İhbar mektubundaki askerlere "Belge nasıl imha edildi" sorgusu

“İrtica ile Mücadele Eylem Planı” adlı belgenin aslının ortaya çıkmasının ardından ihbar mektubunda adları geçen aralarında 1 kadının da olduğu 8 askeri personel Ergenekon savcılarına ifade verdi. 7 asker tanık olarak ifade verirken, Hava Öğretmen Binbaşı Hicri Dinçerol şüpheli sıfatıyla dinlendi. Belgede imzası olduğu iddia edilen Albay Dursun Çiçek ise ifadeye gelmedi
Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek"in imzası olduğu iddia edilen “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” adlı belgenin aslıyla birlikte Ergenekon savcılarına gönderilen ihbar mektubunda adları geçen 9 askeri personel “ihtarlı davet” ile ifadeye çağrılmıştı. Albay Şükrü Kısadere, Havacı Binbaşı Hicri Dinçerol, üsteğmenler Erhan Sakallı, Kazım Bozkurt, Fatih Karacaer, Berrin Şahin, Astsubay Başçavuş Mustafa Urhan ve sivil memur Rıfat Sülük, dün Beşiktaş"taki İstanbul Adliyesi"ne getirildi.

Dört buçuk saat ifade

Sivil plakalı bir minibüsle hakim ve savcıların giriş yaptıkları bölümden saat 12.50 sıralarında adliye bahçesine alınan sivil kıyafetli 8 askeri personelin geçiş sırasında yüzlerini kapattıkları gözlendi. Savcılık katına alınan 8 kişi Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara ifade verdi.

Yaklaşık 4.5 saat ifade veren ve aralarında bir kadının da bulunduğu 8 personelden 7"si tanık olarak dinlenirken, TSK"da psikolojik harekat birimlerinin kuruluş safhasından bu yana aktif bir şekilde görev alan ve 2009 yılı genel atamalarına kadar Genelkurmay Bilgi Destek Okul Komutanlığı"nda görev yapan Havacı Öğretmen Binbaşı Hicri Dinçerol"un ise şüpheli sıfatıyla ifadesi alındı. Gönderilen ihbar mektubunda “Bu belgeyi biz hazırlamıştık, nasıl sızdı anlayamadım” dediği iddia edilen Dinçerol, savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Tanık olarak çağrılan bir askeri personelin ise yurtdışında olduğu için şuan veremediği ilerleyen günlerde gelip ifade vereceği öğrenildi.

Dosya yeniden İstanbul"da

Genelkurmay Askeri Savcılığı, ”İrtica İle Mücadele Eylem Planı“ başlıklı belgenin fotokopisiyle ilgili yaptığı soruşturmada, belgenin karargahta hazırlanmadığını belirleyerek kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti. Askeri savcılık, belgenin kim tarafından, hangi amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılması için dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"na göndermişti. İstanbul Başsavcılığı ise, belgenin Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan avukat Serdar Öztürk"ün ofisinde bulunduğunu hatırlatarak, olay yerinin Ankara olduğunu belirtip, ”yetkisizlik“ kararıyla dosyayı Ankara"ya gönderdi. Soruşturma sürerken ihbar mektubuyla birlikte belgenin orijinali ortaya çıkınca, dosya yeniden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildi. Belgeye ilişkin dosyayla ilgili değerlendirmeyi Ergenekon soruşturmasını da yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği"nin yapması bekleniyor.

ETTEN DUVAR ÖRÜLDÜ

Mektupta adı geçen Albay Şükrü Kısadere, Havacı Binbaşı Hicri Dinçerol, Üsteğmenler Erhan Sakallı, Kazım Bozkurt, Fatih Karacaer, Berrin Şahin, Astsubay Başçavuş Mustafa Urhan, sivil memur Rıfat Sülük dün Beşiktaş"taki İstanbul Adliyesi"ne getirildi. Sivil kıyafetli 8 askeri personel, geçiş sırasında yüzlerini kapadı. Askerler Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara yaklaşık 4.5 saat ifade verdikten sonra, getirildikleri araçla merkez komutanlığına geri götürüldü.

"Belge" protestosu

Üç sivil toplum kuruluşu, irticayla mücadele eylem planı konusunda ortak bir basın açıklaması yaparak TSK komuta kademesinin konumunun netleştirilmesini istedi. MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Halit Ortaköy"ün katıldığı basın toplantısında ortak açıklama Ünsal tarafından okundu. Açıklamada, “İrticayla Mücadele Eylem Planı Belgesi”nin ve girişimin “hukuk düzenine yönelmiş açık bir tehdit niteliği taşıdığı” görüşüne yer verilerek, “Belgenin içeriği ve hedeflerinin vahametini konuşmak yerine basına nasıl sızdığını konuşmak, darbe girişimini hafife almaya ya da örtmeye yönelik değilse nasıl izah edilmelidir?” denildi. “Belgenin, bir siyasi parti ve topluluk hedef alınıyor gibi görünse de temelde halk iradesine yönelik bir saldırı niteliğinde olduğu” savunulan açıklamada, sürecin her aşamasında kamuoyunun aydınlatılması istendi: “Bizler, şeffaf, hesap verilebilir ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir rejimin inşa edilebilmesi için halk iradesi yok sayılmadan, özgürlüklere yönelmiş tüm tehditlerin tasfiye edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Belgeyle ilgili, Meclis ve hükümetten, başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere, TSK komuta kademesinin konumunun netleştirilmesini istiyoruz.”

Genelkurmay haftalık toplantısını iptal etti

Genelkurmay Başkanlığı, her cuma yaptığı haftalık bilgilendirme toplantısını sabah saatlerinde iptal etti. Duyumlara göre, karargah aslında dün bir basın bilgilendirme toplantısı yapacaktı. Toplantıda, Albay Dursun Çiçek imzası ile Genelkurmay"da hazırlandığı öne sürülen, "AK Parti ve Gülen"i Bitirme Planı" belgesinin ıslak imzalı orijinalinin bulunduğu iddiasının ardından TSK"ya yapılan eleştirilere yanıt verilmesi bekleniyordu. Karargahta dün bununla ilgili bir çalışma bile yapıldığı da önceki gün kulislerde konuşulmuştu. Ancak dün sabah sürpriz bir şekilde toplantı iptal edildi. - vatan