BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hafta sonunda Diyarbakır"da toplanan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından hazırlanan demokratik özerklik taslağında eksiklikler ve sıkıntıları olduğunu söyledi. Demirtaş, demokratik özerklik, Yargıtay"ın DTK ile ilgili incelemesi, BDP"nin hazırladığı yeni anayasa taslağı, Cizre ve Yüksekova"nın il yapılması, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner"in Diyarbakır"da Kürtçe konuşması ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül"ün Diyarbakır"a yapacağı gezi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Demirtaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik"in demokratik özerklik tartışmalarını "Türkiye"ye suikast girişimi" olarak değerlendirmesine tepki gösterdi. Hükümetten ille de demokratik özerkliği desteklemelerini beklemediklerini, ama en azından Kürt sorununa ilişkin somut bir çalışması varsa bunu açıklamasını beklediklerini söyleyen Demirtaş, şöyle dedi:

“Biz BDP olarak önceki dönemde DTP"den bu yana son 4 yıldır bu taslağı zaten tartışıyoruz. Parti programımızın ekidir, bir çözüm önerisidir. Fakat bunun tartışılmasını bile engellemeye dönük hükümetten doğru girişimler olunca şu ortaya çıkıyor ki, bu hükümetin torbası boş, dosyası boş. Öyle olmasaydı en azından bu tartışmaların önüne kesmeye bir an önce tehditlerle parti kapatma girişimleri ile konuyu engellemeye çalışmazdı. Biz bir siyasi partiyiz. AKP ne kadar bu ülkenin sorunlarını tartışmaya yetkili ise, sorumlu ise BDP de aynı yetki ve sorumluluklara sahiptir. AKP"den ne bir eksiğimiz ne de bir fazlamız vardır. Dolayısıyla AKP sözcülerinin sözlerine dikkat etmeleri lazım. Biz eğer Türkiye"nin sorunları ile ilgili bir çözüm önerisinde bunuyorsak bu parti programımızın bir gereğidir. Parti programımızı bir başka parti yetkilisinin Türkiye"ye suikast girişimi olarak değerlendirme yetkisi yoktur, haddi yoktur. Bu nedenle herkes nerede durduğunu iyi görebilmeli. Asıl bu açıklamalar gerilime yol açıyor.”

YARGITAY İNCELEMESİ
Demirtaş, demokratik özerklik ile ilgili Yargıtay Cumhurriyet Başsavcılığı"nın yaptığı incelemeyle ilgili olarak şöyle dedi: “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bir defa partimiz hakkında bir inceleme başlatmadı, onu netleştirmek lazım. Sadece son çalıştay ile ilgili olarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı"nın başlatmış olduğu soruşturma kapsamında kendisi de bir inceleme yapıyor. DTK ile organik bağımızın olup olmaması hiçbir şekilde sonucu değiştirmez. DTK son derece meşru, açık çalışan herkesin bildiği ne iş yaptığı kimlerden oluştuğu bilinen meşru yasal bir zemindir. Dolayısıyla onunla ilişki olup olmaması ayrı bir konudur ama, böyle kriminal bir hale, suçlu gösterme girişimlerine karşı da biz doğrusu tepki ile bakıyoruz. Bu soruşturmadan da incelemeden de hiçbir şey çıkmayacağı ortada zaten. Bütün çalışmalar herkesin gözü önünde gerçekleşiyor. Ortada bir suç yok, Partilerde zaten bu tün çalışmaları yapmak için vardırlar. Bu tür platformlarda tartışmalara katılırlar izlerler oradan çıkan sonuçları da politikaya dönüştürmeye çalışırlar. Oradan çıkardıkları aldıkları izlenimlerle politikalarını şekillendirmeye uğraşırlar. Biz bir çok platforma katılıyoruz. DTK da bu platformlardan biridir. DTK son derece onurlu bir iş yapmıştır. Kendi çözüm önerisini açık yüreklilikle demokratik legal zeminde ortaya koymuştur. Bence bu son derece ciddi bir iştir. DTK da bölgede temsil gücü yüksek olan bir sivil platformdur. Bence bu soruşturma başlı başına tehdit ve baskıdır. Başka bir anlamı yoktur.”

"ÖZERKLİK TASLAĞINDA SIKINTILAR VAR"
Diyarbakır"daki çalıştaya kendisinin de katıldığını ve sunumu yapılan demokratik özerklik taslağı ile ilgili eleştirilerine toplantıda diğer katılımcılar gibi dile getirdiğini söyleyen Selahattin Demirtaş, şunları söyledi:

“DTK adına yapılan o sunum bence son derece ciddi tartışmaya değer bir perspektif sunuyor. Fakat o metinde derdini ifade etme konusunda bazı eksikler ve sıkıntılar var. Toplantıda bende bunu ifade ettim. Dolayısıyla projeler, metinler herkesin anlayabileceği, her okuyanın somut bir şekilde kafasında şekillendirebileceği metinler olursa, bu çok daha sağlıklı bir tartışma zemini sunar. Dolayısıyla metnin böyle bir eksikliği olduğunu ben de toplantıda ifade ettim. Ama gerçekten de Kürt sorununun çözümü ile ilgili ciddi bir öneri sunuyor. Tartışmaya değer olduğunu düşünüyorum.”

BDP"NİN ANAYASA TASLAĞINDA İDARİ REFORM ÖNERİSİ
Partisinin hazırladığı yeni anayasa taslağı konusunda da bilgi veren Demirtaş, merkezi düzeyde bir komisyonla hazırladıkları yeni anayasa taslağının Ocak ayının sonunda ya da Şubat ayanın başında tamamlanacağını söyledi.

Hazırlayacakları yeni anayasa taslağında demokratik özerkliğin yer alıp almayacağı ile ilgili bir soruya Demirtaş, “Bu taslak ortaya çıktığında görülecektir ki bir bütün olarak aslında biz demokratik Türkiye derken, demokratik bir rejim derken neyi kastediyoruz, o çok daha iyi anlaşılmış olacaktır. Tabi ki bizim idari reform önerimiz var. Demokratik özerklik olarak DTK"nın sunduğu taslakla birebir belki örtüşmeyebilir, ama BDP olarak kendi projemiz olarak Türkiye için bir idare reform önerisi olarak anayasa taslağında tabi ki yer alacaktır” karşılığını verdi.

İLÇELERİ İL YAPMAK SORUNLARI ÇÖZMEZ"
Demirtaş, Hakkari"nin Yüksekova ile Şırnak"ın Cizre ilçelerinin il yapılması çalışmalarını değerlendiriken, şöyle dedi:
“Biz Türkiye"ye idari model olarak yeni bir model önerirken halen merkezileştirme şeklinde çalışmaları hükümet önüne koyuyor. Dolayısıyla biz Cizre"nin, Yüksekova"nın değil, başka ilçelerin de sırf il yapılması ile sorunların çözülmeyeceğini düşünüyoruz. Kaldı ki hükümet sadece Cizre ve Yüksekova"ya güvenlik konsepti ile yaklaşıyor. Bu doğru değil. Yoksa biz mevcut mevzuat çerçevesinde ilçelerin il yapılmasına karşı değiliz. Siverek de il olmak istiyor. Türkiye"nin bir çok ilçesi, Alanya da il olmak istiyor. Kriterleri tutan ilçeleri il yapması konusunda hiçbir sakınca yoktur bizim açımızdan. Hükümet bunu yapabilir. Ama sırf güvenlik penceresinden bakıp bir ilçeyi il yapmanın da Türkiye"nin sorunlarına çözüm getirmeyeceği ortadadır.”

TÜSİAD BAŞKANININ KÜRTÇE KONUŞMASI BİR HOŞLUKTUR
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner"in Diyarbakır"da geçen hafta yapılan bir toplantıda Kürtçe konumasını da değerlendiren Demirtaş, “Bence son derece normaldir. Türkiye"de 15-20 milyon Kürt"ün yaşadığı söyleniyorsa ve Kürtlerde her gün Türkçe"yi konuşuyorsa bir Türk"ün de 3 cümle Kürtçe konuşması bir hoşluktur. Bence empati kültürünün geliştirilmesi açısından önemlidir. Türkiye"nin kendini iyi hissetmesi ve sorunları doğru zeminde tartışabilmesi için yapılmış bir jesttir diye düşünüyorum. Herkes bu meseleye bu olgunlukta bakabilmelidir, bu rahatlıkta bakabilmelidir bence” dedi.

CUMHURBAŞKANI SOMUT MESAJLAR VERMELİ
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül"ün önümüzdeki hafta Diyarbakır"a gerçekleştireceği geziye değerlendiriken, Cumhurbaşkanı"nın Türkiye"nin bütün kentlerini gezdiğini, gittiği bütün kentlerde de temaslarda bulunduğunu, kentin sorunlarını da dinlediğini söyledi. Demirtaş, şöyle dedi:
“Diyarbakır ziyareti de bunlardan biridir. Ben olağanüstü bir anlamının olacağını veya olabileceğini düşünmüyorum. Tabi ki kendisi gelir burada döneme ilişkin veya sorunlara ilişkin Kürt sorununun çözümüne ilişkin somut mesajlar verirse, bu çok anlamlı olur. Çünkü Diyarbakır ziyaretleri devlet erkanı açısından her zaman başka bir anlama bürünmüştür. İster istemez bu böyledir. Dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanı"nın Diyarbakır ziyareti sırasında herkes şunu bekleyecektir. Yani Kürt sorunu ile ilgili devletin başı Cumhur"un başı olarak somut olarak ne diyecektir. Bugüne kadar söylediklerinden farklı ne ortaya koyabilecektir diye Türkiye"nin beklentisi olacaktır. Bu sayın Cumhurbaşkanı"nın takdirine bağlıdır tabi ki. Onun dışında her hangi bir mesaj vermese de Türkiye"nin her hangi bir kentini ziyaret etmiş olacaktır” dedi.