Hrant Dink davasında kararın bugün açıklanması bekleniyor. Cinayetin tutuksuz sanıklarından Mustafa Öztürk ve Salih Hacısalihoğlu’nun cinayetin işlendiği gün Agos gazetesi çevresinde bulunan 5 kişi ile telefon irtibatı kurduğu ortaya çıkmıştı. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) verdiği kayıtlardan ortaya çıkan bu bilgi ile birlikte dikkatler, “Hrant işini biz yapacaktık ama başkasına verdik. Onlar eline yüzüne bulaştırmış” dediği iddiasıyla bir süre tutuklu yargılanan Mustafa Öztürk’e çevrildi.
Eski Trabzon Alperen Ocakları Başkanı olan Öztürk’ün telefonunun, Trabzon Emniyeti tarafından 2006 yılında 10 ay boyunca dinlendiği, ancak bunun cinayeti soruşturan İstanbul’daki savcılıktan saklandığı ortaya çıktı. Üstelik bu kayıtlar cinayetten üç ay sonra imha edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, cinayetten sonra Trabzon Emniyeti’ne yazı yazıp 2005 - 2006’da cep telefonları kayda alınan sanıkların listesini istedi. Trabzon Emniyeti, yalnızca Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’e ait görüşmelerin ses kayıtlarını gönderirken, aynı tarihte Mustafa Öztürk’ün de dinlendiği bilgisini İstanbul’dan sakladı. Trabzon Emniyeti, “2005-2006 yıllarında Mustafa Öztürk’ü dinlediniz mi?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Biz Mustafa Öztürk’ü dinlemek için başvurduk, fakat bir başka kurum dinlediği için dinleyemedik. Bu yüzden elimizde kayıtlar bulunmuyor.”
İstanbul Başsavcılığı bunun üzerine kimlerin dinlendiğini bu kez TİB’e sordu. TİB’den gelen kayıtlarda Öztürk’ün de Trabzon Emniyeti tarafından dinlendiği ortaya çıktı. Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu’ndan anlaşıldığı kadarıyla sanık Mustafa Öztürk’ün dinlenmesiyle ilgili talep, 29 Ocak 2006’da Trabzon Emniyeti tarafından yapıldı. Öztürk, ‘Radikal İslami faaliyetler’ kapsamında Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 30 Ocak 2006’da verilen kararla dinlendi. Bu karar iki kez uzatıldı. Dolayısıyla Öztürk, 30 Ocak-23 Ekim 2006 arasında Trabzon Emniyeti’nce 10 ay dinlendi. Ancak kritik bilgi, İstanbul Savcılığı’ndan saklandı.

Kayıttaki eylem
Peki, bu kayıtların içeriklerinde ne vardı? Mustafa Öztürk’ün cinayetten sonra, 23 Mart 2007’de İstanbul TEM Şubesi’ndeki sorgu tutanağına bakıldığında, Trabzon Emniyeti’nin savcılıktan sakladığı tape kayıtlarının İstanbul’daki meslektaşlarında da bulunduğu anlaşılıyor. Çünkü sorguda Öztürk’ten, yalnızca bu tape kayıtlarında geçen, 2006’da meydana gelmiş bir ‘eylem hazırlığını’ anlatması istendi. Öztürk, polislere verdiği yanıtta, 2006 yılında Papa 2. Benedict’in Türkiye’ye gelmesinden önce Zafer isimli bir şahsın arayıp, ‘silah’ istediğini söyledi. Yine aynı tutanağa göre, 30 Kasım 2006’da Türkiye’yi ziyaret eden Papa 2. Benedict’e eylem hazırlığında oldukları ileri sürülen altı genç gözaltına alınmıştı. Mustafa Öztürk, bunlardan üçünü Alperen Ocağı’ndan tanıdığını söylüyordu.

İmha, cinayetten sonra
İstanbul Başsavcılığı’nın “Bize bildirilmedi” dediği Mustafa Öztürk’e ait tape kayıtları, Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu’na göre 4 Nisan 2007 itibariyle imha edildi. Yani Hrant Dink cinayetinden üç ay sonra... İmha işleminin gerekçesi olarak, ‘Şahısların dikkat çeken bir bağlantısına rastlanmadığı’ bilgisi verildi. Oysa bu veri gerçeği yansıtmıyor. Zira Öztürk, 2006 yılında Papa’ya eylem, 2007 yılında Dink cinayeti sanıklarıyla doğrudan irtibatlıydı.
radikal.com