Türk sinemasının duayen aktrislerinden Hülya Koçyiğit, yeni sayısında tema olarak Kadın Kimliği'ni seçen Film Arası Dergisi’ne verdiği röportajda, Türk sinemasında kadın kimliği üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Son yıllarda ülke sinemasında kadın varlığının arttığını söyleyen ünlü oyuncu, bir dönem Türk sinemasında yaşanan 'seks filmleri' furyasında eşinden dolayı değil, kendi isteğiyle uzak durduğunu belirtti.
'Kötü kadın' rolünde oynamadığı yönündeki eleştirilere ‘katili oynadım, daha ne kadar kötü olabilirim?’ diye soran Koçyiğit, bir dönem Türk sinemasında yaşanan cinsel içerikli filmler furyasına şöyle değindi: "Oyuncunun yasakları olmaz. Doğal bir şey bu, yemek gibi." diyen sanatçı, "Bu sahnelerde yer almalısın, vücudunu sergilemelisin.’ Ben dumura uğramış vaziyette bir süre hiçbir şey yapamaz hale geldim. Ortalıkta zaten seks filmleri dolaşıyor. ‘Tamam, bir seks filmi yapacak değiliz ama cinselliği öne çıkaran sahnelerin filmlerde olması gerekiyor’ diyorlar. Ben tabii ki bunu yapmam, yapamam, yapmayacağım. Çünkü inanmıyorum. Beni eşim engellediği için değil, ben yapamadığım için, kendimi öyle görmediğim için."
Kendi ayaklarının üzerinde duran, uğradığı haksızlıklara sürekli direnmeye çalışan kadın olduğunu dile getiren Koçyiğit, kendine sürekli sorulan "Siz hiç kötü kadın rolünde oynamadınız?" soruna dair; "Ben o kadar çok kötü kadın rolünde oynadım ki aslında. Katil oldum daha ne olabilirim? Daha kötü olabilir mi insan? Kötülük yapan insan, yani durup durup kötülük yaparak, ruhu beslenen bir insanı oynamadım. Ama bir insanın canını aldım. Bundan daha büyük kötülük olabilir mi? Demek ki ‘kötü kadın’ diye bir şey yok ‘insan halleri’ diye bir şey var.’ şeklinde cevap verdi.