Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde ulusal uzun metraj film yarışmasının büyük jürisine Hülya Avşar'ın başkanlık yapacağını, ancak bazı insanların bu duruma eleştiriyle yaklaştığını belirtti.

Sanatçı Levent Kırca'nın jüri üyeliğinden çekilmesi ile ilgili kendisine mektup gönderdiğini ifade eden Akaydın, ''Bu konuda gösterilen tepkiyi yersiz bir tepki olarak değerlendiriyorum. Çünkü Altın Portakal, özünde Yeşilçam'ın bir etkinliği. Yani ulusal sinema endüstrimizin bir etkinliği'' dedi.

Antalya Kültür Sanat Vakfı'nın (AKSAV) yönetim kurulu kararıyla her yıl Türk sinemasına emek vermiş, şöhret olmuş, deneyim, birikim kazanmış sanatçılara jüri başkanlığı teklifini götürüldüğünü anlatan Akaydın, çekimlerinden dolayı bazı sanatçıların teklifi kabul etmediğini belirtti.

Son 2 yıldır jüri başkanlarının kadın olmasından gurur duyduklarını ifade eden ve Hülya Avşar'a böyle bir sorumluluğu kabul ettiği için teşekkür eden Akaydın, ''Hülya hanım sadece sanatçılığıyla değil, birçok faaliyetleriyle Türk sanat dünyasına isim vermiş bir hanımefendi. Onun dışındaki olumsuz özelliklerini tartışmak, vardır demiyorum, ama tartışmak etik olarak hiç bize düşmez, bunu doğru bulmuyorum. Bu şekilde eleştiri yapan başta çok sevdiğimiz Levent Kırca olmak üzere insanları da sitemle karşılıyorum'' diye konuştu.

Levent Kırca'ya sitemini telefonla iletmeyi düşündüğünü kaydeden Akaydın, Kırca'nın çok değerli bir sanatçı olduğunu, onu da bir gün Altın Portakal'da jüri başkanı olarak görmek istediklerini bildirdi.

Herkesin sanata ve kültüre farklı bakış açısı olduğuna işaret eden Akaydın, şöyle dedi: ''İnsanların içinde yaşadığımız dünyada birbirlerini kültür zenginliği yönünden eleştirme hakları veya yaptırımları olduğunu sanmıyorum. Kültür bir zenginliktir. Kültürün en önemli özelliklerinden biri hoşgörüdür, toleranstır, başkasını öteki kabul etmemektir. Biraz sayın Kırca'nın tavrını 'ötekileştirme' olarak görüyorum.''

Kendisinin AKSAV'ın Yönetim Kurulu Başkanı olmadığını, onursal başkan olduğunu hatırlatan Akaydın, kritik konularda kendisine danışıldığını, ancak bu kararın yönetim kurulunun takdiri olduğunu söyledi.

Festivalin bu yılki teması ''Mizah''

Başkan Akaydın, Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin bu yılki ana temasının mizah olduğunu kaydetti. Mizah anlayışının her alanda çok önemli olduğunu vurgulayan Akaydın, ''Mizah aynı zamanda toplumsal bir eleştirinin de gösterisidir. Türkiye'nin toplumsal eleştiriyi hoşgörüyle karşılamasının zamanı geldi, hatta geçiyor bile diye düşünüyorum. Çok önemli mizah yetenekleri yetiştirmiş bir ülkenin evlatlarıyız. Dolayısıyla bu toplumsal bir başkaldırış ve direnişin de simgesidir bence'' diye konuştu.

Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak masrafları halkın cebinden çıkan bir etkinlikte sadece dünyada şöhret olmuş ve kaşe bedeli çok yüksek insanları getirerek reklam yapma peşinde olmadığını ifade eden Akaydın, önceki yıllarda dünyaca ünlü isimlerin etkinliğe katıldıklarını, ancak toplumun beklentilerini karşılamadıklarını belirtti. Akaydın, magazin değeri yüksek olmayan, ama bilgi değeri yüksek ünlüleri etkinliğe davet ettiklerini kaydetti.

Bu yılki festivalin bütçesinin 5,5 milyon lira olduğunu bildiren Akaydın, ''Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan bütçeye yeterince destek alamıyoruz. 2008 yılında bakanlık 7,2 milyon lira civarında destekte bulunmuştu. Geçen yıl sanıyorum 800 bin lira verildi, bir ara da 500 bin lira verilmişti. Benim başkanlık dönemimde yeterince destek göremiyoruz'' diye konuştu.

AKSAV'a haciz konusu

Mustafa Akaydın, AKSAV'a yönelik haciz konusunun yaklaşık 3,5 yıl önce yaşandığını söyledi. Hasan Akıncıoğlu'nun AKSAV adına bir ödemede bulunduğunu ve bunu kişisel çekiyle yaptığını dile getiren Akaydın, ''Bu çekin geri ödenmesi bizden istendi. Aradan 3,5 yıl geçti. O zaman biz de bu borcu ödeyemeyeceğimizi belirttik. Hasan beye kibarca 'bizim bunu ödememiz mümkün değil, siz bunu kişisel çekinizle ödemiş bulunuyorsunuz. Bu nedenle hukuki bir süreç yaşamanız gerekiyor' dedik. O süreçler bitti, bildiğim kadarıyla yargısal olarak da hak ettiğini kanıtladı. AKSAV da bunu ödediğini belirtiyor'' diye konuştu.

'Kaçak elektrik kullandığım yalan'

Akaydın, bir gazetede kendisinin kaçak elektrik kullandığı yönünde haberlerin haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Bıyıklı köyünde 13 yıldır kullandığı bir köy evi olduğunu, burada hayvan baktığını anlatan Akaydın, şunları söyledi: ''Orada hayvanlar için bakıcı evi yaptık. Prefabrike ev olduğu için mevcut kanunlara göre buraya elektriği süzme elektrik yöntemiyle almamız mümkündü, biz de bu şekilde yaptık. Kendi evimden prefabrike eve süzme elektrik verdik, onun da parasını ben ödüyorum. Kaçak elektrik kullandığım yalan. TEDAŞ'ın yeni uygulamasına göre prefabrike evlere de saat verilebiliyor. Bu doğrultuda yeni elektrik saati alımı için girişimde bulundum.''

Belediye Başkanı Akaydın, Antalya'ya krematoryum yapılacağı yönündeki iddialarla ilgili olarak ise gündemlerinde böyle bir durumun söz konusu olmadığını ifade ederek, ''Uluslararası bir kentsek, yabancıların dini ihtiyaçları varsa, bu ihtiyaçları karşılamakla yükümlüyüz. Antalya'da bir gün bu konuda talep artışı olursa bir krematoryum, ufak çaplı da olsa yapılabilir. Ama şimdilik gündemimizde böyle bir şey yok'' dedi.

Başkan Akaydın, parti içindeki tartışmaların da durulduğunu söyledi. CHP'nin öz eleştiriyi seven, eleştirel aklı temsil eden bir parti olduğunu belirten Akaydın, parti içinde fikirler tartışması, çatışması yaşandığını, bunun da eleştirel aklı temsil eden ideolojiyi yansıttığını kaydetti. (SNK)