12 Haziran seçimlerinden yüzde 50 oyla çıkan, ancak tek başına anayasa değişikliği yapabilecek sandalye sayısına ulaşamayan AKP ile yeni anayasa konusunda hayati bir noktada olan CHP, daha masaya oturmadan teoride uzlaşmış. Radikal’in ziyaret ettiği Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu neredeyse aynı ifadeleri kullandı. Üç ismin de verdiği ortak mesaj, ‘iyi niyet’ ile yeni anayasanın yapılabileceği yönünde. İki parti de anayasanın ilk üç maddesine dokunmak istemiyor. Hem AKP’nin hukukçu kurmayları Bozdağ ve Ergin hem de CHP lideri Kılıçdaroğlu TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in hakemliğinde gerekli uzlaşma ortamının sağlanacağına inanıyor. Kılıçdaroğlu, en önemli kaygısını dile getirirken, “Başbakan engel çıkarmazsa bu iş olur” dedi. 
 
‘Zor konularda da anlaşırız, yeni anayasa hayal değil’ 
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hukukçu kurmaylarından Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Meclis’in yeni yasama dönemine başlayacağı 1 Ekim’de gündemin ilk sırasına yerleşmesi beklenen yeni anayasanın yöntem ve çerçevesi konusunda Radikal’e bilgi verdi. 
AKP, 2007 seçimleri sonrası Prof.Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki bilim adamı heyetine taslak hazırlatmıştı. Muhalefet, ‘parti anayasası’ olacağı gerekçesiyle bu yöntemi sert bir dille eleştirmişti. İktidar, şimdi farklı yöntemle yola çıkmaya niyetli. AKP, seçim sonrası dokuz kişiden oluşan bir komisyonla iç çalışmasını yapsa da müzakereyi kendi çalışması üzerinden yapmayacak. Yeni anayasa çalışmasında çatı TBMM olacak. TBMM Başkanı Cemil Çiçek moderatörlüğü üstlenecek. 
 
Kılıçdaroğlu umut verdi 
Bozdağ ve Ergin, her türlü öneriyi tartışmaktan çekinmediklerini söyledi. Bozdağ, yeni anayasa için zeminin uygun olduğunu söylerken, ilk kez partilerin bu konuda kendilerini bağlayıcı ifadeler kullandığını vurguladı. Bozdağ, “Seçmen sandıkta yeni anayasa kompozisyonu bilinciyle oy kullandı. Sandıktan yeni anayasa talebi çıktı” diye konuştu. 
 
Bozdağ, Baykal döneminde yapılan 2008’deki tüzük kurultayından sonra ‘darbe anayasası’ ibaresini kullanmayan CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu ile yaşadığı üslup değişiminin umut verici olduğunu belirtti. Bozdağ, şu mesajları verdi: 
 
“Her parti uzlaşma zemininde olmalı. Hiçbir parti dayatmada bulunmamalı. Masaya herkes şartsız gelmeli. Biz dersimize iyi çalıştık ama bizim önerilerimiz de mutlak değişmez değil. Daha iyi önerilere, fikirlere açığız. Amacımız en iyisini ortaya koymak. Her formüle karşı kendi formülümüz, her söze karşı söylenecek sözümüz var. Hiç uzlaşamadığımız konudan başlarsak iş uzayabilir. Sonuç itibariyle uzlaşılamayan maddelerin çok az olduğu görülecektir. Kamuoyunun şaşıracağı konularda, zor gördüğü konularda bile anlaşabiliriz. 
 
Her partinin kırmızı çizgileri vardır. Biz ilk üç maddenin korunmasını istiyoruz ama masaya gelirse de konuşuruz. Fikirlere pranga vurularak yeni anayasa yapılamaz. Biz çok net ve açığız. AK Parti, Cumhuriyet’in ürünüdür. Bizim gizli ajandamız yok. Cumhuriyet’in niteliklerinin toplum hayatına yansıması için adımlar attık ve atıyoruz.” 
 
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, yeni anayasa yapımında yaşanabilecek bir zorluğa dikkat çekti. Bozdağ, yeni anayasa yapılırken Meclis’e yeni bir ‘ortak’ geldiğini, onun da Anayasa Mahkemesi olduğunu söyledi. AKP’ye kapatma davasına da gerekçe olan üniversitelerdeki türban yasağını kaldırmaya dönük 10 ve 42’nci maddelerin iptal gerekçelerine göndermede bulunan Bozdağ, “Anayasa Mahkemesi Meclis’in yeni ortağı. Gerekçeli kararı ortada. Yetki gaspı ile Meclis’in iradesine ortak oldu. İlk üç maddeyi zayıflatan her türlü teklif, değişiklik inceleme kapsamına giriyor. Anayasa yapımı da Anayasa Mahkemesi’nin icazetine bağlı. Böyle bir gerçek var” diye konuştu. 
 
Sadullah Ergin de “İyi niyetle başlangıç olur ve çalışılırsa inanıyorum ki yeni anayasa hayal değil” dedi. Ergin, partilerin uzlaşmacı bir tavır sergilemesi gerektiğini söylerken, şu mesajları verdi: “Meclis’teki siyasi partilerin üzerinde uzlaşma sağladığı, çözümü kolay başlıkları öne alırsak, doğru yapmış oluruz. Geride kalan maddeleri çözme umudumuz da artar. Ben sorunlu, üzerinde uzlaşma sağlanamayan maddelerin çok fazla olacağını da düşünmüyorum. Olanlar da ortak akılla aşılabilir. İktidar, muhalefet herkesin öncelikle ‘amasız, lakinsiz’ bir anayasa için yola koyulması gerekir. Bunun öncülüğünü yapacak olan da Meclis Başkanlığı’dır. Anayasa için takvim ve tarih vermek doğru olmaz. Partiler anlaşırsa altı ay sonra da çalışmalar bitebilir.” 
 
Partiler anayasa için kırmızı çizgilerini kontrol ediyor 
Partiler, TBMM’de kurulacak Uzlaşma Komisyonu’na sunacakları önerilerle ilgili çalışmalara başladı. Partilerin çizdiği kırmızı çizgiler birbiriyle çatışıyor. 
CHP’nin beklentileri şunlar: YÖK’ün kaldırılması, seçim barajının yüzde 5’e indirilmesi, ‘vatandaş’ yerine ‘yurttaş’ kavramı kullanılması, yerel yönetim reformu, cemevlerine ibadethane statüsü. CHP’nin taslağında ayrıca, zorunlu din eğitiminin kaldırılması ve Diyanet’in Alevi ve diğer dini grupları da kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi yer alıyor. 
 
MHP’nin ise kırmızı çizgileri arasında, anayasanın başlangıç metninin ve ilk üç maddenin değiştirilmemesi yer alıyor. Ayrıca MHP, ‘demokratik özerklik’ ya da CHP’nin de dile getirdiği yerel yönetimleri güçlendirecek bazı düzenlemelere anayasada yer verilmesine karşı. Ayrıca MHP ‘iki dilli eğitim’, ‘Türk’ yerine ‘Türkiyelilik’ kavramının anayasada yer alması gibi bazı konularda da kırmızı çizgilerini koruyor. MHP’nin cemevlerine ibadethane statüsüne sıcak baktığı belirtiliyor. 
BDP, değişmesi teklif edilmeyen ilk üç maddenin, “Türkiye Cumhuriyeti, farklı kimlik ve kültürlerden oluşan ayrılmaz bir bütündür. Bayrağı, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır” şeklinde değiştirilmesini istiyor. BDP ‘demokratik özerkliğin’ anayasada yer almasını, ‘Türkiyeli’ vurgusunun yapılmasını ve iki dilde eğitim istiyor. (RİFAT BAŞARAN)
 
Kılıçdaroğlu: Başbakan engellemezse bu iş olur 
Radikal’i makamında ağırlayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da gündeminde yeni anayasa vardı. TBMM’de uzlaşma ile anayasa hazırlanmasını sağlayabilecek ortamı TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in oluşturabileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, CHP’nin geçmişte yaptığını tekrarlamayıp Uzlaşma Komisyonu’na bu kez üye vereceğini bildirdi. 
 
TBMM Başkanı Çiçek’in Uzlaşma Komisyonu zeminini yaratabileceğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, CHP’nin de AKP gibi anayasa komisyonu oluşturduğuna ve temel ilkeleri belirlediğine dikkat çekti. “Anayasa parti mutfağında oluşmaz” yaklaşımıyla yeni anayasanın maddelerini değil, ilkelerini belirlediklerini anlatan CHP lideri, “Başbakan engel çıkarmazsa, Cemil Çiçek’in inisiyatifine müdahale etmezse, bu iş olur. Biz, masaya sorun yaratmak için değil, sorun çözmek için oturacağız. Sonuçta, TÜSİAD’ın, TOBB’un, siyasi partilerin, herkesin anayasa konusunda görüşleri, taslakları var. Bunları masaya koyacağız, birbirimizi ikna edeceğiz. Sürece iyi niyetle başlayıp iyi niyetle sürdürmeliyiz. Önyargıyla yaklaşmamaya özen göstereceğiz” dedi. 
 
‘Çiçek, tutuklu vekiller için mahkemeye yazı yazsın’ 
Yemin krizinin sona ermesiyle yatışan ‘tutuklu milletvekilleri’ sorunu konusunda yaz aylarının boşa geçirilmemesini isteyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e, “Size kararını gönderen mahkemeye yazı yazın, bizim imzaladığımız protokolü de ekine koyun. TBMM’nin itibarını koruyun” çağrısı yaptı. 
Radikal’i önceki gün makamında ağırlayan CHP lideri, tutuklu milletvekili sorununun TBMM’nin açılacağı ekim ayına kalmadan çözülmesi gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, bunun için de hem bir yol gösterdi, hem de TBMM Başkanı’na çağrı yaptı. 
 
Tutuklu milletvekillerinin yargılandığı mahkemelerin kararlarını bir yazı ile TBMM’ye gönderdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, Çiçek’in bu yazılara yanıt yazması gerektiğini söyledi. “Meclis Başkanı bu inisiyatifi kullanmalıydı” diyen Kılıçdaroğlu, Çiçek’in mahkemelere göndereceği yazının ekinde de CHP ile AKP’nin imzaladığı protokole yer vermesini istedi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Protokolde uluslararası yükümlülüklere dikkat çekilmiş. Sonuçta içeride olanlar başkanı 
olduğu TBMM’nin üyeleri. Parlamento Başkanı olarak, hukukun üstünlüğüne inanan biri olarak, evrensel hukuk gereğine, değiştirdiğimiz anayasanın 90. maddesine dikkat çekerek mahkemeye yazı yazması lazım.” 
 
Tutuklu kişilerin TBMM üyesi olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu’na göre Çiçek’in yazı yazması ‘yasamanın yargıya müdahalesi’ olmayacak, çünkü Çiçek yazıyı doğrudan yazmış olmayacak. Mahkemeden gelen yazıya yanıt verecek. Böyle olunca da TBMM Başkanı’nın inisiyatif kullanmış olacağına işaret eden Kılıçdaroğlu, “Biz parlamentonun kilitlenmesini değil, sorunların çözülmesini istiyoruz. TBMM açılıncaya dek yapmaları gereken şeyler var. Madem siyasetteki son dönemi, parlamentonun itibarını korumak için bu tür çıkışlar yapmalı” diye konuştu. “Ekime kadar tahliye olmazsa ne yapacaksınız” sorusuna da Kılıçdaroğlu “Yeri geldiğinde bakacağız” yanıtını verdi. (DENİZ ZEYREK)
 
radikal