Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Başkanı Turhan Menteş, İran seçimleri ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşanan olayların dünya kamuoyuna taşınmasında kullanılan 'Youtube, Facebook, Twitter' gibi internet sitelerinin küresel iletişimin güçlendiğini gösterdiğini ifade ederek, 'Bu olaylarda da görüldüğü gibi internet olduğu sürece dünyada hiç bir şey gizli kalmayacak. Bunu herkesin anlaması gerekiyor' dedi.
İnternetteki sosyal iletişim ağlarıyla ilgili bilgi veren Menteş, geleneksel iletişim yöntemlerinin giderek etkinliğini kaybetmesinin ardından internet yoluyla iletişimin gücünün ilk kez Bağdat'ın bombalanması sırasında bir muhabirin bir blog sitesinden Irak Savaşı'nı anlatmasıyla görüldüğünü anlattı.

Bir canlı yayınla başlayan bu sürecin şimdi farklı ortamlarda ve farklı sitelerde sürdüğünü vurgulayan Menteş, 'Bu durum iletişimin küreselleştiğini gösteriyor. Bu arada bazı ülkelerin interneti kısıtlama çabalarının ne kadar geçersiz olduğunu da gösteriyor. Ayrıca internette filtreleme dışında bir engelleme sistemi yapabilen bir ülke de yok' dedi. Menteş, interneti denetim altına alınma çabalarının ancak uluslararası konsensüsle mümkün olabileceğine işaret etti.

İnternet kısıtlamasını iyi yaptıklarını iddia eden ülkelerin başında gelen Çin ve İran'da yaşanan olayların ardından sosyal ağlar yoluyla yayılan görüntü ve bilginin internetin kısıtlanamayacağı gerçeğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Menteş, 'İnternet ucu açık bir sistem. Son olaylar gösterdi ki internet olduğu sürece dünyada hiç kimse bir şey gizli kalmayacak. Bunu herkesin anlaması gerekiyor' diye konuştu.

Menteş, gelecekte de televizyon, GSM ve sabit operatörler gibi iletişim araçlarıyla gerçekleştirilen tüm etkinliklerin tamamının internet ortamına taşınacağını dile getirdi.

'İNTERNET, DEVRİMSEL BİR DEĞİŞİM'

İnternet Teknolojileri Derneği Başkanı Mustafa Akgül de internetin insanlığı yeni bir toplum biçimine taşıyan devrimsel bir değişimi temsil ettiğini ifade etti.

İnternet ve bilişim teknolojilerinin kişilere örgütlenme, ifade özgürlüğü ve paylaşım konularında yeni olanaklar yarattığını belirten Akgül, bir dünya vatandaşının, internet üzerinden kolay, hızlı ve ucuz bir şekilde kendi ağını oluşturabildiğini, kendi matbaa, gazete, radyo ve TV'sini kurup işletebildiğini kaydederek, bu durumu otokratik ülkelerin bile engellemede başarısız kaldığını vurguladı.

'İnternetin, farklı renklerin, aykırı seslerin duyulmasına, muhalif güçlerin yaşamasına katkı verdiğini' ifade eden Akgül, bunun yanında internetin örgütlenme, fikirleri ifade etme ve yayma gibi temel hakları ve demokrasinin gelişmesini desteklediğini dile getirerek, şöyle konuştu:

'Sosyal ağlar, sıradan, uzman olmayan insanların katkılarıyla oluşan bir paylaşım, örgütlenme ve iş ağı haline geldi. 100 bin kişilik ağlar bile sıradan hale geldi. Bunlar arasında Youtube, Facebook, Twitter, Myspace, Flicker gibi siteler öne çıkıyor.

Moldova, İran seçimleri ve Sincan olaylarında da sosyal ağların muhalefetin örgütlenmesinde kullanıldığını gördük. Daha önceleri de Kafkaslarda darbe önlemesinde, Seattle'de Anti G8 toplantısında, İrlanda'da AB Anayasası'nın reddinde internetin etkin kullanımına şahit olmuştuk. Obama'nın internetteki sosyal ağları etkin kullanmasının seçilmesi için fark yarattığını biliyoruz. İran seçimleri sonrasındaki 20 günde 480 bin kişi Twitter'de 2 milyonu aşkın mesaj üretti.'

İnternetin yavaş yavaş yaşamın tüm boyutlarını değiştirdiğini dile getiren Akgül, Türkiye'nin dünya genelinde yaşanan bu değişimi doğru anlaması, bu sürece katkı vermesi ve bu süreçle birlikte değişmesi gerektiğini sözlerine ekledi. - yenişafak