Ülke çapında çok sayıda sektörün artan hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında makul bir maaş artışı talebiyle başlattığı grev dalgasına İngiltere'de Ulusal Sağlık Sisteminde (NHS) kilit öneme sahip hemşireler de katıldı.

Hemşireleri temsil eden RCN (Royal College of Nursing) sendikasının 106 yıllık tarihinde ilk kez yaptığı grev oylamasında, hemşirelerin büyük çoğunluğunun greve gidilmesi yönünde oy kullanmasının ardından iş bırakma eylemi başladı.

Yaklaşık 100 bin hemşirenin katılacağı öngörülen grev nedeniyle binlerce randevu ve ameliyat iptal edildi.

Öte yandan, hastanelerin, kemoterapi, acil servis, diyaliz, kritik bakım üniteleri, yenidoğan ve pediatrik yoğun bakımda görev yapan hemşireler hastalara hizmet vermeye devam edecek.

Ülke çapında 300 binden fazla üyesi bulunun RCN, yüzde 19'luk maaş zammı talebinde bulunurken, hükümet söz konusu talebin karşılanamaz olduğunu savunuyor.

Hemşireler, talepleri karşılanmadığı taktirde 20 Aralık'ta da greve gidecek.

İngiltere ve Galler'de maaş zammı ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 10 binden fazla ambulans personeli ve acil servis çalışanları da 21 ve 28 Aralık'ta greve gidecek.

RCN Sendikası Genel Sekreteri ve İcra Kurulu Başkanı Pat Cullen, yaptığı açıklamada, halkın hemşirelerin greve gitme nedenini kesinlikle anladığını belirtti.

Cullen, "Bu sabah soğukta dışarıda duruyorlar. Bu hükümet tarafından kapılar kapatılarak soğuğa atıldılar. Bugün hemşireler için trajik bir gün, NHS için trajik bir gün.” değerlendirmesinde bulundu.

Geçen hafta İngiltere Sağlık Bakanı Steve Barclay’le görüştüğünü belirten Cullen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Beni görüşmeye çağırdıktan sonra umut dolu bir şekilde ofisine gittim ve iyimser bir hava vardı. O odaya girdik ve Steve Barclay'in ücretler dışında her şey hakkında konuşmak istediği netleşti ve konuşmanın çoğunu ben yaptım. Hemşireler için masaya yatırılan tek bir kuruş bile olmadı. Konuyu kapattı ve uzaklaştı, hemşireliğe sırtını döndü ve hastalara sırtını döndü."

Ülkede artan hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında maaşların eridiğini savunan ve bu nedenle yıllık bazda yüzde 10'u geçen enflasyonun altında teklif edilen maaş artışını kabul etmeyen çok sayıda sendika art arda grev kararı alıyor.

İş bırakma eylemine katılanlar arasında öğretmenler, otobüs şoförleri, liman işçileri, gazeteciler, kamu personeli, ceza avukatları, demir yolu, havalimanı, üniversite, havacılık ve posta servisi çalışanları başta olmak üzere çok çeşitli meslek grupları yer alıyor.

Grev kararlarının yanı sıra hayat pahalılığı ve kemer sıkma politikalarını protesto eden binlerce kişi, başta başkent Londra olmak üzere ülke genelinde sıklıkla gösteri ve yürüyüşler düzenliyor.

Hükümet ise her geçen gün büyüyen grev dalgasıyla başa çıkmanın yollarını arıyor. Bu bağlamda, İngiliz hükümeti greve gitmekte ısrar eden işçi sendikalarına "sert karşılık" verebileceği uyarısında bulundu ve grev dalgasına karşı yeni yasalar üzerinde çalıştıklarını bildirdi.