Bütün insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen, evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal varlıkları dünyaya tanıtmak, toplumda söz konusu evrensel mirasa sahip çıkacak bilinci oluşturmak ve çeşitli sebeplerle bozulan, yok olan kültürel ve doğal değerlerin yaşatılması için gerekli işbirliğini sağlamak amacıyla UNESCO tarafından hazırlanan “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme” kabul edilmiştir.

 

Uluslararası önem taşıyan ve bu nedenle takdire ve korunmaya değer doğal oluşumlara, anıtlara ve sitlere “Dünya Mirası” statüsü tanınmaktadır. Sözleşmeyi kabul eden üye devletlerin UNESCO’ya başvurusuyla başlayan ve Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) ve Uluslararası Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) uzmanlarının başvuruları değerlendirmesi sonunda tamamlanan bir işlem dizisinden sonra aday varlıklar Dünya Miras Komitesinin kararı doğrultusunda bu statüyü kazanmaktadır.

 

2017 yılı itibariyle Dünya genelinde UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kayıtlı 1073 kültürel ve doğal varlık bulunmakta olup bunların 832 tanesi kültürel, 206 tanesi doğal, 35 tanesi ise karma (kültürel/doğal) varlıktır. Her yıl gerçekleşen Dünya Miras Komitesi toplantıları ile bu sayı artmaktadır.

 

Ülkemizin, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğu altında yürüttüğü çalışmalar neticesinde bugüne kadar UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 17 adet varlığımızın alınması sağlanmıştır. Bu varlıklardan “Afrodisyas”, 2017 yılında listeye dâhil olan en son değerimizdir. (1)

 

Afrodisyas, Aydın İli'ne bağlı Karacasu ilçesinde yer alır. Adını aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite’den alan Afrodisyas özellikle Roma çağında Aphrodithe tapınımı ile ünlenmiş antik bir kent olup, günümüzde de çok iyi korunmuş anıt yapıları ile Türkiye’nin en önemli arkeolojik yerlerinden biridir.

Afrodisyas, M.Ö. 5000’lere kadar giden Prehistorik bir yerleşmedir. M.Ö. 6. yüzyılda Afrodisyas küçük bir köydür. İlk Aphrodithe tapınağı da bu devirde yapılmıştır. Bu görünüm M.Ö. 2. yüzyılda ızgara planlı kentin kuruluşu ile değişmiştir.

 

M.Ö. 1. yüzyılda Roma İmparatoru Augustus Afrodisyas şehrini kişisel koruması altına aldı. Bugün ayakta kalan anıtlar ondan sonraki iki yüzyıl içinde yapıldı. Tiyatro ve tapınak arasında etrafı sütunlarla çevrili iki meydan planlandı (Tiberius Portikosu ve Agora). Antik dünyanın en iyi korunmuş stadyumu ise kentin kuzey ucunda yer alıyordu.

 

M.S. 3. yüzyılın sonlarında Afrodisyas Roma İmparatorluğunun Karia Eyaletinin başkenti oldu. M.S. 4 yüzyılın ortalarında da kentin etrafı surla çevrildi. M.S. 6. yüzyıldan itibaren önemini kaybetmeye başladı. Aphrodithe Tapınağı kiliseye dönüştürüldü. Küçük bir kasabaya dönen kent 12. yüzyılda tamamen terk edildi.

Bu kent antik çağın önde gelen mimarlık, sanat, heykeltıraşlık ve tapınma merkezlerindendir. Bizanslı yazar Stephanos, kentin kuruluşunu M.Ö. 13. yüzyıla kadar dayandırmaktadır. Karacasu ilçesinin 12 km. güneydoğusunda bir Karia kenti olarak kurulan Afrodisyas, altın çağını Roma döneminde yakalamıştır. Bu dönemde olağanüstü güzellikte mermer heykeller ve yapılar inşa edilmiş ve Afrodisyas stili olarak bilinen bir sanat ekolü de gelişmiştir.

 

Kentte görülebilecek başlıca yapı kalıntıları, M.S. 2. yüzyılda İmparator Hadrianus zamanında yapılan hamam, büyük havuzlu agora, M.Ö. 1. yüzyılda Tanrıça Aphrodite için yapılan tapınak, stadyum, tiyatro, tiyatro hamamı, odeon, piskopos sarayı, felsefe okuludur. (2)
Afrodisyas bu coğrafyanın eşsiz güzelliklerinden birisidir. İlimizin de Unesco listesindeki tek kültürel değeridir. Afrodisyas’ın bu özelliği kazanmasından sonra (Temmuz 2017) tanıtım açısından yeterli tanıtım çalışmaları yapılamamıştır. Afrodisyas’ın tanıtımı için hem yerel yönetimlerin, hem merkezi yönetimin Aydın temsilcilerinin, hem de turizm ve ticaret ile ilgili meslek örgütlerinin güçlerini buraya yönlendirmesi gerekmektedir. Burası ilimizin “altın yumurtlayan tavuğu” olabilir. Turizmden ticarete, ulaşımdan gıda sektörüne birçok sektörün gelişmesini ve elde edilen turizm gelirlerinin yüksek oranda artmasını sağlayabilir.

 

Afrodisyas antik kentten ziyade döneminin en önemli heykel okulu olmuştur. Buradan yetişen ustalar diğer yerlerde de heykelciliğin gelişmesini sağlamışlardır. Afrodisyas Müzesinde ve ülkemizin diğer müzelerinde burada üretilen çok sayıda heykel vardır. Tanıtımlarda bu özelliğin öne çıkarılması, o dönemde kullanılan atölyelerin günümüzde de oluşturulması turizm açısından farklı bir destinasyon oluşumunu sağlayacaktır. Ayrıca Afrodisyas’ın tanıtımına katkı ağlayabilecek diğer unsurlarda kolaylıkla devreye sokulabilecek türdendir. Böylelikle ilimizin incisi Afrodisyas olacaktır. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili tüm kurumların ciddi çalışması ile tabi ki.

 

(1)http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR,44423/dunya-miras-listesi.html

(2)http://www.aydinkulturturizm.gov.tr/TR,64400/afrodisias.html

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA