Kıyak, Albay Cemal Temizöz 'ün kurduğu sorgu ve infaz ekibinin amiri olarak, gözaltına alınan onlarca kişiyi, adlî makamlara sevk etmek yerine öldürmekle suçlanıyor.

Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden ve Cemal Temizöz, eski Cizre Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atağ ile itirafçıların yargılandığı davada, gözaltı ve yakalama tutanaklarında Yavuz kod adı bulunan kişinin 1994 yılında Cizre İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli Uzman Çavuş Burhanettin Kıyak olduğu ortaya çıktı. Faili meçhuller le ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nda hazırlanan iddianamede, Temizöz'ün uzman çavuş ve itirafçılardan oluşturduğu 'sorgu ekibi' ya da 'infaz mangası'nın, gözaltına alınan kişileri sorguladıktan sonra adliyeye sevk etme yerine öldürdüğü belirtiliyor. Davanın tanıklarından Mehmet Nuri Binzet, 1993-1995 yıllarında ilçe jandarma bölük komutanı olan Temiöz ile Kamil Atağ'ın infaz kararları aldırdığını, bu kararları ise Cizre İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli Yavuz (Burhanettin Kıyak), Selim Hoca, Tunay, Ferit (Abdülhakim Güven), Tayfun (Hıdır Altuğ) ve Bedran (Adem Yakin) kod isimli kişilerin gerçekleştirdiğini ifade etmişti. Mağdur avukatlarından Tahir Elçi, Temizöz ve itirafçılar hakkında faili meçhul cinayetlerle ilgili dava açıldığını hatırlatarak, Yavuz kod adlı kişinin şüpheli olmasına rağmen gerçek kimliğinin tespit edilmediği için dosyasının 2009'da tefrik edildiğini söyledi. Elçi, tutuklanan Kıyak'ın 2000 yılında TSK'dan istifa ettiğinin ortaya çıktığını kaydetti.

Mağdur avukatlarının çabasıyla Yavuz kod adlı kişinin Burhanettin Kıyak olduğunun ortaya çıktığını anlatan Elçi, bu kişi hakkında işlem yapılması için 6 ay önce savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti. Tahir Elçi, şöyle konuştu: "Yavuz kod adlı kişi, sorgu ekibinin sorumlusu olarak biliniyor. Sorgu ekibi, sorgulayıp adliyeye sevk etmediklerini kurşuna dizerek kısa yoldan infaz etmeyi bir yöntem olarak seçmişti. İddianameye ve tanık anlatımlarına göre, bu infaz ekibinin başında 'Yavuz' veya 'Yavuz Güneş' kod isimli uzman çavuş yer alıyordu. Yıllarca sorgu birim amirliğini yapmış ve onlarca masum sivili infaz ettiği belirtilen görevlinin gerçek ismi bir türlü tespit edilemedi. Devlet yıllarca yakalama, sorgulama, delil toplama vb. adli işlemleri fiilen yapan biriminin başındaki görevlisinin ismini bilmiyordu."

Hemen her olayda Yavuz kod adlı uzman çavuş isminin geçtiğini belirten Tahir Elçi, 2009 yılında gerçek ismi bilinmediği için onlarca faili meçhul dosyanın bekletildiğini söyledi. Ardından, "Bizim ısrarlı talep ve başvurularımız sonunda nihayet infaz ekibinin başındaki Yavuz kod adlı Burhanettin Kıyak yakalandı. Davası açılmış 20 cinayet dışında, aynı sivil infaz ekibinin işlediği iddia edilen onlarca faili meçhul cinayet soruşturulmayı bekliyor. Önümüzdeki süreçte yeni davalar açılacak." ifadelerini kullandı. Elçi, Cizre'de gözaltına alındıktan sonra çatışma süsü verilerek öldürülen Abdurrahman Avşar ile İbrahim Danış olaylarında yer gösterme ve gözaltına alma tutanaklarında Kıyak'ın Yavuz Güneş koduyla imzasının bulunduğunu da hatırlattı.

TANIK BİNZET: YAVUZ, JİTEM GRUP LİDERİYDİ

Cizre'de 1993-95 yılları arasında işlenen cinayetlerle ilgili hazırlanan iddianamede tanıklar, Yavuz kod adlı Burhanettin Kıyak'ın JİTEM grup lideri olarak bildiklerini belirtiyor. Tanıklardan Mehmet Nuri Binzet şunları söylüyor: "Nezarethanelerde kaba dayak şeklinde eziyet edildiğini biliyorum. Bu nezarethanelere genellikle Selim Hoca isimli, Yavuz isimli, Faruk astsubay isimli, Taner uzman isimli rütbeli askerî personel gelir sorgulama yaparlardı. Nezarethaneye 2 veya 3. gün sorgulamak üzere Selim Hoca olarak bildiğim astsubay ile Yavuz isimli JİTEM'in grup lideri olduğunu bildiğim ancak rütbesini bilmediğim kişiler geldiler, onlar sorguladılar. Bu sırada itirafçılar gelip gidiyordu." Gizli tanık Tükenmez Kalem de şunları anlatmıştı: "Komutanımız Cemal Temizöz, Kamil Atağ ile örgüte yardım ettiği düşünülen kişileri benim de içinde bulunduğum grubun sorumlusu olan Yavuz'a talimat olarak vererek o kişilerin ilçe jandarma komutanlığına getirilmesini istiyordu, genellikle Yavuz, Tuna, Adem ile birlikte gidip bu kişileri alıp ilçe jandarma komutanlığına getiriyorduk."