Bakan Soylu, tatbikata ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada, 2022 yılını "Deprem Tatbikat Yılı" ilan ettiklerini belirterek, çeşitli temalarda gerçekleştirilen çok önemli tatbikatlara kendisinin de katılmaya çalıştığını söyledi.
Bugün ise Vakfıkebir ilçesindeki Fol Deresi'nde sel ve taşkın tatbikatı gerçekleştirdiklerini ifade eden Soylu, "Bu sel ve taşkın tatbikatı çerçevesinde, hem arama kurtarma hem barınma ve toplanma merkezlerine intikale kadar bir çok tatbikatımızı gerçekleştiriyoruz." dedi.
Soylu, tatbikata 1400 personel, hava, deniz ve kara olmak üzere 300 aracın katıldığını vurgulayarak, birçok birimle ortak şekilde tatbikatı gerçekleştirdiklerini anlattı.
Türkiye'nin afet bölgesi olduğunu, bunu da ısrarla söylemeye çalıştıklarına dikkati çeken Soylu, deprem, sel, taşkın, kaya düşmesi, çığ, orman yangınları, sanayi ve endüstri kazaları gibi afetlerle karşılaşılabileceğine işaret etti.
Soylu, Türkiye'de son iki yılda Elazığ, Malatya, Giresun, Rize, Artvin, İzmir, Van, Muğla, Antalya, Kastamonu, Sinop ve Bartın'da peşi sıra bir çok farklı afetin yaşandığını belirterek, "Daha dün Ağrı'da, bu sabaha karşı da Kars'ta merkezde bir köyde yine bir sel afetiyle karşı karşıya kaldık. 3 vatandaşımız, 2'si çocuk olmak üzere hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin." diye konuştu.
Afetlerle mücadelede aldıkları tedbirler, attıkları adımlar ve bunlara ait de aldıkları sonuçlar olduğunu belirten Soylu, 2025 yılında bitmesi gereken İl Afet Risk Azaltma Planlarını, 2021 yılı sonu itibarıyla tamamladıklarını ifade etti.
Soylu, her ilin kendine ait riskinin üniversiteden, valilikten, belediyeden, bütün kurum ve kuruluşlardan paydaşlarla beraber tekrar değerlendirilerek Türkiye Afet Risk Azaltma Planı'nın gerçekleştirildiğini aktardı.
Geçen yılı "AFAD Eğitim Yılı" ilan ettiklerini anımsatan Soylu, Trabzon'da geçen yıl 500 bini aşkın kişiye bir vesileyle dokunulduğunu, eğitim bilgisi ortaya konulduğunu, Türkiye'de ise bu sayının 50 milyonu aştığını vurguladı.
Soylu, afetlerle mücadele ederken bir taraftan da çalışmaları sürdürdüklerini belirterek, şunları söyledi:
"Sadece gerçek afetlerle kalmıyoruz. Afet öncesi, afet anı ve afet sonrası önlem, müdahale ve iyileştirmeyi yapma konusunda afetin gereklerini yerine getirebilmek için Türkiye bütün kurumlarıyla beraber bir mücadeleyi de ortaya koymaktadır. Kurumlarımızın entegrasyonunu anlayabilmek, vatandaşlarımıza, 'Afetle karşı karşıya kaldığımızda ne yapabiliriz?' bilgisini bir vesileyle verebilmek için de bunu sağlıyoruz. Bu tatbikatın kendine ait özellikleri, ilkleri var. Sel taşkın tehlikesi erken uyarı tatbikatı ilk kez yapılıyor. Yani burada bir erken uyarı sistemi koyduk, bu erken uyarı sisteminde Meteoroloji ve DSİ ile birlikte, onların ortaya koyacakları bir sistemle birlikte, renklere göre bir uyarı sistemi tüm vatandaşlarımıza otomatik olarak iletilmektedir. İki, ikaz ve alarm sistemi ilk kez burada yeni bir sistemdir. Hem alarm hem sesli uyarı sistemi, bunlar da otomatik uyarı sistemleridir."
Haber Alma Yayla Sistemi'nin de sel tatbikatında ilk kez kullanıldığını vurgulayan Soylu, ilgili tüm paydaşların, afete ilişkin bilgilere bu sistem üzerinden ulaşabildiğini anlattı.
Soylu, SMS dışında CMAS denilen cep telefonlarına hücresel mesaj gönderme işleminin de ilk kez burada değerlendirildiğini dile getirerek, yine ilk defa dere kenarlarına ve yollara, afetle, selle alakalı bir riskle karşı karşıya kalındığında toplanma alanlarına nasıl gidilebileceğine yönelik yönlendirme levhaları, tabelalarının yerleştirildiğini, ayrıca tatbikatta, mahsur kalan kişilere konumsal olarak ulaşılabilen sistemin de kullanıldığını kaydetti.
Almanya'daki Ruhr Üniversitesince, bütün dünya ülkelerinin doğal afetlere maruz kalma riskinin ölçüldüğü küresel bir araştırma yapıldığına belirten Soylu, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin doğal afetlere maruz kalma riskini ölçtü. Bu risk Türkiye için 11,81'den 12,57'ye yükseldi. Yani bizim doğal afetlere karşı karşıya kalma riskimiz ülke olarak yükselmiş durumda, bu birincisi. Bunu zaten hayatımızda çok net bir biçimde görüyoruz. İkincisi ise ülkelerin doğal afetlerin olumsuz etkileriyle başa çıkma ve afet sonrasında uyum sağlama kapasitelerini ölçen yine aynı üniversitenin bir oranı var. Bu oran da güvenlik açığı olarak nitelendiriliyor. Bütün ülkelerin kendine ait güvenlik açıkları var. Bizim güvenlik açığımız da 45,57'den 40,65'e düştü. Biz orta seviyeden düşük seviyeye güvenlik açığı açısından düşmüş olduk. Yani güvenlik açığı orta seviyeden düşük seviyeye düştü ama doğal afet olma riski de düşük seviyeden orta seviyeye 11,81'den 12,57'ye çıkmış oldu."
Soylu, afetlerin yol açtığı hasarlara ilişkin ise "Son iki yılda karşı karşıya kaldığımız afetlerde, şu anda 60 bin başvurulan hasar alan, yıkılması gereken ev tespit edildi ve bunların planlamaları yapıldı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile AFAD'la, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, TOKİ'nin ortaya koyduğu sistemle birlikte şu anda 47 bini tamamlandı ve teslim edildi." değerlendirmesini yaptı.
Bu sene birçok tatbikat yapacaklarını vurgulayan Bakan Soylu, "Tematik tatbikatların bir çoğuna katılmaya çalışacağız. Eylül ayında bir Türkiye tatbikatı yapacağız. Bu özellikle deprem ve afet olan ülkelerde Japonya dahil olmak üzere her yıl yapılan bir tatbikattır. Bu tatbikatı da tüm ülkemize yönelik yapacağız." dedi.
Soylu, geçen hafta ve aylarda çeşitli illerde başarıyla gerçekleştirilen orman yangını, deprem, çığ, kentsel arama kurtarma, tahliye ve tehlikeli maddelere yönelik tematik tatbikatlara ilişkin de bilgi paylaşarak, yıl sonuna kadar da 53 bin 402 tatbikatı tamamlayacaklarını sözlerine ekledi.
Tatbikat kapsamında ilçe genelinde belediye ve cami hoparlörlerinden sel ve taşkın uyarı anonsları yapıldı, vatandaşların cep telefonlarına "AFAD'tan Hayati Uyarı Bildirimi" başlıklı, "Vakfıkebir'de sel riski var. Tedbirli olup talimatlara uyun. Panik yapmayın." mesajı gönderildi.
Senaryo gereği dere yataklarına yakın bölgelerdeki evlerinde ve dere yatağına sürüklenen araçlarında mahsur kalan vatandaşlar, ekipler tarafından tahliye edildi. Kurtarılan kişiler barınma alanlarına, yaralılar ise hastanelere ulaştırıldı.
Yaklaşık 3 saat süren tatbikatı, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD Başkanı Yunus Sezer, Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu ve diğer ilgililer takip etti.
