Pandemi nedeniyle artan vaka ve ölüm sayıları nedeniyle İçişleri Bakanlığı’nın 27.04.2021 Tarih 7576 Sayılı Genelgesine göre tam kapanma kararı alınmıştır. Bu karar doğrultusunda pandemi döneminde alınan önlemlerden birine göre tekel büfelerinin kapalı olması gerekmektedir.

Konu ile ilgili olarak, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken ise "Tam kapanma" genelgesinde içki yasağına dair bir ifade bulunmadığı için satışına devam edileceğini duyurdu. Bakanlık ise yalnızca resmi açıklamaların dikkate alınmasını istedi. Ardından farklı illerden içki satışının yasaklandığına dair valilik duyuruları gelmeye başladı. Hukukçular tarafından "Açıkça hukuka aykırı" olarak nitelenen "İçki yasağı" polis tarafından ilgililere tebliğ edildi.

Bir çok ilde olduğu gibi Aydın İl Hıfzısıhha Kurulu İçişleri Bakanlığı’nın kararına rağmen 30 Nisan 2021 Tarih ve 25 Sayılı Tam Kapanma ile ilgili olarak, Sokağa Çıkma Yasağı Dönemindeki Ek Tedbirler Kararında İçişleri Bakanlığı’nın Kararının yanına; "Market, bakkal, büfe gibi yerlerde de alkol ürünü satılmamasına" ifadesi eklenmiştir. Üstelik bu ifade İçişleri Bakanlığı kararında yer almazken, üstelik İçişleri Bakanlığı kararından üç gün sonra çıkarılmıştır.

Alınan bu kararın uygulanmasının, takip ve denetiminin Kaymakamlıklar, genel kolluk birimleri, ilgili il ve ilçe müdürlükleri ve belediyeler tarafından koordineli bir şekilde yapılmasına ayrıca karar alınmıştır. Üstelik bu karara bir çok belediye katılmamışken.

Alınan bu karara uymayanlara da 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282. Maddesi gereğince 3.150,00 TL idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.

Ayrıca bu karar nedense genelgenin yayınlanmasından sonra kamuda başlayan tartışmaların ardından alınmıştır. Üstelik toplantıya katılmayanlar vardır, karara katılmayanlar vardır, ama ne hikmetse bir çok ilde olduğu gibi ilimizde de kararın altında "Oy birliği" ifadesi yer almış ve toplantıya başkanlık eden Aydın Valisi Hüseyin Aksoy tarafından imzalanmıştır.

İçişleri Bakanlığı’nın süreç ile ilgili yayınladığı genelgede içki yasağı kararı olmamasına rağmen başta Aydın Valiliği olmak üzere birçok ilde alınan İl Hıfzısıhha Kurulu kararında bunun ilave edilmesinin amacı bir zihniyet dönüşümüne zemin hazırlamak gibi görünmektedir. Bir çok ilde belediye başkanları ve bazı kurul üyelerinin karara katılmadıklarını belirtmelerine rağmen kararlarda yer alan "Oy birliği" ifadesi bu zihniyet dönüşümü için üstü örtülü bir kararın varlığı kendini hissettitmektedir. Bunun böyle olduğunu gösteren başka bir şey ise bu kararın genelge ile değil, sözlü olarak mülki idare amirleri tarafından iletilmiş olmasıdır. Ayrıca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yasağı sözlü olarak doğrulaması diğer bir delil olarak gözükmektedir.

Tüm dünyayı tehdit etmeye devam eden pandemi bahane edilerek insanların yaşamsal özgürlüklerini sınırlandırmak bir yere kadar kabul edilebilir. Ancak pandemi bahanesi ile pandemi ile ilişkisi olmayan kısıtlayıcı kararlar almak devlet etiğine ve insan haklarına aykırı durum yaratmaktadır. Hiç bir ülkede benzer bir uygulama görülmemiş, bu konuda bir araştırma yapılmamışken, sadece ideolojik olarak insanların yaşam alanlarına müdahale etmek fırsatçılıktan öte birşey değildir. Koronavirüs (Covid-19) salgınından vatandaşlarımızı korumak ve salgının yayılmasını engellemek amacıyla uygulanması gereken daha etkin yöntemlere yönelmek, halkla birlikte hareket etmek başarının asıl anahtarıdır. Halka rağmen halka karşı olmanın pandemiyi önlemede faydası yoktur, aksine insanların gerilmesini ve verilen kararlara direnmesine neden olacaktır.

"Sağduyu, her şeyin kraliçesidir." (M. T. Cicero)