İZMİR'in Balçova İlçesi'nde yanlarında kaldığı 13 yaşındaki yeğeni Abdullah Akagündüz'ün boğazını kesip, ablası Naime Akagündüz'ün de başını gövdesinden ayırdıktan sonra vücudunu 130 parçaya böldüğü iddiasıyla tutuklanan Mustafa Şanda, ilk kez hakim önüne çıktı. Mustafa Şanda, hakime “Hiçbir şey hatarlamıyorum” dedi. Olay, geçen yıl 15 Aralık günü saat 23.30 sıralarında Timurlenk Sokak, 37 numaralı apartmanın 4'üncü katındaki 7 numaralı dairede meydana geldi. Salih İşgören Polis Karakoluna'a giden 27 yaşındaki Mustafa Şanda, sürekli gözlerini bir noktaya dikip, hiç konuşmadan polislerin yanında bir süre oturduktan sonra ekiplerin, kendisine uzattığı kağıda korkunç cinayeti işlediği evin adresini yazdı. Mustafa Şanda'nın sorularına yanıt vermemesi üzerine polis ekipleri, şüphelenerek adrese gitti. Komşularıyla yüzleştirilen Şanda'nın aynı apartmanda oturduğunun belirlenmesinin ardından da kendilerine verdiği anahtarla kapıyı açıp daireye giren polisler büyük şok yaşadı. Evde, Vali Kutlu Aktaş İlköğretim Okulu 8'inci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki Abdullah Akagündüz'ün kanlar içindeki cesedi koridorda, 40 yaşındaki annesi Naime Akagündüz'ün cesedi ise bulundu. Mustafa Şanda, sevkediliği adliyede savcı ve hakime de ifade vermedi. Tutuklanan Şanda, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği'nin verdiği karar doğrultusunda, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildi. Burada 21 gün gözlem altında tutulan Mustafa Şanda'ya cezai ehliyetinin tam olduğu raporu verildi. Katil zanlısı Şanda'nın hastanede de hiç konuşmadığı ve sürekli olarak donuk gözlerle etrafına baktığı belirtildi. Tedavisi tamamlanan Mustafa Şanda, Buca Kapalı Cezeaevi'ne gönderildi. SAVCI ÇİFTE MÜEBBET İSTEDİ Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Ahmet Şinasi Aygün, hastaneden gelen rapora göre sanık Şanda hakkında, ablası ve yeğenini "Canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürdüğü" iddiasıyla2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı. Savcı iddianamede, “Sanık polise kendiliğinden gidip, teslim olmuştur. Eve gidildiğinde, zabıtaya ölü veya yaralı var mı sorularını göz işaretleri ile onaylamıştır. Kendisine ait cüzdanın bulunduğu pantalonda ve cep telefonunda kan lekeleri mevcuttur. Aralarında husumet bulunması durumu nazara alındığında, zanlı öz ablası ve çocuk yaştaki yeğenini canavarca bir şekilde öldürmüştür” dedi. Sanık Mustafa Şanda için iki kez müebbet hapis cezası istedi. "HİÇ BİR ŞEY HATIRLAMIYORUM" İzmir 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde çifte müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Mustafa Şanda, ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya eşi ve oğlu öldürülen Hüseyin Avni Akagündüz de katıldı. Mahkeme Başkanı Hakim Faruk Ceyhan, sanığın kimlik tespiti için sorular sordu. Sanık Mustafa Şanda, “Adım Mustafa Şanda, onu çok söylendiği için hatırlıyorum. Babamın adı Servet, anamın adı Hatice, memleketim Erzincan, yaşamın 27 olduğunu söylediler. Beni bir hücreye kapattılar, hiçbir şey hatırlamıyorum. Nerede oturduğumu, bekar ve okula gidip gitmediğimi bilmiyorum. İlaç veriyorlar, onları içince düzelmeye başladım. İlaçlarım bitti. Geçmişte bir rahatsızlığımın olduğunu hatırlamıyorum. Bu ilaçları içtikten sonra hücrede kendime geldim” dedi. Hakim Ceyhan, sanığın normal konuştuğunu, bir şey hatırlamadığını söylediğini, soru sorulduğunda boşluğa düştüğünü, kendisine bir ve iki kalem gösterildiğini, bunları bildiğini zapta geçirtti. Sanık avukatı, “Müvekilim şu anda konuşabilecek durumda değil, ilaç tedavisi uygulanıyor, illeride düzelme durumu var, bir dahaki celsede savunma yapabilir” diye konuştu. EŞİYLE AYRI YAŞIYORLARMIŞ Eşi ve oğlu öldürülen Hüseyin Avni Akagündüz ise olayı görmediğini, eşiyle aralarında sorunları olduğunu, ayrı yaşadıklarını söyledi.

MİLLİYET