşacak. (Gülüyor)

Sitenizle ilgili başka ne gibi yenilikler bekliyor bizleri?

- hopstopmizah.com, yeniliklere çok açık. ızleyici yazıp gönderiyor ya da gelip oynuyor. Bunu giderek daha fazla yaygınlaştıracağız.

ESKİDE ISRAR ETMEMEK GEREK

Sitenin "Hakkımızda" bölümünde öğrencileriniz sizin için, “Biz gençler olarak onun en az bizim kadar genç olan düşüncelerine çok sevindik” demiş...

- Bu düşünceye ben de çok sevindim. Yaşamın değişkenliğini kabul etmek gerek. Mizah anlayışı da yıllar içinde değişebilir. Eskide ısrar etmemeli. ıçerikte olmasa da biçimde değişiklik yapılabilir. Ben de zaten bunu yaptım.

Mizah konusunda günümüz gençlerini nasıl buluyorsunuz? Sizce gençler en çok neye gülüyor?

- Günümüz gençliği güleç yüzlü, kolay gülüyorlar. Ama çoğunlukla da absürd ve yüzeysel esprilere gülüyorlar. Sorumlu, işlevsel bir mizah anlayışını da çoğunluğa sevdirmeli diyorum. hopstopmizah.com"da yer yer bunu da yapıyoruz.

Siteye ilgi nasıl?

- Bizi mutlu edecek ölçüde. Ama herkes birkaç hafta sonra ziyaretçi sayımızın beşe, 10"a katlanacağını söylüyor.

TELEVıZYONLA ARAM LİMONİ

Ekibiniz kaç kişiden oluşuyor?

- Ekibimize 14 genç yazar ve çok çok çok genç oyuncu arkadaş katkıda bulunuyor. şimdiye kadar 140"tan fazla oyuncu ile çekim yaptık. Daha da gelen var. Olsun, kapımız herkese açık! Siz de buyurun. (Gülüyor)

Skeçleri öğrenciler mi yazıyor yoksa siz mi? Onları nasıl yönlendiriyorsunuz?

- Skeçleri hep birlikte güle oynaya yazıyoruz. Genelde onları özgür bırakıyorum ama kimi zaman da “Hop! Bu olmadı!” diyorum.

Bu çalışmayı televizyona taşımayı düşünmüyor musunuz?

- Hayır, düşünmüyorum. Zaten şu sıralar televizyonlarla aram limoni. Ne zaman düzelir diye de hiç kafamı yormuyorum. Yaşasın hopstopmizah.com! (Gülüyor)

GÜVENDİĞİM YAPIMCI YOK

“Perihan Abla” ve “Mahallenin Muhtarları” adlı dizilerin senaryoları size ait. Ve bu dizilere hâlâ bir özlem var. Neden sizce?

- O diziler, Türkiye"nin çoğunluğunu oluşturan az eğitimli, dar gelirli insanların dünyasını yansıtıyordu. Sevecen ve özverili, üstelik de namuslu, dürüst ve aydın insanlar... Bugün aynısını yapsak gerçekçi olur mu, bilemiyorum!

Televizyonla aram limoni dediniz ama sizden yeni diziler bekleyenler var...

- Benim altı tane dizi projem var ama güvendiğim, inandığım ve huzur içinde çalışacağımı sandığım yapımcı bir tanıdığım yok!

Türk halkının mizah anlayışını nasıl buluyorsunuz?

- Halkımız mizaha yatkındır. Asık suratlı görünsek de esprili bir söz, komik bir durum karşısında makaraları koyveririz. Birimiz gülünce beşimiz güler, birimiz oynayınca 10"umuz ayağa fırlar kıvırtmaya başlarız. Biz en çok belden aşağı esprilere güleriz. Okumuş kesim de buna dahildir. Siyasi mizahtan hoşlananlar da az değildir. Ama şimdiki mizahçılar bundan pek hoşlanmıyor ya da anlamıyorlar veya korkuyorlar. Tabii hepsi değil...

Hayatın içindeki mizah unsurlarını nasıl çıkarıyorsunuz?

- Mizah hayattaki çelişkilerden çıkar. Örneğin bir ülkede demokrasi var deniliyor ama demokratik bir eylem yapan, yazan-çizen, konuşan birileri hapse tıkılıyorsa bu bir çelişkidir. Yani, mizahi bir durumdur. Pek güldürmez ama yaşanan mizahtır!

TOLGA ÇEVİK'E ÇOK GÜLÜYORUM

Türkiye"de güldürü deyince akla gelen ilk isimlerinden birisiniz. Siz en çok nelere ya da kimlere gülersiniz?

- Ben, yazılıp çizilmeden birden oluşan komik durumlara çok gülerim. Mesela geçen sabah bizim genç yazar Ozan heyecanla gelip “Hocam, çok güzel bir espri buldum, süper süper” diye bağırdı. “Ne buldun?” dedim. “şey, mey” diye geveledi. Meğer unutmuş espriyi! Çok güldüm. Beni en çok güldüren ise Tolga Çevik.

“Haneler”, “BKM Mutfak: Çok Güzel Hareketler” derken mizah programları arttı. Bu programları nasıl değerlendiriyorsunuz peki?

- Kabare tarzı bu güldürülerin içinde BKM Mutfak"ın yeri apayrı. Çünkü ciddi bir emek hemen belli oluyor. Diğerlerini de iyi niyetli ama yetersiz buluyorum. Bir de hepsine “Toplumsal gerçekleri yansıtan türden mizah niye yapmıyorsunuz, her şey çok mu tıkırında, seyirci çok mu mutlu heey gençler?” diye sesleniyorum. HÜRRİYET