Şirketin raporu bu veri ihlali kurbanlarının %82'sinin son tahlilde bu ihlaller sebebiyle  olumsuzluklar yaşadığını ortaya çıkardı: veri ihlalleri, kurbanları kimlik hırsızlığına uğrama riskli durumlara sürükleyebileceğinden bu sonuç pek de şaşırtıcı değil.

Veri ihlalleri neredeyse her yerde bulunmasına rağmen araştırma, tüketicilerin %82'sinin çevrimiçi dijital hizmet sağlayıcıların kişisel verilerini en azından bir dereceye kadar koruyacağına dair güvenmeye devam ettiğini de ortaya koydu.

Thales'in anketi firmaların veri ihlallerini nasıl ele alması gerektiği konusunda tüketicilerin görüşlerine de değindi. Bu kişilerin yarıdan fazlası (%54’ü) şirketlerin bir veri ihlalinin ardından şifreleme ve iki faktörlü kimlik doğrulama gibi zorunlu veri koruma kontrollerini uygulamak zorunda bırakılmaları gerektiğine inanıyor.

Thales'in anket yaptığı tüketicilerin beşte birinden biraz fazlası (%21) veri ihlali yaşayan bir şirketi kullanmayı bıraktıklarını söyledi ve bunların %42’si şirketlerden bilgilerinin silinmesini istedi.

Araştırma, güvenin bölgeler ve sektörler arasında nasıl değiştiğine dair bazı istatistikleri de ortaya çıkardı. Thales'in araştırması, finans sektörünün ankete katılanlar arasında açık ara en güvenilir sektör olduğunu ve %42'nin  bu sektöre bağlı dijital hizmetlere güvendiğini ortaya koydu. Bunu sırasıyla %27 ile sağlık hizmetleri ve %32 ile  tüketici teknolojisi izledi.

Medya ve eğlence, araştırılan herhangi bir kategoride en kötü puanı alırken, kullanıcıların yalnızca %12’sinin güvenini kazandı. Bu oranı hükümetler takip etti ve tüketicilerin yalnızca %14'ü resmi kurumların hizmetlerine güvendiğini belirtti.

Rapor ayrıca, tüketici güveninin ülkeden ülkeye büyük farklılıklar gösterdiğini de ortaya koydu. Brezilya ve Meksika "Alışveriş, sosyal medya, seyahat vb. kişisel verilerinizin güvenliği?” Konularında ankete katılanların açık ara en güvendiği ülkeler oldular ve sırasıyla %95 ve %92 puan aldılar. Fakat aynı güven ortamı ankete katılanların yalnızca %20'sinin aynı şeyi söyleyebildiği Birleşik Krallık, Avustralya ve Fransa'daki tüketiciler için söylenemez.