Çağlar Avcı'nın haberi

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile firmalar arasında yaklaşık 1,5 ay önce ilaç fiyatlarındaki indirim sebebiyle başlayan kriz iyice derinleşti. İnsülin, bazı kanser ve organ nakli ilaçlarında düzenleme yapılmamasından dolayı hastalar, cebinden 500 TL'ye varan fark ödemek zorunda kalıyor. Devlet ile ilaç firmaları arasındaki restleşme, eczacılarla vatandaşı karşı karşıya getiriyor. İlaç fiyatlarında indirim kararı alan Çalışma Bakanlığı ile üretici firmalar arasında çıkan kriz, kanser ve diyabet (şeker) tedavisi görenlerle organ nakli yapılan hastaları vurdu. Devletle ilaç firmaları arasında anlaşma sağlanamaması sebebiyle hastalardan bazı ilaçlar için yaklaşık 500 TL fiyat farkı isteniyor.

Özellikle kanser, insülin ve organ nakli hastalarının kullandığı 20 civarında ilaçta büyük sıkıntı yaşanıyor. Firmalar bu ilaçları SGK'nın indirim oranını kabul etmeyerek önceki fiyat üzerinden eczanelere satıyor. Pfizer'in kanser tedavisinde kullanılan 'Sutent 50 mg' isimli ilaç, eczaneye 3 bin 903 liradan satılıyor. SGK ise bu ilaca son indirimlerle 3 bin 411 lira ödüyor. Eczacılar aradaki 492 liralık farkı vatandaştan istiyor. Roche'un kanser ilacı 'Mabthera' da eczanelere 1.880 liraya geliyor, devlet ise bu ilaca 1.696 lira veriyor. Aradaki 184 liralık fark vatandaştan tahsil ediliyor.

Sanofi Aventis'in 'Lantuz Solostar' isimli insülin ilacını firma 83 liraya satarken devlet 72 lira ödüyor. 6'şar kutu olarak yazılan bu ilaçlara vatandaş her defasında 66 lira ödemek zorunda kalıyor. Organ nakli sonrası kullanılan Novartis'in ilacı 'Myfortıc' için firma 388 lira isterken devlet 340 lira ödüyor. Aradaki 48 liranın vatandaştan alınması isteniyor. Bu durumu hastalara anlatamadıklarını belirten eczacılar, vicdanları ile maddî zarar arasında tercih yapmak zorunda kaldıklarını ifade ediyor.

Hükümet, bu yılın bütçesinde devletin ilaç giderleri için 15,6 milyar lira ayırmıştı. Ancak harcamaların bütçeyi açması sebebiyle devlet bazı ilaçlar için ödeyeceği fiyatı düşürme kararı almıştı. Bu durumu kabul etmeyen ilaç firmaları ise devlete rest çekmişti. İndirimlerin kabul edilmemesi halinde öncelikle firmaların iskonto resti çektiği 341 ilacın büyük çoğunluğu devletin ödeme listesinden çıkarılacak. Bunun yerine hastalara bu ilaçların daha düşük fiyatlı eşdeğerleri reçete edilecek. İkinci aşamada ise indirimi kabul etmeyen firmaların en çok sattığı ve eşdeğeri bulunan diğer ilaçlar, geri ödeme kapsamının dışına alınacak. Ucuz fiyatlı eşdeğeri bulunmayan insülin, organ nakli ve kanser ilaçları için ne yapılacağı belli değil.

Devlet, hastaların zarar görmemesi için bu ilaçları, 'kan ürünleri' gibi değerlendirerek fiyatı ne olursa olsun ödeme kapsamına alacaktı. Geçen çarşamba günü ilaç firmalarıyla bir araya gelen Çalışma Bakanı Faruk Çelik, bu konuda son kararı Ekonomi Koordinasyon Kurulu Başkanı Ali Babacan ile görüşüp verecekti. Fakat önceki akşam yapılan ikili zirveden de bir sonuç çıkmadı. Türk Eczacılar Birliği üyeleri ise önceki akşam Bakan Çelik ile görüştü. Eczacılar, stok zararlarının karşılanmamasından dolayı uğradıkları zararın telafi edilmesini istedi. Eczacılar, kutu başına 75 kuruş sabit ücret ödenmesini de talep etti. Faruk Çelik, daha önce, eczacıların kayba uğramasına izin vermeyeceklerini söylemişti.

İlaç sıkıntısına sıkı takip

Sağlık Bakanlığı, fiyat düşüşlerine bağlı olarak yaşanan ilaç sıkıntısına el koydu. 300'ü aşkın ilacın temininde problem yaşandığı belirtilirken, 21 ilde eczaneler 30 gün boyunca takibe alınacak. İlaç ve Eczacılık Genel Müdür Yardımcısı Ercan Şimşek, Ankara, Antalya, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Konya, Kayseri, Muğla, Muş, Ordu, Rize, Samsun, Siirt ve Trabzon il sağlık müdürlüklerine gönderdiği genelgede, bulunmayan ilaçlarla ilgili eczanelerde tespit çalışması yapılmasını bildirdi. Görevliler, her ilde 5 eczanede 30 gün boyunca mesai saatlerinde çalışma yapacak. Görevliler, eczanelerde bulunmayan ilaçları, firmalarını, hastaların tepkisini ve eczacının dile getirdiği diğer konuları günü gününe bildirecek.

ZAMAN