Bilindiği gibi Dünya’nın sayılı entelektüelleri arasında yer alan İlber Ortaylı gerektiğinde sözünü dudaktan esirgemeden ve kimseden çekinmeden dobra dobra konuşmasıyla ünlü bir bilim insanı, tarihçidir.

Vali Yavuz Selim Köşger’in himayelerinde İl Kültür Müdürü Murat Yılmaz’ın sorumluluğunda gerçekleşen bu yılki ikinci kitap fuarının sıcağa kalması yayınevleri kadar söyleşi için gelen yazarları da etkiledi.

Sıcaktan fuarın şeref konuğu İlber Ortaylı da nasibini aldı ve söyleşi yapmaktan vazgeçmek çadırın dışında kitaplarını imzalamakla yetinmek zorunda kaldı.

Sohbetinden mahrum kalan sevenleri buna rağmen kitap imzalatmak için uzun kuyruklar meydana getirdiler ve bir imza için saatlerce ayakta bekleyenler oldu.

Ancak imza için sıraya girenlerin kargaşasına engel olmak bulunduğu mekânın her ne kadar zorunluluktan kaynaklansa da çepeçevre polis ablukasına alınması hoş olmadı

Bu durumu Kültür Müdürü Murat Yılmaz düzeni sağlamada çaresiz kalan Hoca’nın kendi koruma ekibinin emniyetten yardım istemesiyle açıkladı.

Ama sıcağa, sergi alanının olumsuz koşullarına rağmen Kitap Fuarı okurların ve kitaba merakı olanların ayağına gelen büyük bir fırsat oldu. 

Kendimden örnek vereyim. Bazı yayınları bu arada yerli, yabancı ayırmaksızın İş Bankası Kültür Yayınları’nı imkânlarım ölçüsünde takip etmeye çalışan birisiyim.

Bu yayınların indirimli satışları da İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerde sınırlı sayıdaki, sıkça semt değiştirdiği için bulmakta insanın zorlandığı merkezlerde oluyor.

Fuar nedeniyle İzmir’e gitmekten kurtuldum, ihtiyacım olan kitapları indirimli fiyattan alma fırsatı buldum.

Ancak bu yılki fuarda katılımcı yayınevi gözüme az gözüktü.

Kültür Müdürü Murat Yılmaz sorum üzerine Türkiye’nin en önde gelen 20 yayınevinin tamamını davet ettiklerini ancak birincisi Ramazan ikincisi aynı tarihte başka yerlerde de olan fuarlar nedeniyle mesela Hayri Kırbaşoğlu, Ahmet Akbulut gibi değerli ilahiyatçı/akademisyenlerin eserlerini basan Otto gibi bazı yayınevlerinin Aydın’a gelemediğini söyledi.

Murat Yılmaz’ın söylediği başka bir konu da misafir yazarların sadece Valilik listesinde yer alanlarla sınırlı olmadığı mesela Engin Alan, İsmail Tezgel benzeri bir çok yazarların da yayınevlerinin daveti ile fuara katılacak olmalarıydı.

Başka bir açıdan bakıldığında en büyük eksikliklerden biri de İlber Ortaylı dışındaki yazarların tamamına yakınının bir veya iki gazete yazarlarından ibaret olmasıydı.

Nasıl ki, bir kitap fuarında her görüş ve düşünceye ait yazarın kitabı varsa aynı şekilde görüşü farklı yazarlarla da okurların buluşmasına organizeyi yapanlar arcılık etmelidirler.

Mesela Taha Akyol, Zülfü Livaneli, Ali Türkşen, Yusuf Halaçoğlu, Osman Balcıgil, Orhan Karadeli gibi eserleri rağbet gören çeşitli görüşteki yazarların bir kaçı Valiliğin davet listesinde olması beklenirdi.

Diğer bir eksiklik de Hüseyin Asar, Ahmet Zeki Muslu, Abdülkadir Turhan gibi Aydınlı yazarların yerli yazarlar standında yokluğuydu. 

Fuarda sahaflar grubu da yoktu ve olmaması da kendim de yaşadığım başka bir eksiklikti.

İş Bankası Kültür Yayınevi sorumlularına yayınları arasında yer alan Zbigniew Brzinski’ninKontrolden Çıkmış Dünya” adlı eserini ve başka bir yayın evi yetkilisine de Yaşar Kemal’inDemirciler Çarşısı Cinayeti’ni” sordum, sahaflardan bulabileceğim söylendi.

Ama fuarda sahaf yoktu.

Aydın’da kitap fuarı açılıyor, yıl on iki ay Aydın’ın yükünü çeken kitapçılara fuarda sergi açma hakkı verilmiyor, pek adaletli bir durum değil bu.

Fuarı’nın sürdürülebilirlik açısından kurumsal kimlik kazanması 1-Yerli unsurları da işin içine katmayla 2- Olaya tarafsız objektif bir gözlükten bakmayla yakından ilgilidir.

Aydınlı yetkililerden gelecek yıl bu saydığımız eksikleri en aza indirgenmiş bir Kitap Fuarı bekliyor, biz şimdiden hatırlatmış olalım.

Şüphesiz bu yılki fuar’a damga vuran fuarın şeref konuğu Prof Dr. İlber Ortaylı’nın fuar mekânıyla ilgili kurduğu cümleler oldu.

Bu arada o gençlere de bir uyarıda bulunmayı ihmal etmedi.

“Lügatle, ansiklopedi ile çalışmaya dikkat edin.

WatsApp’la, elinizdeki aletle kültür, bilgi elde edemezsiniz, lügatin ansiklopedinin yerini tutmaz”, sözleriyle gençlere bilgi edinmede takip edecekleri en doğru metodu gösterdi.

İkinci uyarısı, buna kınama dense daha gerçekçi bir ifade olur, büyükşehir belediyesineydi.

Aynı zamanda İlber Ortaylı bir ayıbımızı, bilgi ve kültür eksikliğimizi belediye başkanı üzerinden yüzümüze çarpmış oldu.

 

 

“İnşallah belediye doğru dürüst bir fuar sarayı inşa eder.

Koskoca ve zengin bir vilayette böyle bir şey olmaz. Çadırda kitap fuarı olmaz, çok ayıp.

Bunun mazereti yok.

Biliyorum kasalar boşaldı, belki yeni gelene imkânlar çok azaldı. Ama bazı şeyleri de deşmek lazım.

Geçen haftalarda Tahran Kitap Fuarı’na gittim. Fevkalade bir yer seçilmiş, bitmeyen bir caminin revak kısmında serin serin yapılıyor.

Bu böyle olur, kitap için böyle toplanılır, bundan başka bir yer olmaz,”

İlber Ortaylı bu sözleriyle bize açık açık “Batı’ya medeniyet noktasında en yakın bir vilayetsiniz ama şu halinizle lamı, cimi yok kültürde tartışmasız Tahran’dan bile geridesiniz”, dedi.

Tabi anlayana… Aydın’ı dolaşsaydı neler söyleyeceğini merak etmiyor, değilim.

Umarım bu ayıptan milleti kurtarmakla görevli olanlar gerekli dersi çıkartırlar.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!