Devlet memuru olarak çalıştığı hastaneden kovulan kalan Ayça Kuru, yarışmadan da derece alamayınca ikinci bir hayal kırıklığı yaşadı.“Yarışmaya katıldığıma pişman değilim” diyen Kuru, Vatan"a konuştu:

* Çocukları çok sevdiğim için annem gibi bende doğum hemşireliğini seçtim. Bütün yeni doğan bebekler benim elime doğuyor ve gözlerini ilk benim elimde açıyordu. Bu zevki hiçbir şeye değişmem. Doğum fotoğrafçılığı ve koçluğu da yapıyordum.

* Hemşirelik hem benim hem ailemin istediği meslekti. Miss Turkey ise her genç kızın katılmak istediği bir yarışmaydı. Benim de hayalim Türk kadınının hem zeki hem de güzel olduğunu tüm dünyaya göstermekti, bunun için her şeyi göze alarak yarışmaya girdim. Sonuç beni gerçekten çok üzdü. Yarışmaya ağabeyim benimle gurur duysun diye katılmıştım.

* Mankenlik yapmayı düşünmüyorum. Çünkü hemşireliğin yanı sıra sunuculuk, beden dili, hitap biçimleri ve oyunculuk dersleri aldım. Daha 22 yaşındayım. Hayat ne gösterir bilmiyorum ama en çok istediğim şey sunuculuk ya da oyunculuk.

* Hastaneyle ilgili yaşanan problemlerle ilgili şu anda konuşmak istemiyorum fakat yarışmaya katıldığıma hiç pişman değilim. Yaşadığım bütün olumsuzluklara rağmen değdi. Hemşirelik her zaman yapabileceğim bir meslek. Bu işten her zaman para kazanabilirim. Yarışmada kolunda altın bileziği olan tek insan bendim. Bununla gurur duydum. - kelebek