Emekli Tümamiral İlker Güven, eşi Sunahanım Güven"in “TSK"ya ait gizli belgeleri sattı” iddiasını sert bir dille yalanladı: “Çok gizli dökümanın satılması "köstebek"lik değil, "casusluk"tur. Yasalarımız bir yana benim kitabımda, böyle birinin yaşamaya hakkı yoktur. 5 milyon dolar parayı rüyamda dahi görmedim.”

Ortaya atılan iddiaların büyüklüğü ile Türkiye gündemine oturan boşanma davasında Sunahanım Güven"den sonra emekli Tümamiral İlker Güven konuştu. Güven, dün Sürmeli Otel"de düzenlediği basın toplantısına, Sunahanım Güven"e, soyadını verdiği için ailesi başta olmak üzere iddialarda adı geçen emekli Oramiraller Metin Ataç ve Özden Örnek ile eşleriyle birlikte TSK"nın manevi şahsiyetinden özür dileyerek başladı. İşte iddialar ve Güven"in cevapları:

"Tarikat üyesi değilim, zikir ayinine katılmadım"

Cemaat mensuplarına, askeri belgeleri sattığım ve maddi kazanç sağladığım söyleniyor. Bu kişilerin M.Ö ve A.Ç olduğu, evde valizler içinde de 5 milyon dolar bulunduğu iddia ediliyor. Akıllara hayret bu miktar parayı rüyamda dahi görmedim. Hiçbir tarikatın ve hiçbir cemaatin üyesi değilim. Hiçbir zikir ayinine de katılmadım. Söylenenler akıl ve izandan uzaktır. Basında isimlerinin baş harfleri verilen kişilerin muhtemelen Sunahanım"ın bana tanıştırdığı kişiler olduğunu değerlendiriyorum. Doğruysa Sunahanım, bu kişilerden M.Ö"nün bağlı olduğu holdingle iş yapmıştır. Turizm Bakanlığı"nın açmış olduğu, Türkiye"nin tanıtımıyla ilgili yarışmaya katılmış, holdingin teminat mektubu kullanılmış ve büyük bir harcama yapmıştır. Sunahanım ayrıca bu holdingin reklam şirketinin reorganizasyonu için görevlendirilmiştir. Kaldı ki M.Ö rumuzlu holding patronunun kimliğine ilişkin varsayımım doğru ise bu durumda iddia sahibi Sunahanım, bazı aile bireylerinin bu holdinge bağlı bir şirkette halen çalıştığını her nasılsa unutuvermiştir. Haziran 2008"e kadar olan dönemde hanemiz Kadıköy Bağdat Caddesi"nde idi. M.Ö rumuzlu kişi ile söz konusu edinilen evimize yakın ve sıkça gittiğim pastanede bu kişi ile iki, üç kere karşılaştığım ve hal hatır sorduğum doğrudur. Bu karşılaşmaların hiçbirinde A.Ç adlı kişiyi görmedim.

"Casusluk yapanın yaşama hakkı yoktur"

Bavul dolusu askeri çok gizli dökümanları satarak, kendime ve başkalarına maddi çıkar sağladığımı söylüyor. Bu tamamen suç uydurmaya yönelik bir iftiradır. Askerlik hayatımızda çok sayıda gizli doküman hazırlar ve inceleriz. Bu dökümanları bulundurmak ve kopyalamak suçtur. Hele hele böyle bir çok gizli dökümanın satılması ise köstebek kelimesi ile değil casusluk tanımı ile ifade edilmesi gerekir. Yasalarımız casuslar için hangi cezayı öngörürse görsün benim kitabımda, böyle birinin yaşamaya hakkı yoktur. Hanımefendi elinde bulunduğunu iddia ettiği çok gizli belgenin fotokopisini derhal ilgili makamlara teslim etsin. Zaten ceza davalarına konu olan fiilleri nedeniyle alacağı cezalar kendisine ömür boyu yeter. Bunlara yeni bir suç eklemesin. Bu çok gizli belge iddiası dolayısıyla belki de bazı ülkelerin istihbarat elemanları şimdiden faaliyete geçmiş olabilirler.

"Orhan Birgit ne aile dostu, ne de dayısıdır"

Eski Turizm Bakanlarından Orhan Birgit, aile dostu veya dayısı değildir. 8 Mart"ta VIP"ten Orhan Birgit ile birlikte Suna Birgit adını ve eski bakan eşi statüsünü kullanarak, seyahat ettiğini öğrendim. Resmi tutanakla tespit edilmesini sağladım. Bahse konu çiftin Birgit soyadıyla mükerrer seyahatler yaptığını tespit ettim. Hiçbir şekilde birlikte kitap yazdığı bir asistanı da değildir. (Birgit ile Sunahanım"ın ilişkisi olduğu iddia edilmişti.)

"Örnek"in eşine pırlanta vermedi"

Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Özden Örnek"in eşi Sevil Örnek"e ödünç pırlanta verdiği tamamen gerçek dışıdır. Açılacak davalarda ben ve konuyu bilen kişiler şahitlik yapacaklardır. Sevil Hanım"a yapılan bu iftiraların asıl nedeni boşanma davasında tanık sıfatıyla gerçeği anlatmasıdır. Ataç"ın oğlu için de hiç kimseden burs verme maksadı ile para almadım.

10 CEZA, 18 TAZMİNAT DAVASI AÇTI

İlker Güven, eşi Sunahanım Güven"e, hakaret, karalama, iftara attığı haberler nedeniyle 10 ceza ve 18 ayrı tazminat davası açtı.

"Mücevher hırsızlığı iddiası sonuçlandı"

Kız kardeşim ve çocuklarının mücevherlerini çaldığını söylüyor. Hırsızlık iddiası ile savcılığa yaptığı başvuru 2007, boşanma davası 2008, aile bireylerimin aynı başvuruda hırsızlıkla suçlanması ise 2009 tarihlidir. Tarihler olayı açıklıyor. Aile şeref ve haysiyetime yöneltilmiş bu haksız suçlamaya karşı yürütülen soruşturma başsavcılık tarafından takipsizlik kararıyla kapatılmıştır.

Mal beyanımdaki 900 bin dolar Sunahanım"a ait

Basın toplantısında soruları yanıtlamayan İlker Güven, yeni iddiaları şöyle sıraladı:

- Mal beyanımdaki 900 bin dolar Sunahanım"a aittir. Eski eşinin kumar borçları nedeniyle iflas ettiğini, ancak eski eşinden alacakları nedeniyle 900 bin Dolar değerinde, boş senet aldığını söyleyerek; "ileride sorun çıkmaması için mal beyanında gösterelim"dedi. Ben de kabul ettim.

- Makam ve rütbesimi kullanarak, ticari girişimlerde bulundu. Örneğin ATA TV"nin ortaklığını bu şekilde sağladı ancak çifte muhasebe tutarak, şirketi zarara uğrattı.

- Boşanma davasından sonra yalan beyanla kanser olduğumu, ABD"de tedavi gördüğümü söyleyerek, 1. Ordu Komutanına şahsen müracatla, kendisine ve aile efradına akıllı askeri kimlik kartı çıkardı.

- Yalılarda büyümüş bir paşa kızı değildir. Aile yadigarı antikaları ve mücevherleri de mevcut değildir. Üniversite de okumamıştır.

- Boşanma davası sürerken bana yöneltmiş olduğu tehdit ve hakaret suçlarından dolayı dokuz aylık hapis cezası aldı.

Babam rüyada bile Dalan"ı görmedi

“İRTİCA ile Mücadele Eylem Planı” adlı belgede imzası olduğu iddia edilen ve hakkında müebbet hapis istenen Albay Dursun Çiçek, “tanımadığı 6 kişiyle aynı iddianamede yer almasına” itiraz etti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi"ne dilekçe sunduklarını belirten Çiçek"in avukat kızı İrem Çiçek, iddianamenin Ergenekon davasıyla birleştirilmesi talebine de itiraz ettiklerini söyledi. İrem Çiçek “İddianamede yer alan söz konusu isimlerle müvekkilimin hiç bir şekilde bir telefon görüşmesi, bir yerde oturmuşluğu olmamıştır. Hatta müvekkilim, Bedrettin Dalan"ı rüyasında bile görmemiştir” açıklamasını yaptı.

Vatan