Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tarafından geliştirilen ve Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden Vecihi Hürkuş'un adını taşıyan, Türk Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı (Hürkuş), düzenlenen törenle hangardan çıkarılıyor.

Hürkuş'un uçuşu için düzenlene törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada Savunma sanayideki yatırımlara dikkat çekerek, Suriye ve Türkiye üzerine senaryo üretenlere sert mesajlar verdi 'Büyük ülkelerin her zaman düşmanı olur' dedi.

İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada 'Alçakça bir saldırı sonucu kaybolan pilotlarımız Yüzbaşı Ertan ve Teğmen Aksoy'un da milletçe bulunmalarını temenni ediyor, ailelerine de sabırlar diliyorum. Bugün aileleri de aramızda bulunan hangarda bulunan uçağımıza ismini veren Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ'a milletçe çok şey borçluyuz. Bu iki isim Cumhuriyet Tarilimizin son derece önemli şahsiyetleri. Yeni nesil bu iki ismi tanımıyorlar, verdikleri büyük mücadeleyi yeterince bilmiyorlar. Vecihi Bey ve Nuri Bey tüm kısıtlamalara rağmen eksilmez bir umutla Türkiye'de havacılık sektörünün gelişmesi için örnek bir mücadele yürüttüler, büyük sıkıntılara maruz kaldılar. Başarıları yeterince takdir edilemedi. Yunus zor şartlarda yaşamış olmalarına rağmen savunma sanayine isimlerini silinmeyecek şekilde yazdırdılar. Onların hayat hikayeleri film, kitap oldu.

Bu anlamlı günde kendilerini tekrar rahmetle yad ediyor, milletçe şükranlarımı ifade ediyorum. TUSAŞ bundan 40 yıl önce kendi uçağını kendin yap kampanyası çerçevesinde kurulmuş, 1980'li yıllara kadar TUSAŞ beklenen adımı atamadı. Yabancı uçakların lisanslı üretimleri TUSAŞ'ta başladı. TUSAŞ, neredeyse kapanma noktasına gelmişti. 2005 Yılında biz TUSAŞ'ı adeta yeniden canlandırdık ayağakaldırdık. Yabancı hisseleri satın aldık. Milli teknolojiye dayalı havacılık projelerini ardı ardına başlattık. Buraya gelmeden önce ANKA'nın uçuşlarını ve termal kamera görüntü aktarmasını izledik. Hamdettik, şükrettik, bugünü gördük dedik. Emre Artık İnsansız Hava Aracı'mız var. Atak helikopteremizin başarılı manevraları ile göğsümüzü kabarttı onu izledik. Önümüzdeki yıl artık savaş helikopterlerimizi kendi bu gördüğünüz tesislerden üretmek suretiyle temin edeceğiz. Göktürk gözlem uydumuz da hazırlanıyor inşallah onunla da gurur ve mennuniyet duyduk. 1911 yılında iki ithal uçakla başlayan havacılık tarihimizde bugün artık kendi uçağını kendi helikopterini ve uydusunu imal eden bir seviyeye ulaşmış durumdayız. ANKA ile dünyadaki üç ülkeden 1'i Türkiye'dir. ATAK helikopteri ile uydumuz ile bu sistemi dünyada yapan bir kaç ülkeden biri Türkiye'dir. Türkiye savunma sanayinde de artık söz sahibidir.

HİÇBİR ÜLKENİN TOPRAKLARINDA GÖZÜMÜZ YOK

Biz Ankara için savunma ve havacılığın kalbi olma hedefini geçen yıl belirlemiştik ve bunu açıkladık. Ankara'nın Kazan ilçesinde ihtisas organize sanayi bölgemiz hızla yapılanıyor. Çıkardığımız yeni teşvik uygulamamızla da savunmayı ve havacılığı destekleyecek daha büyük yatırımları göreceğiz. Yolcu uçağı projemiz de bu bölgede başlayacak. Umuyorum ki Türkiye bu alanda da kendisini ispat edecektir. Biraz sonra üretim hattını terkedecek olan HÜRKUŞ uçağımız, gerektiğinde silahlandırma dahil çok maksatlı kullanılabilecek bir aracımız. TSK dünyanın en eski ordularından biridir. Türkiye olarak büyük yatırımlarla elde ettiğimiz başarılar. Dünyada artık biz Savunma Sanayi'nde de güçlendiğimizin ifadesidir. Dünyanın en güçlü ordularından birini biz artık kendi imalatımızla, kendi mühendislerimizle ve onların ortaya koydumuz eserlerle donatıyoruz. Yaş ortalaması 30'un altında bir ekip. Bu çok önemli. Gelecek Türkiye'nindir. Bu noktada önümüz açık. Burada savunma kavramının altını özellikle çiziyorum. arvas Biz Türkiye olarak, Türk Milleti olarak saldırı niyetinde değiliz. Biz, barışı korumak, istiklalimizi korumak, Türkiye'ye birlik ve bütünlüğümüze yönelik her tehdidi bertaraf etmek, savunmak için yatırım yapıyoruz. Bizim hiçbir ülkenin topraklarında asla ve asla gözümüz yok. hlssndkk Bize yönelik tehditlere karşı da var olan gücümüzle aynı zamanda tarihimizden aldığımız güç ve ilhamla en sert çekilde cevap vermekte de tereddüt etmeyiz. Türkiye'nin büyüklüğünü test etmeye kalkanlara da hadlerini bildirmekten asla kaçınmayız. Büyük devletlerin düşmanları olur. Büyüyen ve etkili güç haline gelen devletlerin hasımları olur, düşmanları olur, çekemeyenleri olur. Büyüdükçe geliştikçe ilerledikçe belli çevreler Türkiye üzerine senaryolar üretecektir. Allah'ın izniyle biz bunların hepsini aşacak bertaraf edeceğiz. 2023 hedeflerine kararlılıkla yürüyecek, dünyanın en güçlü 10 ülkesinden biri oldğumuzu ispat edeceğiz. Ben bu projenin hayırlara vesile olmasını gönülden diliyor, bir kez daha katkı veren emek veren her bir arkadaşımıza şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyor, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum' dedi.

Hürkuş hangardan çıkıyor

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tarafından geliştirilen ve Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden Vecihi Hürkuş'un adını taşıyan, Türk Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı (Hürkuş), düzenlenen törenle hangardan çıkarılıyor.

Bugün hangardan çıkarılan Hürkuş ilk uçuşun 2013 yılında gerçekleştirecek. Şu ana kadar proje için 150 milyon dolar harcandı ve 4 tane uçak yapıldı. Uçakların bazı küçük parçaları dışında tamamı yerli üretim. Hürkuş'un malzemeleri dışında yazılımı da tamamen Türk mühendisleri tarafından yapıldı. İki kişilik eğitim uçağı Hürkuş'un maksimum hızı ise saatte 574 kilometre.

Bu arada törenin düzenlendiği alanın üzerinde uçan yerli İnsansız Hava Aracı Anka'nın tören alanından çektiği görüntülerin dev ekranda davetlilere izletilmesi ilginç görüntüler oluşturdu.

ÇALIŞMALAR 2006 YILINDA BAŞLADI

Türkiye'nin havacılık ve uzay merkezi TUSAŞ 'ın 2006 yılında çalışmalarına başladığı Hürkuş, Türk mühendislerin ürettiği özgün eğitim uçağı niteliklerine sahip.

Avrupa Sivil Havacılık Otoritesi EASA CS 23 kurallarına göre tasarlanan eğitim uçağında, öğretmen ve öğrenci pilot arka arkaya oturabiliyor. Tek turboprop motorlu bir konfigürasyona sahip olan Hürkuş'un, gece ve gündüz görev yapabilme kabiliyeti bulunuyor.

Genel kullanım, aletli uçuş, seyrüsefer ve formasyon eğitim aşamalarını gerçekleştirebilme amacıyla üretilen Hürkuş'da, standart uçak sistemlerinin yanı sıra, kabin basınçlandırma, koltuk fırlatma sistemi, uçak üzeri oksijen üretimi sistemi (OBOGS) de yer alıyor.

Türkiye'nin, gelişmiş bir hava aracının tüm unsurlarıyla birlikte hazırlanan ilk projesi Hürkuş'un tasarımında 50 mühendis, seri üretim safhasında ise 50 mühendis ve 350 teknisyen çalıştı.

TUSAŞ tesislerinde yarın gerçekleştirilecek törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katılıyor.

VECİHİ HÜRKUŞ KİMDİR?

6 Ocak 1896 tarihinde İstanbul'da doğan Vecihi Hürkuş, askeri eğitiminin ardından katıldığı 1. Dünya Savaşı'nda uçak düşüren ilk Türk pilotu oldu.

1918 yılı yaz başında Yeşilköy'de konuşlanmış 9. Harp Tayyare Bölüğü'nde görev alan Hürkuş, bu bölükte görevliyken bir av uçağı tasarımı yaptı. Hürkuş'un bu projesi Mondros Ateşkes Anlaşması'nın imzalanmasıyla yarım kaldı.

1930'lu yıllarda ilk Türk Sivil Havacılık Okulu'nu (Vecihi Sivil Tayyare Mektebi 1932) açan Hürkuş, okulda ilk Türk kadın pilotu Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirdi.

1954 yılında Türkiye'nin ilk sivil havayolu şirketi Hürkuş Havayollarını kuran Vecihi Hürkuş, 16 Temmuz 1969'da Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde vefat etti.

NURİ DEMİRAĞ KİMDİR?

Nuri Demirağ, Mühürzade Mehmet Nuri Bey (1886; Divriği, Sivas - 13 Kasım 1957, İstanbul), Türk iş adamı, siyasetçi.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları inşaatının ilk müteahhitlerindendir. Türkiye'nin 10 bin km'lik demiryolu ağının 1250 km'lik bölümünün inşasını gerçekleştirmiş ve bu nedenle kendisine Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Demirağ" soyadı verilmiştir. Cumhuriyet döneminin sayılı zenginleri arasına girmiş ve hayırseverliği ile tanınmış bir iş adamıdır.

Türkiye'de ilk uçak fabrikasının kuruluşu, ilk sigara kağıdı üretimi, ilk yerli paraşüt üretimi gibi ilkleri gerçekleştiren, İstanbul Boğazı üzerine köprü yapılması, Keban'a büyük bir baraj yapılması düşüncelerini ilk kez gündeme getiren kişidir. Özellikle havacılık sanayisinde başarıları ile anılır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk muhalafet partisi olan Milli Kalkınma Partisi'nin kurucusudur. Demirağ, 13 Kasım 1957'de İstanbul'da şeker hastalığı nedenile hayatını kaybetti. Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

Uçak Fabrikası

Devrin en zengin iş adamı olan Demirağ[4], 1936 yılında devletin ilk uçak fabrikasına kurma girişimine başladı. O yıllarda ordunun uçak ihtiyacı halktan ve zengin işadamlarından toplanan bağışlarla karşılanmaktaydı. Kendisinden uçak satın almak için başlatılan bir bağış kampanyasına katılması istendiğinde "Benden bu millet için bir ?ey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim." sözleriyle karşılık vermişti[4].

Fabrikayı memleketi Divriği'de kurmayı planlamıştı. Ancak öncelikle İstanbul'da bir deneme atölyesi kurulacaktı. Bu amaçla Çekoslovak bir şirketle anlaştı. İstanbul'da Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi'nin yanında atölye binası inşa edildi (Deniz Müzesi'nin solunda bulunan büyük sarı bina). Deneme uçuşlarını yapabilmek için Yeşilköy'deki Elmaspaşa Çiftliği'ni satın aldı ve üzerinde büyük bir uçuş sahası, hangarlar ve uçak tamir atöleysi yaptırdı. Uçuş sahası, Avrupa'nın en büyük havalimanı olan Amsterdam Havalimanı büyüklüğünde idi[4]. Bu alan, günümüzde Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı olarak kullanılır.

Uçakları kullanacak Türk pilotların yetişmesi için bir havacılık okulu kurmak gerekiyordu. Pistin bulunduğu arazide Gök Okulu kuruldu. Okul, 1943 yılında kadar 290 pilot yetiştirdi. Yeşilköy'deki Gök Okulu'ndan önce Divriği'de de bir Gök Ortaokulu açtı. Sivas'ın hiçbir ilçesinde ortaokul yokken açılmış bu okulda öğrencilerin tüm masrafları karşılanıyor; öğrenciler havacılığa özenmeleri için İstanbul'a getirtilip uçuş dersleri veriliyordu.[3]

Beşiktaş'taki uçak fabrikasında üretilecek uçak ve planörlerin planını Türkiye'nin ilk uçak mühendislerinden Selahattin Reşit Alan çizdi. 1936'da ilk tek motorlu uçak üretildi ve ND-36 adı verildi. 1938'de NuD-38 adlı çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yapıldı. NuD-38, 1944 yılında dünya havacılığı yolcu uçakları A sınfına alındı. İlk uçak siparişini 1938 yılında Türk Hava Kurumu (THK) verdi.

Nuri Demirağ, havacılık alanında çalışmalarına 1939'da Türkiye'nin ilk yerli paraşüt üretimini gerçekleştirerek devam etti. 1941'de tamamen Türk yapımı ilk uçak İstanbul'dan Divriğ'e uçtu. Nuri Demirağ'ın oğlu ve Gök Okulu'nun ilk mezunlarından olan Galip Demirağ, bu uçuşta pilot idi[4].

THK tarafından sipariş edilen 65 planör kısa sürede teslim edildikten sonra; NuD-36 adlı 24eğitim uçağı tamamlanmış, deneme uçuşları İstanbul'da gerçekleşmişti.

Uçak Atölyesi'nin Kapanması

THK'nın siparişi olan ve son olarak İstanbul'dan Eskişehir'e uçan uçakların teslimi için Eskişehir'de bir kez daha test uçuşu yapılması talep edilmişti. Test uçuşunu uçuş tecrübesi az olan başmühendis Selahattin Alan'ın kendisi yaptı ve iniş sırasında kaza geçirerek hayatını kaybetti. Bu kazadan sonra THK siparişi iptal etti. Nuri Demirağ, mahkemeye verdiği THK ile yıllar süren bir mahkeme sürecine girdi. Mahkeme THK lehine sonuçlanınca fabrika ve Gök Okulu kapandı;Beşiktaş ta üretilen uçakların uçuş deneme testleri ve gök okulu için yapılan pistler, hangarlar, üzerlerindeki bütün yapılı binalar o yıllarda Dünyanın en büyük havalimanı Amsterdam Havalimanı büyüklüğündaki bütün kurulu tesisler istimlak edildi. Bu havalimanı günümüzdeki Atatürk havalimanıdır. İspanya, İran ve Irak'tan alınan siparişler engellendi; elde kalan uçaklar hurdacıya satıldı. Nuri Demirağ'ın davayı kaybettikten sonra hükümet üyeleri ve cumhurbaşkanına mektuplar yazarak yanlışlığın düzeltilmesi için yaptığı girişimler başarısız oldu; fabrika tekrar açılamadı.