Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, "Bu şartlar içinde yüzde 4,5'lik büyüme çok iyi bir büyümedir. Eğer AB ülkeleri bu 4,5 büyümeyi görseler, sevinçlerinden takla atarlardı ama olmaz" dedi.

Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye
Bölümü tarafından düzenlenen 23. Türkiye Maliye Sempozyumu, "Türk Vergi
Sisteminin Küresel Bağlamda Değerlendirmesi" başlığıyla Antalya'nın
Serik ilçesine bağlı Belek beldesindeki Xanadu Resort Otel'de başladı.

Sempozyumun açılış oturumunda konuşan Maliye Bakanı Unakıtan,
sempozyumda Türk vergi sisteminin global bazda değerlendirilmesi
konusunun seçilmesinin önemine işaret etti, küreselleşme olgusundan
kaçılamayacağını söyledi.

Küreselleşmenin gerektirdiği kriterlerin iyi yakalanmasıyla ülkelerin
olumlu yönde etkileneceğine değinen Unakıtan, "Eğer küreselleşmenin
getirdiği bir takım kriterlere sırtımızı dönüp de (Kendi bildiğimizi
yaparız) dersek o zaman oradan öyle bir şamar yeriz ki bir daha zor
ayağa kalkarız" dedi.

Bakan Unakıtan, vergiyi tabana yaymanın gerekli olduğunu, üretime mani
vergilerden ziyade, tüketimle ilgili vergiler almaya çalıştıklarını
anlattı. Unakıtan, eskiden "Vergi alma, borç al" şeklinde bir politika
yürütüldüğünü, bunun da yanlış olduğunu belirtirken, "(Vergi alma borç
al) denildiği zaman belki birilerinin hoşuna gidiyor, çünkü siyasiler
için popülizm yapmak iyi bir şeydir. Onların hoşuna gider, siyasiler
popülizmi severler ama ülke fevkalade zor günler yaşadı, krizler
yaşadı" dedi.

-AR-GE KANUNU'NUN YARARLARI-

Unakıtan, Türkiye'nin aldığı önlemlerle küresel ekonomiyle daha fazla
entegre olmaya başladığını, bu sayede eskiden yılda 1 milyar dolar
civarında olan yabancı sermayenin geçen sene 22 milyar dolara ulaştığını
bildirdi.

Bakan Unakıtan, Türkiye'nin rekabet gücünü ve cazibesini artırıcı
önlemler alındığını belirterek, bu kapsamında Ar-Ge Kanunu'nun da
çıkarıldığını kaydetti.

Unakıtan, kalkınmak isteyen ülkelerin Ar-Ge'ye kaynak ayırması
gerektiğine işaret etti. Avrupa'da gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde
2'sinin Ar-Ge'ye ayrıldığını anlatan Unakıtan, Türkiye'de bu rakamın
yüzde 0,7 seviyesinde olduğunu vurguladı.

Ar-Ge'de çok büyük teşvikler sağladıklarını anlatan Unakıtan, "Ar-Ge
işiyle uğraşan adam vergi dairesinin adını bile bilmeyecek. Orada
çalışanın sigortasının bir kısmını devlet ödeyecek. Velhasıl Türkiye bir
Ar-Ge cenneti olacak. Bu Türkiye'ye çok büyük adım attıracak, çehresini
değiştirecek" dedi.

-BÜTÇE AÇIĞI-

Bakan Kemal Unakıtan, vergiyi tabana yaydıklarını ve kayıt dışıyı
önlediklerini, vergi miktarının 60 milyar YTL'den 171 milyar YTL'ye
ulaştığını bildirdi. Vergi gelirlerinde yaklaşık yüzde 300 artış
sağlandığını belirten Unakıtan, bu artışın kurumlar vergisi, gelir
vergisi, katma değer vergisi ve turizmde yapılan indirimlerle
sağlandığını anlattı.

Buna rağmen toplanan vergi miktarının arttığına dikkati çeken Unakıtan,
son 4 aylık sonuçların da hedeflerin üzerinde olduğuna işaret etti.

Unakıtan, "Bazı arkadaşlar yazıyorlar, (Vergiler düştü, şu oldu, bu
oldu) diye. Değerli arkadaşlar bir kişiye siyaseten karşı
çıkabilirsiniz, sevmeyebilirsiniz, siyasi yelpazenin başka tarafından
olabilirsiniz, ama ekonomik hadiselere bakarken siyaset gözlüğünü
çıkarmanız icap ediyor" dedi.

2012'ye kadar Türkiye'nin hedeflerini açıkladıklarını belirten Unakıtan,
eskiden bunların yapılamadığını, bir yıllık bütçelerin dahi
tutturulamadığını dile getirdi.

Bütçede hedefleri yakaladıklarını ifade eden Bakan Unakıtan, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"(Geçen sene bütçe disiplini bozuldu, maliyede gevşeme oldu), bir sürü
yazılar yazdılar. (Seçim yılı, taviz yılı)... Değerli arkadaşlar. Biz
koskoca bir seçimi geçirdik, mali disiplinden taviz vermedik. Bütçe
açığımız yıl başında -ki o zaman seçim bile konuşulmuyordu- TBMM'den ne
geçtiyse bütçe açığı, ondan daha az bir açık verdik. O hedeften daha az
bir açık verdik. Bu mu maliyede bozulma? Mali disiplini tuttuk diye,
performanslarımız güzel diye Avrupa'da bana mükafat verdiler (Yılın
maliye bakanı bu adam) dediler. Bizimkilere gidip bakıyoruz, ya kardeşim
ya Avrupalılar anlamıyor bu işten, ya siz anlamıyorsunuz, iki şıktan
birisi. Kardeşim, herhalde oradaki adamlar sizden daha iyi anlıyorlar.

Ben onu size söyleyeyim. Onlar beni ne tanırlar, ne bilirler, ne
akrabam, ne bilmem ne. O zaman buradaki yanlışınızı düzeltin. Her biri
sanki maliye bakanı, yazıyor."

-"HESAP MI BİLMİYORSUN DAYAK MI YEMEDİN?"-

Unakıtan, son yıllarda küreselleşmenin de etkisiyle bazı hesaplamalarda
değişiklik yapıldığını ifade etti.

Küreselleşmenin getirdiği şartlara göre hareket etmek gerektiğini
vurgulayan Unakıtan, yazılar, incelemeler ve teorilerin de yeni duruma
göre değişmesi gerektiğini kaydetti.

Kemal Unakıtan, faiz dışı fazlanın yüzde 3,5 olduğu açıklamalarının
ardından bazı çevrelerden, "Maliyede, mali disiplinde gevşeme" diye
tepkiler geldiğini de belirterek, şöyle konuştu:
"Ya arkadaş, hesap mı bilmiyorsun, dayak mı yemedin? Türkiye'nin
borcuna bir bak. Avrupa standartlarına, AB standartlarına göre kamu
borcunun gayrisafi yurtiçi milli hasılaya oranı yüzde 39'a düşmüş. Bu
senenin sonunda daha da düşecek. Fransa'da bu rakam yüzde 60'ın
üzerinde. İtalya'da yüzde 100'ün üzerinde. Belçika'da çok daha fazla.

Yunanistan'da yüzde 100'lere yakın. Türkiye'de yüzde 39. Yüzde 39'a
inmişse çok güzel. (Bu inerse faiz dışı fazla da iner).

Faiz dışı fazla, sihirli bir rakam değildir. Bir tane alacaksın, ömür
boyu kullanacaksın, yok öyle bir şey... Türkiye'nin şartları yüzde 3,5
faiz dışı fazlayı gerektiriyor. Biz de onu alalım."
Diğer ülkeler incelendiğinde, aşağı yukarı en yüksek faiz dışı fazlanın
Türkiye'de olduğuna işaret eden Unakıtan, devamla şöyle dedi:
"İngiltere'de eksi 1,3 , Fransa'da sıfır. Kalkınmıyor mu bunlar?
Japonya'da eksi 2,4 , Yunanistan'da 2,6 , Portekiz'de 0,5 , Hindistan'da
0,6 , Güney Kore'de eksi 0,1 , Arjantin'de 3, bize benzeyen bir ülke
olan Brezilya'da 3,2 , Meksika'da 2,3 , Polonya'da 0,2. Bu ülkelerde
faiz dışı fazla bu kadar. Bizde de 3,5 olmuş, yer yerinden oynuyor.
(Maliyede gevşeme var) diye.

Ne gevşemesi arkadaşım, dünyaya bak, hesaplara bak, Türkiye'nin yeni
durumuna bak, borç yapısına bak. Bak ama o çalışma ister, onda da
çalışma yok. Takmış siyaset gözlüğünü (Nasıl ben çamur atayım)... Olmaz,
bu çok çok yanlış. Ne maliye ilmine, ne ekonomi ilmine sığıyor, bu
hiçbir şeye sığmıyor. Olsa olsa kara mizah siyasete sığıyor."

-"BİZDEKİ BÜYÜMEYİ GÖRSE TAKLA ATARLAR"-

Dünyadaki ekonomik dalgalanmadan Türkiye'nin etkilenmemesinin mümkün
olmadığını belirten Bakan Unakıtan, Türkiye'de bu yıl büyümenin yüksek
olmayacağını, bugünkü şartlarda daha büyük büyüme oranı beklenmemesi
gerektiğini daha önceki konuşmalarında söylediğini hatırlattı.

Dünyadaki ülkelerinin büyüme tahminlerinin azaldığını hatırlatan
Unakıtan, Türkiye'de büyümenin ise ancak yüzde 4,5 seviyesinde olacağını
söyledi. Unakıtan, "Bu ülkeler içinde, bu şartlar içinde yüzde 4,5
büyüme çok iyi bir büyümedir. Eğer AB ülkeleri bu 4,5 büyümeyi görseler,
sevinçlerinden takla atarlardı ama olmaz. Bizim ekonomimiz, dinamik bir
yapıya sahip" diye konuştu.

-"AKARYAKIT FİYATLARINDAKİ ARTIŞ ENFLASYONU AZDIRIYOR"

Kemal Unakıtan, dünyada gıda fiyatlarındaki artışın, akaryakıt
fiyatlarının yükselmesiyle biyodizel ve biyoetanole yönelmeden
kaynaklandığını anlattı.

"Akaryakıt fiyatlarındaki artış enflasyonu azdırıyor" diyen Bakan
Unakıtan, Türkiye'de akaryakıttaki 1 dolarlık artışın ülkeye 530 milyon
dolara mal olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin enerji ithal eden bir ülke olduğuna dikkati çeken Unakıtan,
petrolün, doğal gazın ve enerjinin ithal edildiğini dile getirdi.

Unakıtan, bu durumun enflasyona da yansıdığını, enflasyonun yüzde 4'lere
düşmeyeceğini açıkladığında ise "Maliye Bakanlığı başarısızlığı itiraf
etti" diye eleştirildiğini söyledi. Bakan Unakıtan, "Ne başarısızlığı,
dünyaya bak. Petrol çıkmış 100 dolara. Buna can mı dayanır?" diye
konuştu.

Bakan Unakıtan, Türkiye'nin tüm komşu ülkelerinde petrol bulunduğunu,
Türkiye'de de bulunması için çalışma yapıldığını vurguladı. Unakıtan,
şöyle konuştu:

-PETROL FİYATLARI

"Bizde petrol kuyusu yok. Adam su arıyor petrol çıkıyor. (Yine petrol
çıktı) diyor. Bizde böyle bir şey yok. Enerji Bakanı'na dedim (İyi delin
şunları.. Azerbaycan'da var, İran'da var, Irak'ta var, Suriye'de var,
hatta Romanya'da bile var, çıkıyor görüyorum, bizde yok) dedim. Burada
bir enayilik var. Hiç bir şey yapamazsanız sınırlara gidin, yamuk delin.

Sınır, o tarafa doğru delin. Çünkü 200 dolara çıkabilir diye tahminler
yapılıyor. Yani fevkalade rahatsız oluyorum. Enerji fiyatlarının artması
Türkiye'yi menfi etkiliyor. Faturamız 40 milyar dolarlara yaklaşıyor."

-YABANCI SERMAYE-

Bakan Unakıtan, yabancı sermayenin beraberinde teknoloji, kalite ve
rekabeti de getirdiğini söyledi.

Türkiye'deki ihracat gücünün büyük bölümünün yabancı sermayeye ait
olduğunu belirten Unakıtan, 4,5 milyon nüfusa sahip İrlanda'da 225
milyar doların üzerinde ihracat yapıldığını, bunun da neredeyse
tamamının yabancı sermaye tarafından gerçekleştirildiğini kaydetti.

Unakıtan, "Biz şimdi seviniyoruz (110 milyar dolara çıktık) diye. Elin
4,5 milyon nüfuslu ülkesi, 225 milyar dolar ihracat yapıyor. İhracatın
yüzde 90'ını yabancı sermaye yapıyor. Bundan bizim ders almamız lazım.

Kişi başına düşen milli gelir 55 bin dolar. Bundan 20 sene önce bizden
beterlerdi. O zaman ne yapmamız lazım? Kafayı çalıştıracağız kafayı.

(Bize ne lüzum var yabancı sermaye?). Eğer kalkınmak, ülkenin refah
seviyesini yükseltmek istiyorsan ne kadar fazla çekersen o kadar iyi.

Yabancı sermaye gelince, bizim malımızı mülkümüzü götürmüyor
arkadaşlar" şeklinde konuştu.

Türk vergi sisteminin uluslararası boyutta masaya yatırılacağı
sempozyuma, 207 akademisyen katılıyor. 7 oturumda 16 tebliğin sunulacağı
sempozyum, 11 Mayısta sona erecek.