Dünyada ve ülkemizde inmeye bağlı ölümlerin, bütün ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alırken, sakat bırakan hastalıkların ise başında geldiği bildirildi.

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Selçuklu Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, inme geçirmenin beyin damar hastalıklarına bağlı olarak gelişen, ani fonksiyon kaybı ile ortaya çıkan bir durum olduğunu, inmelerin yüzde 80'ninin beyin damar tıkanıklığına, yüzde 20'sinin ise kanamaya bağlı olduğunu bildirdi.

Öztürk, dünyada ve ülkemizde inmeye bağlı ölümlerin, bütün ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alırken, sakat bırakan hastalıkların ise başında geldiğini vurguladı.

Dünya İnme Organizasyonu (World Stroke Organizasyon) tarafından yayınlanan raporda her 6 kişiden birinin, korunma olmaz ise inme geçirme riski ile karşı karşıya olduğunun bildirildiğini anımsatan Öztürk, ''Bütün ülkelerde özellikle inmeden korunmaya yönelik bireysel ve toplumsal önlemlerin alınmasının önemi vurgulanmaktadır'' dedi.

İnmenin en sık kol ve/veya bacakta ani kuvvet kaybı, konuşmada bozulma, yüzde asimetri, güçsüzlük tablosu ile kendini gösterdiğini ifade eden Öztürk, şunları kaydetti:

''Ancak, ani görme kayıpları, baş dönmesi, dengesizlik, hafızada bozukluk olarak da karşımıza çıkabilmektedir. İnme öncesi geçici iskemik atak denilen ve bu belirtilerin kısa süreli ortaya çıkıp düzelmesini takip eden ataklar da olabilmektedir. Bu nedenle geçici belirtilerin de ciddiyetle takip edilmesi gerekmektedir. İnme belirtileri fark edildiği anda donanımlı bir hastaneye en kısa zamanda ulaşılması, inme için yararı kanıtlanmış tek tedavi olan trombolitik (pıhtı eritici) tedavinin ilk üç saatte uygun hastaya uygulanabilmesini sağlayabilmektedir.''

''İnmeye neden olan faktörlerden çoğu değiştirilebilir faktörlerdir ve hipertansiyon, sigara, kalp hastalığı, şeker hastalığı, alkol, yetersiz sebze meyve tüketimi, yetersiz fiziksel aktivite, şişmanlık, uyku bozuklukları olarak sıralanabilir'' diyen Öztürk, bu faktörlerin giderilebilmesinin inme sıklığını yüzde 50'ye varan oranlarda azalttığını söyledi.

İnme belirtileri ve korunma ile ilgili toplumsal farkındalık oluşturabilmek amacıyla Dünya İnme Organizasyonu tarafından bütün dünyada bilgilendirici aktiviteler düzenlendiğini hatırlatan Öztürk, ''Bireyler ve toplum olarak bizler de inmeden koruyucu tedbirleri almalı ve inme belirtileri konusunda bilgilerimizi artırmalıyız'' diye konuştu.