Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayında öğün sayısının  azalmasına ve açlık süresinin uzamasına bağlı olarak metabolizma hızının  yavaşladığına dikkati çekerek, "Açlığa bağlı olarak kan şekeri düşebilir. Bu  durum, baş ağrısı, halsizlik, dikkat eksikliği, çalışma isteksizliği, üşüme  hissi, uyuma isteğinde artış olarak kendini gösterebilir. Yanlış beslenme  tutumları nedeniyle yağ depolanmasında artış ya da kilo kaybı görülebilir" dedi.

    Kurt, beslenme hatalarının bağırsak hareketlerinin yavaşlaması sonucu  kabızlık şikayetlerine de neden olduğunu belirtti. Bu şikayetlerin ortaya  çıkmaması için ramazan ayında bilinçli beslenmenin önemli olduğunu vurgulayan  Kurt, vücudun ihtiyacı olan karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineraller  gibi besin ögelerinin yeterli ve dengeli miktarda alınması gerektiğini  belirtti.

    Kibar Gültekin Kurt, sahur öğününün kesinlikle atlanılmaması  gerektiğini dile getirerek, "Sahurda çok tuzlu, çok baharatlı, ekşi, yağ içeriği  yüksek, sucuk, pastırma, sakatat, kaymak, krema, kızartma, ağır hamur işleri ve  yağlı börekler tercih edilmemeli. Sahurda daha çok kahvaltılık olarak  nitelendirdiğimiz peynir, yumurta, domates ve salatalık ile tam tahıllı ekmek  çeşitleri, şekersiz kompostolar, süt, kuru kayısı, ceviz, badem ve fındık  tüketebilir" diye konuştu.

"Tüm öğünlerde yavaş besin alımı çok önemlidir"

    İftarda tüketilecek besinlerin özenle seçilmesini öneren Kurt, iftar  süresinin de uzun tutulması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

     "İftarda kısa sürede çok az çiğneyerek hızlı şekilde aşırı miktarda  besin alımının arkasından yaşayacağımız sindirim problemleri ve kan şekeri  dengesizliği, sahura kadar doğru beslenmekten alıkoyar. Tüm öğünlerde yavaş besin  alımı çok önemlidir. Lokmalarınızı 15-20 kere çiğnedikten sonra yutunuz. Lokma  arasında çatal ve kaşığınızı masaya bırakınız. Çorbanız dahi çok sıcak olmamalı.  Ilık besinler tüketmelisiniz. İftardan 1-1,5 saat sonra hafif yürüyüşler yapmanız  hem sindirim şikayetlerinizi azaltacak hem de yavaşlayan metabolizma hızınıza  destek olacaktır. Kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. Kabızlık  şikayetlerinizi azaltmak için taze sebze-meyve alımına özen göstermekle beraber  yoğurt, kefir, besin desteği olarak probiyotik takviyesi tüketilmesini  öneriyorum."

     Kurt, sıvı alımının da önemli olduğunu, iftar ve sahurda şekersiz  komposto ve meyve suları ile ayran, papatya, rezene, yeşil çay, ıhlamur, nane ve  kuşburnu gibi bitki çaylarının tercih edilebileceğini belirtti.

     Ramazan pidesinin yanı sıra çavdar, tam tahıllı ve kepek ekmeklerin de  sofralarda dönüşümlü olarak bulundurulmasını öneren Kurt, böylelikle bu  gıdalardan yararlanma düzeyinin maksimuma ulaşacağını söyledi.