Esther Brimmer, NTV ile yaptığı mülakatta ABD ve Türkiye'nin uluslararası kuruluşlardan yararlanarak çok yakın bir işbirliği yapabileceklerini belirtirken Türkiye ile "pozitif diyaloğu" sürdürdüklerini, Türkiye ziyaretinin bu "pozitif diyaloğun" bir parçası olduğunu söyledi.
Suriye'de büyük bir trajedin yaşandığını ifade eden Brimmer, uluslararası toplumun yardım etmeye çalışmasını da sevindirici olarak niteledi. Brimmer, "Türkiye, insani yardım konusunda çok büyük yardımlar sağladı. Özellikle sınırı geçip Türkiye'ye sığınan 17 bin insana çok büyük bir cömertlik gösterdi ve hepimiz bu cömertlik karşısında etkilenmeden edemiyoruz" şeklinde konuştu.

'Toplantı çok önemli'

Brimmer, uluslararası toplumun iradesini gösterdiğini, Suriye'deki sorunları çözmeye çalıştığını belirtirken de "Çok önemli bir toplantı arifesindeyiz. Türkiye'de gerçekleşecek olan Suriye'nin Dostları toplantısı. Bütün bunlar uluslararası toplumun Suriye'ye, Suriye halkına yardım için kullandığı araçlar. Suriye'nin Dostları toplantısı çok büyük bir fırsat olacak ve Sayın Clinton da bu toplantıya katılacak" dedi.

Toplantının olası sonuçlarına ilişkin olarak da toplantıya katılacak Bakanların ne karar vereceklerini görmenin önemli olduğunu söyleyen Brimmer, toplantıda BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın nasıl desteklenmeye devam edileceğinin konuşulacağını da anlattı.

İstanbul'daki toplantıda Kofi Annan'ın, Arap Birliği planına göre hazırlanan önerilerinin de ele görüşüleceğini belirten Brimmer, "Hem siyasi geçişe, hem insani yardıma ve insan hakları sorunlarına eğileceğiz ve bütün bu konuları farklı bakış açıları ile ele alacağız" ifadelerini de kullandı.

Mülakat sırasında "Suriye muhalefetinin silahlandırılması ihtimali var mı?" sorusuna da Brimmer, "Diğer ülkelerin adına konuşamam ama ABD olarak sorunun daha da askerileştirilmesi asla çözüm değildir. Bizim odaklanmaya çalıştığımız nokta siyasi geçişi ve Sayın Kofi Annan'ı desteklemeye çalışmakta ve insani yardım sağlamak" karşılığını verdi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, hem ABD hem de Türkiye'nin, Arap Birliği'nin planını desteklediğini anımsattığı mülakat sırasında Türkiye'nin Suriye'de bir tampon bölgesini kurmasına ilişkin tartışmaların anımsatılması üzerine şunları söyledi:
"Bahsettiğim gibi önemli bir siyasi geçişe odaklanmak gerekiyor ve bunun nasıl gerçekleştirileceğine, yardım nasıl sağlanacağına ve böylece siyasi geçişe odaklanması gerekiyor. Bizim uluslararası örgütleri kullanarak yapmaya çalıştığımız şey budur."

"İfade ve medya özgürlüğü çok önemli"

Esther Brimmer, Türkiye'de ifade ve basın özgürlüğüne ilişkin düşüncelerinin sorulması üzerine "İfade özgürlüğü, medya özgürlüğü, düşünce özgürlüğü çok önemli. Hepimiz, uluslararası insan hakları beyannamesini imzaladık ve burada ifade özgürlüğünden bahsediliyor. Hepimiz bu sorumluluklara uymak için ellerimizden gelenini yapıyoruz. Hep birbirimize sorduğumuz sorular da bunlar. Çünkü aynı değerleri paylaşıyoruz. Bu alandaki çalışmaları her zaman destekliyoruz" dedi.

"İran sorumluluklarını yerine getirmeli"

Esther Brimmer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İran ziyaretinden beklentilerine ilişkin bir soruyu yanıtlarken İran'ın uluslar arası toplumunun karşısındaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini söyledi ve BM Güvenlik Konseyi'nin yaptırım kararına dikkat çekerek buna uyulmasını istedi.

"AB-Türkiye diyalog sürecinin sürmesinden yanayız"

Daha önce AB konusunda çalışmalar yapan Brimmer, Türkiye'nin Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin AB Dönem Başkanlığı sırasında başkanlıkla ilişkileri donduracağı açıklamalarına dikkat çekilmesi üzerine ABD'nin Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini anımsatarak "Biz AB üyesi değiliz ama hem AB hem Türkiye'nin ABD'nin iyi dostlar ve müttefikleridir bu nedenle biz diyalog sürecinin sürmesini isteriz. AB ve Türkiye karar verecek buna elbette ama her ikisinin dostu olarak biz bu süreçten yanayız" sözlerini kullandı.

Esther Brimmer, mülakat sırasında ABD'nin Filistinliler ile İsrailliler arasındaki doğrudan görüşmeleri desteklediğini, diyaloğun başlamasını sağlamaya çalıştıklarını söyledi.