Meclis bugün kapılarını açıyor. TBMM Başkanı Cemil Çiçek başkanlığındaki heyet, saat 14.00'da Meclis bahçesindeki Atatürk anıtına çelenk bırakarak, saygı duruşunda bulunacak. Genel Kurul, 24. Dönem 2. Yasama Yılı'nın başlaması dolayısıyla saat 15.00'de özel gündemle toplanacak.Genel Kurul'da, TBMM Başkanı Çiçek'in sunuşunun ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yasama yılının açılış konuşmasını yapacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da yeni yasama yılının açılışına katılacak.
 
Genel Kurulda, andiçmeyen milletvekilleri and içecek. 
 
İDAM SEHPASINDAN MİLLETVEKİLLİĞİNE 
TÜRKİYE’de 12 Mart muhtırasının verilmesine neden olan olayların öğrenci liderlerinden ve o dönemde Dev- Genç (Türkiye Devrimci Gençlik Federasyonu) Genel Başkanlığını yapan Ertuğrul Kürkçü, 25 yıl önce idam sehpasından kurtulup cezaevinden tahliye olduktan sonra bugün BDP Mersin Milletvekili olarak TBMM’ye girdi.
 
Ertuğrul Kürkçü, 30 Mart 1972’de Kızıldere olaylarından sağ kurtulan tek isim oldu. Kızıldere olayında devrimci lider Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Nihat Yılmaz, Hüdai Arıkan, Ahmet Atasoy, S. Kazım Özüdoğru , Saffet Alp ve Sabahattin Kurt, yanlarında rehin olarak bulundurdukları 3 İngiliz ile birlikte çatışmada ölürken sadece Ertuğrul Kürkçü sağ kurtuldu.
 
Mersin Bağımsız Milletvekili sıfatıyla TBMM’de yemin ederek fiilen milletvekili olarak TBMM çatısı altında göreve başlayacak Ertuğrul Kürkçü, 68 kuşağını devrimci liderlerindendir. Mahir Çayan ve arkadaşlarının öldürüldüğü Kızıldere olayından sonra sıkıyönetim mahkemesi İstanbul 1. Ordu Komutanlığı 3 Nolu Askeri Mahkeme'de yargılanıp ölüm cezasına çarptırıldı. İdamını beklerken, Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde çıkarılan 1974 genel affıyla cezası 30 yıla indirilen Ertuğrul Kürkçü, 14 yıl sonra da infaz yasasında yapılan değişiklikten yararlanarak 1986 yılında mart ayında cezasını çekmekte olduğu Gaziantep Cezaevi’nden tahliye oldu. Ertuğrul Kürkçü ile birlikte aynı cezaevinde yatmakta olan yine o dönemin öğrenci liderlerinden Nahit Töre ve Oktay Etiman da aynı gün tahliye oldu.
 
Ertuğrul Kürkçü cezaevinden çıktıktan sonra yayıncılık ve yazarlık yaptı, çeşitli sol siyasi hareketlerde görev aldı. Kürkçü, Kürtçü gruplar ile emek ve demokrasi güçleri tarafından oluşturulan Emek, Barış ve Özgürlük Bloku içinde yer aldı. 12 Haziran’da yapılan milletvekilliği genel seçimlerinde BDP’nin desteklediği bağımsız adaylar arasında yer alan Ertuğrul Kürkçü, Mersin’den milletvekili seçildi. Kürkçü seçim sonrası BDP’ye katıldı.(DHA)
 
 
KIZILDERE OLAYI
12 Mart 1971 muhtırasından sonra yakalanan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamlarını engellemek için 27 Mart 1972'de Ünye'deki NATO üssündeki yabancı görevlilerini kaçıran Türkiye Halk Kurtuluş Partisi - Cephesi kurucularından Mahir Çayan, Dev-Genç Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Dev-Genç MYK üyesi Hüdai Arıkan, THKO'dan Cihan Alptekin, Fatsalı Nihat Yılmaz, öğretmen Ertan Sarıhan ve Ünyeli Ahmet Atasoy, iki İngiliz ve bir Kanadalı radar teknisyenini NATO üssünden kaçırdılar.
 
Kendilerini Kızıldere'de bekleyen Dev-Genç Genel Sekreteri Sinan Kazım Özüdoğru, SBF Öğrenci Derneği yöneticisi Sabahattin Kurt, THKO'dan Kürt kökenli Ömer Ayna ve Hava Kuvvetleri Proleter Devrimci Örgütü' nün kurucusu olarak aranan Üsteğmen Saffet Alp'le buluştular. (Not: Cihan Alptekin ve Ömer Ayna THKO' lu; diğerleri THKP-C' lidir.)
 
Grup köyün muhtarının evinde mevziilendi. Operasyon, Ankara Merkez Komutanlığı görevinde bulunan Tümgeneral Tevfik Türün tarafından yönetilmiştir. Helikopter destekli güvenlik güçleri, köydekilerin ihbarı üzerine evi buldu ve kuşattı. Ağır makineli tüfekler ve (köylülerin iddialarına göre) NATO askerleri kuşatmayı destekledi. İçeridekiler, rehineleri dışarı gösterdiler fakat bilinmeyen bir sebeple güvenlik güçleri rehinelere önem vermedi. Grup lideri Mahir Çayan, güvenlik güçleriyle iletişime geçmek için çatıya çıkıp konuşma yapmıştır: "Sıradan askerleri çekin üst düzeyler gelsin". "Biz bu yola dönmek için değil ölmek için girdik."
 
Rehineleri bırakmaları halinde kendilerine zarar verilmeyeceği söylenmiştir. Ancak teslim olmak yerine silahla karşılık veren Mahir Çayan ve ekibi yapılan operasyon sonucu öldürülmüştür. Çatıdaki Mahir Çayan kafasına isabet eden bir mermiyle orada yaşamını yitirdi. Kuşatılanlardan Saffet Alp canlı olarak yakalandığı halde kafasına kurşun sıkılarak infaz edildi. Geriye kalanlar savunma mevziine geçerek kapının arkasına yerleştiler. Güvenlik görevlileri ateş açan diğer üyeleri de vurdu. Olaydan önce kaçırılan 3 NATO teknisyeni rehine çatışma esnasında öldü. Ertuğrul Kürkçü dışında 30 Mart 1972 günü evdekilerin tümü katledildi.