İstanbul Avcılar"daki bir parkta içki içtiği için dayak yediği iddia edilen üniversiteli Güney Tuna"nın olay sırasında yanında olan arkadaşı Sevda Özdemir yaşananları anlattı: “Polis bize 10 dakika içinde kalkmamızı söyledi. İçki şişelerini çöpe attık ve oturmaya devam ettik. 10 dakika sonra yine geldiler ve niye kalkmadığımızı sordular. Güney "Bizi buradan uzaklaştırmaya hakkınız yok" deyince sinirlenip tekme tokat dövdüler”

İstanbul Avcılar sahilindeki Mustafa Burcu Parkı"nda geçen cumartesi gecesi yaşanan polis dayağıyla ilgili soruşturma başlatıldı. Olay iddialara göre şöyle gelişti: İstanbul Aydın Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü son sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Güney Tuna, aralarında kızların da bulunduğu 7-8 arkadaşıyla parkta içki içiyordu. Asayiş uygulaması yapan Avcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü"ne bağlı iki kişilik “yunus” ekibi, gençlerin yanına gelerek içkileri kaldırıp parkı terk etmelerini, 10 dakika sonra tekrar kontrol edeceklerini söyledi.

"Bize mani olamazsınız"
Bunun üzerine gençler içki şişelerini çöpe attılar ve oturmaya devam ettiler. Tekrar parka gelen polis, gençleri "Kalkın buradan" diye yine uyarınca Güney Tuna, “Burada oturmamıza mani olamazsınız” diyerek itiraz etti. Tuna"nın konuşmasına sinirlenen polisler, iddiaya göre Tuna"ya tekme tokat girişti. Mahalle sakinlerinin araya girmesinin ardından Tuna, karakola götürüldü. Tuna, karakola gelen babası Cengiz Tuna tarafından alındı. Ayaklarının ağrıdığını söyleyen genç, götürüldüğü özel hastanede beyin kanaması teşhisiyle Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi"ne kaldırıldı.

Karakola götürdüler
Baba Cengiz Tuna yaşadıklarına isyan etti. Olayı oğlunun arkadaşlarının haber vermesi üzerine öğrendiğini söyleyen Cengiz Tuna, “Çok korktuğu belliydi. Ancak bizi karakola almadılar. Güney"i döven polisler arasında bulunan bir memur, oğlumun "Olay yerinden alınıp karakola getirildim. Herhangi bir şekilde darp edilmedim" yazılı bir kağıdı imzalaması gerektiğini söyledi. Ben de dayaktan haberdar olmadığım için oğluma "İmzala da gidelim" dedim. Güney karakolun bahçesinde kağıdı imzaladı ve biz de bu şekilde polis merkezinden ayrıldık” dedi.

"Beyin kanaması geçirdi"
Cengiz Tuna, daha sonra yaşananları şöyle anlattı: “Eve giderken oğlum ayaklarının çok ağrıdığını hastaneye gitmek istediğini söyledi. Özel bir hastaneye gittik ve film çekildi. Çekilen filmlerde sol diz kapağı ile sağ fibula kemiğinin kırık olduğu ortaya çıktı. Bu sırada Güney kusmaya başladı ve gözleri kanlandı. Tomografi çektirdik. Beyninde kanama olduğu söylendi. Ancak beyin cerrahı olmadığı için hemen ambulansla Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi"ne götürdük. Oğlum suçlu bile olsa polisin bu şekilde davranmaya hakkı yok. Bu vahşettir” dedi.

"Vurmayın" diye bağırıyordu
Güney Tuna"nın olay sırasında yanında bulunan arkadaşı Sevda Özdemir de avukatla adliyeye gelerek “tanık” sıfatıyla ifade verdi. Özdemir olayı anlattı: “İki ayrı masada oturuyorduk. Polis 10 dakika içinde kalkmamızı söyledi. Diğer masada içki şişeleri vardı. Polis gittikten sonra içki şişelerini çöpe attık ve oturmaya devam ettik.10 dakika sonra aynı polisler gelip niye kalkmadığımızı sordu. İçki içmediğimizi söyledik. Güney "Bizi buradan uzaklaştırmaya hakkınız yok" dedi. Polis bunun üzerine Güney"i itip yere düşürdü. Güney kalkarak polise niye böyle davrandığını sordu. Polisler bu sefer Güney"i yere yatırarak yumruklamaya başladı. Güney"in "Vurmayın" diye bağırmasına rağmen bu sefer de tekmelemeye başladılar. Vatandaşlar polislere tepki gösterince koluna girerek ileride bulunan güvenlik kulübesine götürdüler.”

3 müfettiş görevlendirildi
Olayla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından da soruşturma başlatıldı ve 3 başmüfettiş görevlendirildi. Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı"nca başlatılan soruşturma kapsamında tutanakta imzası bulunan polislerin yanı sıra olay gecesi ilçede görevli 10 polis memurunun da ifadeleri alındı.

Korkudan "Dayak yemedim" dedi "Darp yoktur" raporu verdiler
Tuna Ailesi, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Ailenin avukatı Efkan Bolaç, şunları söyledi: “Polisler müvekkilimi ölüme sebebiyet verecek derecede kafasına vurarak darp etmişlerdir. Bu nedenle tutuklanmasını isteyeceğiz. Olay gecesi hastane kontrolüne giden müvekkilim dayak yediği polisten korktuğu için kendisine soru soran doktorlara ”Bir şeyim yok, iyiyim“ demiştir. Bu sebeple doktor müvekkilimi kontrol etmeden darp izi yok raporu vermiştir.” Dayak iddiası sorulan emniyet yetkilileri de, olay gecesi yapılan doktor kontrollerinde ve hazırlanan doktor raporunda Güney Tuna"nın vücudunda darp izi olmadığının yer aldığını iddia etti. Saat 00.15 sıralarında devlet hastanesinden alınan raporda herhangi bir darp olayının olmadığını belirten yetkililer, Tuna"nın sabah saatlerinde rahatsızlanarak hastaneye götürüldüğü iddia etti.

Polisin uçan tekmesiyle ölmüştü
2 yıl önce Avcılar yine bir polis dayağına sahne olmuştu. Üstelik yine bir parkta ve yine içki içildiği gerekçesiyle. Avcılar Üniversite Mahallesi"ndeki Piyade Komando Onbaşı Hakan Kuyucu Parkı"nda 21 Kasım 2007"de arkadaşlarıyla oturan 26 yaşındaki Feyzullah Ete, polisin göğsüne attığı tekme sonucu ölmüştü.

Polis 5 yıl ceza aldı
Ete"nin ölümüne neden olduğu iddia edilen polis memuru Ali Mutlu, “yaralama sonucu ölüme sebebiyet vermek” suçundan, “tahrik ve kamu görevlisi olması” da dikkate alınarak 5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Kimlik soran dayak yedi
Ağustos 2005"te de Cumhuriyet gazetesinin stajyer muhabiri Servet Alçınkaya , İstiklal Caddesi"nde kendisine kimlik soran polislere, “Önce siz kimlik gösterin, polis olduğunuzu nereden bilebilirim” dediği için gözaltına alındı. Alçınkaya, önce polis otosunda sonra da karakolda dayak yediğini iddia etti./HT