Birincisi, bizden izin almadan, ruhsat almadan bu büyük onarıma başladılar. Ya da, bina su aldığı için kendi başlarına oraya bemran dediğimiz, yalıtım malzemesi sermeye
başladılar. Her ikisinin de Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"ndan izin almadan, bizden ruhsat alınmadan yapılması mümkün değil" dedi.

Öztürk, Haydarpaşa Tren Garı"nda gazetecilere yaptığı açıklamada, garla
ilgili belediyeye yapılan müracaatta, çatı onarımı ve pencerelerin yenilenmesine
ilişkin bir izin istendiğini ifade etti. Öztürk, "Birinci sınıf tarihi bir yapı
olduğu için Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Büyükşehir ile Kadıköy
Belediyelerinin müşterek denetiminde buranın onarımına izin verilmiştir. Ancak
ilgili kurumun belediyemizden ruhsat alması ve alınan ruhsatla beraber buraya
denetim elemanlarının tayini, hem bizden hem Büyükşehir Belediyesinden gerekirdi.
Ondan sonra bu denetim eşliğinde de burada bir onarıma, tadilata başlanması
gerekirdi" dedi.

"Dün yapılan açıklamalarda gördüğümüz kadar, çatıda bir onarımın
yapıldığı ve bu onarım nedeniyle yangının başladığı söyleniyor" diyen Öztürk,
sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer bu doğru ise, o zaman iki tez var. Birincisi, bizden izin almadan,
ruhsat almadan bu büyük onarıma başladılar. Ya da, bina su aldığı için kendi
başlarına oraya bemran dediğimiz, yalıtım malzemesi sermeye başladılar. İster
birinci, ister ikinci hareket olsun, her ikisinin de Tabiat Varlıklarını Koruma
Kurulu"ndan izin almadan, bizden ruhsat alınmadan yapılması mümkün değil."

Öztürk, bu tip binalarda kendi iç söndürme sisteminin olması gerektiğini
vurgulayarak, "Çünkü bu bina tamamen ahşap profillerden oluşan, araları taşlarla
örülmüş çok nadide özel bir yapı. Yangına çok açık bir yapı. Bütün unsurları,
yangına yakıt olabilecek nitelikte bir yapı. O nedenle burada özel söndürme
işleminin olması gerekir. Ayrıca ek olarak burada bir işlem yapılıyorsa,
çalışanların yanlarında yangın söndürme tüpleri yer alması gerekir" şeklinde
konuştu.

Sadece olayın gelişimini yorumladığını ve olayın bundan sonrasını İtfaiye
Müdürlüğünün vereceği raporda açıklayacağını dile getiren Öztürk, "Bizim
görevimiz bir şeyleri örtbas etmek veya herhangi bir şey çıktığı zaman buradan
pay çıkarmak değil. Öncelikli olarak doğru bilgi vermek, düşündürmek, sonra da
sorgulamaktır. Çünkü böyle bir tarihi yapının özenle korunması gerekirdi"
dedi.