Bir Kurban Bayramımızı daha eda ettik.

Bayram öncesi gündem yine yoğundu.

Yine buram buram istismar kokuyordu.

Önce; KAZ DAĞLARI dendi.

40 km uzaktaki; Kirazlı'da çıkarılan altın madenine kafayı taktılar.

Dünyanın en büyük altın ihracatı yapan ALMANYA'daki vakıfların kışkırtması ile çevreciliğe soyundular.

Tabi ki; çevre bahane,

Maksat; Türkiye kendi yeraltı zenginliklerini çıkarmasın

Çevre umurlarında olsa, günün sonunda tonlarca çöpü çevrelerine atarlar mı?

Kafalarında; Kaz dağlarına dokunma şapkası,

Elleri ile topladıkları taşları kırıyorlar,

“Acaba altın var mı?” diye..

Kaz kafalı diyenlere de acayip kızıyorlar,

Allah'tan; birileri Kaz dağlarındaki tüm villalar yıkılacak diye bir açıklama yapınca,

Sesleri, solukları birden kesildi,

Çünkü; ünlülerin, sanatçıların, onları kışkırtan başta bazı siyasilerin villaları kabak gibi, kesilen ağaçların içinde görünüverdi.

Sonra HACC'A kafayı taktılar,

Neymiş efendim,

Hacca gidilecek para ile hayır yapılsın imiş,

Söyleyenler kim,

Gitmedikleri Yunan adası kalmayanlar,

Alışverişe, Paris, Londra, Roma'ya gidenler,

Her yıl lüks yatlarda gitmedikleri liman kalmayanlar,

İnancı gereği ömründe bir defa ibadet amaçlı yapılan seyahate,

Kafayı takıp, akıl veriyor.

Aklını kendine sakla,

Saklamıyorsan; keyfi için,

Ada-ada, ülke-ülke gezen kafadarına;

Bu yılda, ada ve modalara gitmeyin,

Hayır yapın de..,

Kurban bayramı geldi ya..,

Hayvan dostu kesiliyorlar,

Yıl boyu, gitmedikleri kebapçı,

Yapmadıkları mangal partisi, kalmayanlar

Güya kesilen hayvanlara acıyor,

Çünkü; kendi yedikleri etler tarlada yetişiyor..

Bunlar da her şeyin farkında ama,

Ama maksatları başka,

Ülkedeki; dini ve milli,

Her şeye; karşılar,

Bunu açıkça söyleyemedikleri için,

Her şeyi, istismar ediyorlar.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!