Dünya Hipertansiyon Günü nedeniyle toplumun hipertansiyon konusundaki bilincini arttırmak, erken tanının önemini vurgulamak ve hipertansif bireyde meydana gelebilecek olumsuz sonuçların azaltılmasına yönelik çeşitli etkinlikler düzenlediklerini kaydeden Dr. Şenol Okur, “Hipertansiyon küresel bir halk sağlığı sorunudur. Dünyada kalp ve damar hastalıklarından yılda 17 milyon kişi ölmektedir. Dünyada her üç kişiden birinin ölümü hipertansiyon ile bağlantılı olarak meydana gelmektedir. Sağlıklı beslenmek, kilo vermek, düzenli fiziksel aktivite, tuz kullanımının azaltılması ve toplumun sağlıklı yaşam biçimini benimsemesi hipertansiyon gelişimini büyük oranda önler. Bakanlığımızın 2011 yılında 15 yaşından büyük kişilerle yapmış olduğu Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörleri Saha Çalışması verilerine göre ülkemizde her 5 kişiden biri hipertansiyon hastasıdır. Çalışmada tansiyon ölçümü ile ilk kez hipertansiyon teşhisi konan, daha önce hipertansif olduğunu bilmeyenlerin oranı yüzde 8,8’dir” dedi.

Hipertansif bireylerin koroner kalp hastalığı ve serebrovasküler hastalık için risk altında olduklarına dikkat çeken Okur, “Tütün kullanımı, obezite, yüksek kan kolesterolü, diyabetes mellitus gibi risk faktörleri hipertansiyonla birleştiğinde kalp krizi ve inme riski artar. Tanı konulmamış ve kontrolsüz hipertansiyon tüm dünyada inmenin en önemli nedenidir. Hipertansiyonun erken tanı ve tedavisi kardiyovasküler riski azaltılarak inme ve kalp krizinin önlenmesinde hayati önem taşır. Kan basıncı seviyesi inme ve koroner kalp hastalığı riskiyle ilişkilidir. Aynı yaş grubundaki kişilerde kan basıncında 115/75 mmHg’dan sonraki her 20/10 mmHg artış kardiyovasküler hastalık riskini iki katına çıkarır. Kontrolsüz kan basıncı ile bağlantılı olarak kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, periferik damar hastalığı, göz damarlarında hasar ve görme kaybı gelişebilmektedir” diye konuştu.

HİPERTANSİYONA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
Hipertansiyonun tedavisi ve dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Okur, şu uyarılarda bulundu: “Hipertansiyonu olan bireylerde ilaç tedavisinin uygulanması kan basıncı kontrolü için tek başına yeterli olmamakta, başarılı bir sonuç için mutlaka sağlıklı yaşam davranışlarının geliştirilmesi gerekmektedir. Hipertansif bireylerde hipertansiyonun farkındalığı, ilaç kullanımı ve kan basıncı kontrol oranları düşüktür. Hipertansif bireyler sağlıklı beslenmeli, fazla kilolu ise kilo vermeli, fiziksel aktiviteleri düzenli yapmalı, tuz kullanımını azaltmalı, düzenli muayene ve tetkiklerle hastalığın takibine önem vermeli, ilaçlarını önerilen dozda ve sürede, aksatmadan kullanmalı, kan basıncını düzenli izlemeli ve izlenmesini sağlamalıdır”