Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, CHP'deki değişimi kastederek Paris gezisinde sarf ettiği “Ağaçlar budandıkça daha hızlı gelişir” sözleriyle ilgili, “Ağaçlarla ilgili olarak budamanın yararlı olduğu doğrudur. Ortak bilgi, kurumlarını yenilemesinin yararlı olduğudur. Buradan bir tartışma zemini çıkmaz. Herkesin gerçekleri ifade üslubu var” dedi.


Baykal, partisinin Antalya İl Başkanlığınca düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. İl Teşkilatı önünde partililerle bayramlaşan Baykal, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Baykal, bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, “Ağaçlar budandıkça daha hızlı gelişir” sözlerini hatırlatması üzerine, yaşanan olayları herkesin faklı üslup ve anlayışla ifade ettiğini söyledi.

Baykal, “Ağaçlarla ilgili olarak budamanın yararlı olduğu doğrudur. Ortak bilgi, kurumlarını yenilemesinin de yararlı olduğudur. Buradan bir tartışma zemini çıkmaz. Herkesin gerçekleri ifade üslubu var” diye konuştu.

Yenilenmenin kurumları güçlendireceğine işaret eden Baykal, CHP'deki gelişmelerle ilgili kamuoyunda bir tedirginlik bulunduğuna dikkati çekti. Baykal, şunları söyledi:

“Kamuoyunda tedirginliğin yükselmekte olduğunu görüyorum. Yenileşme tartışmalarının bir tedirginlik yaratmakta olduğunu görüyorum. Ama bu tedirginliğin bir sorun, sıkıntı yaratmasına CHP eminim izin vermeyecektir. Doğal yenilenme çerçevesi içinde tutacaktır. Başkalaşım, dönüşüm noktasına taşımadan, sağlıklı yenilenme, gelişme, ilerleme noktasında tutacaktır.”

“Partinizin geldiği noktadan memnun musunuz?” sorusuna da Baykal, “Bir CHP'li olarak partimden yerli yersiz şikayet etme noktasında olamam” cevabını verdi.

Deniz Baykal, bir gazetecinin, “Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve eski Genel Sekreter Önder Sav bayramda barışırlar mı?” sorusunu da, “Ortada ileri bir çatışma ortamı, gerginlik ortamı bulunmadığı en yetkili ağızlar tarafından söylendi. Artık kurcalamanın anlamı yoktur. Parti ve ülkenin yararı doğrultusunda, herkes el ele, işbirliği yapmaya hazırdır. Birlikte çalışmaya engel görmüyorum” diye yanıtladı.

Baykal, genel seçimle ilgili bir soru üzerine de, bu konuda konuşmak için erken olduğunu söyledi. Referandum sonuçlarının muhalefet açısından bir yenilgi duygusunun kamuoyuna yerleştirilmeye çalışılmasından rahatsızlık duyduğunu ifade eden Baykal, bunu “haksız, yanlış ve sakıncalı” bulduğunu söyledi.

Halk oylamasında ortaya çıkan yüzde 58'lik “Evet” sonucunun iktidar açısından kesinlikle, “sevindirici” kabul edilemeyeceğinin altını çizen Baykal, şunları söyledi:

“Söz konusu olan anayasa oylamasıdır. Yüzde 58 anayasa bakımından çok büyük zafiyettir. Anayasalar, bütün ülkenin, bütün kesimlerinin paylaşacağı, onaylayacağı bir çerçeve olmadır. Anayasalar asgari müştereklerdir. Bu anayasa asgaridir de, müşterek değildir. Siyasi bakımdan başarı olarak kabul edilemez. Devletin olanakları kullanılmıştır. Her türlü istismar gerçekleştirilmiştir. Konu kapsamlı bir tartışmaya açılamamıştır. Buna rağmen böyle bir manzara çıkmıştır. Bu manzaradan sonra sanki yüzde 42 alanlar büyük yenilgi yaşamış gibi bir duygu kamuoyuna hakim olmuştur.

Doğru değildir. Bu yüzde 42 çok önemli bir olay. Türkiye'nin en dinamik, ekonomik bakımdan, eğitim bakımından en ileri isimlerinin büyük ölçüde yer tuttuğu bir yüzde 42, bugünkü iktidarın temel uygulamasına 'Hayır' demiştir.
Yargıda getirilen düzenleme, maalesef toplumun yarıya yakınının reddettiği bir düzenlemedir. Tartışmalıdır. Üstelik bu geçirilirken binbir türlü, daha sonra yanlış olduğu ortaya çıkan sözler söylenmiştir. '12 Eylülden hesap sorulacak' denmişti. 12 Eylülden bu anayasayla hiçbir hesap sorulmayacağı bugün ortadadır.”

Referandum da “Hayır” diyenlerin iftihar edeceklerini, “Evet” diyenlerin ise pişman olarak ileride, “Ben oy vermedim” diyeceğini savunan Baykal, “İkinci 12 Eylül Anayasası gelmiştir. Demokrasi darbe yemiştir. Basın susturulmuş, muhalefet etkisizleştirilmiş, yargı, muhalefet odaklarına karşı acımasızca işletilmektedir. Böyle bir tablo var. Asıl mesele budur” dedi.

Deniz Baykal, “Kaç oy alınacak” hesabına gitmeden iktidarla etkili bir mücadele yürütmek gerektiğini savundu. Baykal, “Neyin mücadelesini verdiğimizi çok iyi bilelim. 'Borusu ötenin peşine ben de takılacağım' diyerek muhalefet yapamayız” diye konuştu.
Baykal, türbanla ilgili bir soruyu da, “O soruyu sorarak o soruna katkı veriyorsunuz” diyerek yanıtlamadı.

Bu arada Baykal, bayramlaşma töreninde kendisine uzatılan mikrofonu istemedi. Baykal, “Mikrofon işi şimdi yok. Mikrofon daha sonra. Sadece bu bayramda değil, ondan sonrası için de güzel günler, mutluluklar diliyorum. Umudunuzu kaybetmeyin. Sıkıntılı, güç bir dönem yaşıyoruz. Biliyorum, ama bunlar gelir geçer. Bunların üstesinden geleceğinize inanıyorum. Gelecekten umudunuzu kaybetmeyin. Umudunuzun temel dayanağı da Cumhuriyet Halk Partisidir” dedi.